Bu şehir sanki Federe bir Cumhuriyet. Özel ve kamuya ait bazı kurumlar kendine özgü kurallar koyup şehrimi kafalarına göre şekillendiriyorlar. DEDAŞ'tan mı bahsedeyim, yoksa LPG soygunundan mı? Devletin koyduğu yönetmeliğe göre değil de kafalarına göre bina yapan müteahhitleri mi? Yoksa onları tam denetlemeyen Belediyeleri mi?
Geçenlerde bir davete icap ettik. Bir inşaat şirketinin tanıtımı vardı. Sağ olsun güzel bir tanıtım yaptılar. Bir sorumuzu cevaplandırırken otopark meselesi açıldı. Bu konuda her belediyenin ayrı ayrı yönetmeliği olduğunu beyan edince haliyle bizi bir gülme tuttu. Nasıl gülmeyelim dostlar Türkiye Cumhuriyetinin kanunları ülkenin her yerinde aynı geçerlidir, Şanlıurfa Federe Cumhuriyetinde!!! de. Bu bakış açısı; karşısındakini bip bip biiiiip bilmem ne yerine koymak demektir(Artık siz karar verin).
Hadi bu arkadaşlara hak veriyorum maliyeti azaltmak için binanın bazı taraflarından azaltma yapıyor, mazur görülebilir. Peki devletimsi kurumların ne mazereti var? Elektriğimizi temin eden bir firma haksız uygulamalarla vatandaşı inim inim inletirken, bir de bunlara devlet adına iletişim hizmeti sunan başka bir kurum: Türk Telekom'da eklenmek üzere.
Aslında bu kurumu çoktandır yazmak istiyordum. Bazı nedenlerle bir seneden fazla yazılarıma ara vermiştim. Henüz jübilemi yapmadığımdan olacak meydan açıkta kaldı galiba! Ne yani yine sahalara mı ineyim? Ne güzel pırıl pırıl insanlar şehrimin sorunlarını kaleme döküyorlardı. Ehhhh ne yapalım galiba yeniden kalemi pardon klavyeyi elimize alacağız.
Akşam akşam evinize yorgun argın gelmişsiniz. Yemek yiyip dinleneceksiniz. Hanımın gündüz gezmesinden sonra alelacele zevkle şevkle yaptığı!!! Harran Kubbesini ağzınızı zoraki şapırtarak yerken telefonunuza gelen mesajı okuduğunuzda yüzünüze gülücükler geliyor. Yenge hanım herhalde yaptığım yemeği çok beğendiğinizi zannediyor. Mesaj şu: Telekom işyerleri veya bayilerinden alacağınız tablet nedeniyle 24 ay Ti Vu Bu sinema kanaları ücretsiz(Ohhhh beleş).
Ertesi gün tabletinizi alıp evinize döndüğünüzde beleş kanalları bekliyor, bekliyor, bekliyor ve avucunuzu yalıyorsunuz. Neden mi? Aldığınız cevap şu: Beyefendi o ücretsiz sinema kanalları sadece Türk Telekom hattı kullanan akıllı telefonlar için. Ahhhhhh ahhhh akıllı telefonum ve benim akılsız kafam. Nerden kullanmaya başladım şu akıllı telefonu? Ne güzel klasik kazma gibi büyük telefon kullanıyorduk, onlara kıran mı girdi de akıllı telefon aldık.
Ey Telekom yetkilileri siz mübarek halkımı enayi mi sandınız? Akıllı telefonda sinema kanalı seyredip 4,5G'yi bir an önce bitirecek bir akılsız gösterin bana. Hem yaptığınız vatandaşı kandırmaktan başka bir şey değil. Tüketici Haklarından haberiniz yok mu? Siz eksik ve aldatma ilan yaparak halkı yanlış bilgilendiriyorsunuz, işin yasal yönünü ve cezai durumlarından haberiniz yok mu? Yoksa size bir avukat tavsiye edeyim.
Hadi bunu diyelim ki yanlış yaptınız, bilmiyordunuz? Peki halka yaptığınız işkencelerden de mi haberiniz yok? Arıza için 444'lü hatlarınızı aradığınızda şikayetinizi kayda aldığınızı belirtip kuzu kuzu sizi dinliyorlar. Daha sonra müdürlüğe gittiğinizde arıza kaydı oluşturulmadığını beyan ediyorlar. Pes doğrusu ben niye siz aradım o zaman, yoksa ağlama duvarı bulamadığım için mi sizleri rahatsız ettim? Ağla gönlüm ağla, üzümün var bağda(Yok sonu olmadı galiba).
Hadi hadi bundan da vazgeçtim, 1,5 - 2 ay sabit telefon hattı için nakil bekleyen halkıma ne diyeceksiniz? Bendeniz bile 2,5 yıl önce kusura bakmayın medya mensubu olduğumu belirtince tam 29 gün sonra internet hattımı zorla bağlatabildim. Peki halkım ne yapsın, Telekom'un önüne çadır mı kursun? Kendini suyla ıslatıp rahmetli Kemal Sunal gibi yaksın mı? Geçen gün Telekom binasına uğradığımda 17 Kasım'dan beri hattının bağlanmadığını ifade eden eski bir öğrencim ile karşılaştım. İki aydan fazla hattını bağlatamayan komşum bile var. Telefon ve internet arızalarını söylememe gerek var mı?
Konuyu sorduğunuzda şunu ifade ediyorlar: Efendim şehirde özellikle Karaköprü'de çok yer değiştirme var, yetişemiyoruz. Yetişemediğiniz ne? Hani halkımın deyimi ile bir laf var edebim müsait değil. Biz tabakhane civarındaki telefon nakillerinden bahsetmiyoruz. Ev ve iş telefonlarından bahsediyoruz. Yetiştiremiyorsanız 15 - 20 geçici eleman alın telefon nakillerini hızlandırın, güncelleyin. Ne yani o aklıda vatandaş mı versin. Vatandaş sizden çözüm bekliyor çözüm. Bakın bendenizin bile 25.12.2016 Pazar gününden beri internet arızamı gideremediler, bu yazımı bir dostumun yanında medya ve gazeteme iletebildim. Peki vatandaş ne yapsın(Bugün 31.12.2016). İşi olan esnaf, sanatkar, tüccar, sanayici; ev ödevini yapamayan öğrenci, medya iletişimini yapamayan insanımızın her çeşit duasını aldığınızın farkındasınız değil mi.
Sayın yetkililer her neyse gelin bu işi çözün. Vatandaşın sizden istediği sadece bu. Devletimiz ve şirketiniz sorunları çözesiniz diye sizi o makamlara layık gördüler. Velhasılı kelam bendeniz sorunu size ilettim, gerisi size kalmış. Kusur ettik ise affola, çözümünüz bol ola.
Selam, saygı ve muhabbetle yeni yılın ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesi dileklerimle