Yesrib, Medine'ye dönüşmüştü, Hicret ile.
Mekke, fetihle beraber hicret edenlerin kaybettikleri sanılan yitiklerinin tekrar kazanımı olmuştu.
Yeryüzünde şehir, mana yüklüydü, anlam taşırdı önceden.
Kudüs, ilk kıblesiydi, inancımızın.
" Şehir" denince yeryüzünde dünden bu güne onlarcası var, binlerce yıllık geçmişiyle.
Niçin şehirleri, tarihleriyle bilmemiz lazım?
İhmâl edilen şehirlerin dünü ve bugünü arasındaki boşluğun bilinmemesi, yarına şehirlerin taşınmaması çağa tanıklık etmemektir, bir bakıma asırlardan bu güne gelişinin mirasıyla reddidir, bir bakıma.
Şehri yok edenin insanlığı yok etmesidir, doğru anlaşılması gereken.
Kaç şehir silindi, bu çağda?
Nedeni ve niçini sorgulanmadı, hiç bir zaman?
Global anlayışın kendisince kural koyanları, harap ettikleri şehirleri ve bu şehirlerin toplamı ülkelerden, bu ülkelerde mukîm milletlerden ne istiyor?
Harap edilen şehirlerde kendi inancını taşısa da acımasızlığından vaz geçmeyenlerin gayesi ne?
Sadece yaşam hakkının kendisine ait olduğunu iddia edenlerin, diğer milletlerden hazzetmeyişi midir, yapılan katliamlar?
İnancı yeryüzünden silme anlayışı, varlıklarının devamı olduğu kabul gördükçe, katliamları bitmeyecektir, mazlûm milletlerin.
Medeniyet idrakınden yoksun olanların çağın vahşetinde tek çekindikleri kuvvet güçtür, vaz geçilmez iradedir.
Onlar, nasıl bir inkılab ile sarsılıp devrileceklerini bildiklerinden, tarihin seyrini değiştirmeye uğraşıp durur.
Kendilerini inandırdıkları esâtir-i evvelin ile hareket edenlerin geçmişe bakıp ders almaları mümkün mü?
Yeniden Nemrudlar, Firavunlar, Tiranlar birleşiyor, varlıklarını devam ettirme çizgisinde.
Yaradan'ı devre dışı (?) bırakarak, kendi hakimiyetini ilan etmek isteyen despotik global dünya düzeninde esareti kabullenmiş herkes köledir, köleliğe karşı çıkan yok edilmeyi hak edendir.
Coğrafyaları bölük pörçük eden plânlayıcılar, mevcutla yetinmeyerek, yer altı ve yer üstü kaynaklarını talan edip, özgürlüğün yerine esareti, inançla var olan insanın yerine katliamı, kendi rahatlarının devamlılığı için dünyaya vahşeti telkîn ederken, duvar ustaları pergelleriyle cetvelleriyle her şehiri kuşatıp yok etmeyi teknolojik şilahlarla ustalarını yüceltme adına maarifetini ortaya koymayı, iftihar vesilesi şeklinde sunuyor.
Şehre ve şehirlere dair çalışmalar ne zaman kıymet kazanır?
Bu soruyla söze başlamamıza müsaade edin, öncelikle.
Son yüz yılda harap olan, yakılan ve yıkılan şehirlere ve de ülkelere bakın.