Biz tarihçilere göre 'Tarih tekerrürden ibarettir' dediğimizde çevremiz itiraz eder,' Hadi canım o kadar zaman geçmiş, tarihi olaylar nasıl tekrar eder' Doğru zaman ve oyuncular değişmiştir. Ama gelin size bir örnek verelim de görün Hanya'yı, Konya'yı ve Kenya'yı
1090'lı yıllar. Avrupa'da kutsal Kudüs'ü içine şeytan girmiş kafirlerden(Avrupalılara göre Müslümanlar) kurtarmak için Haçlı seferleri başlamıştır. İlk seferin başlangıcında Mehmet Akif'in yıllar sonra söylediği gibi 'Kimi yamyam, kimi Hindu' Avrupa'da ne kadar çapulcu, soygunca, hırsız, katil, hırsız… varsa 100 bine yakın insan toplanır ve yolları üzerindeki Hıristiyan şehirleri bile yağmalayarak Bizans kapılarına dayanır. Bizans imparatoru başına geleceklerden korkup bu çapulcularla hemen bir anlaşma yaparak onları Türkiye Selçuklu sınırlarına kadar gönderir. Bu güruh İznik yakınlarında atalarımız tarafından imha edilir.
Fakat asıl ordu arkadan gelmekte ve sayıları 600 bindir. Yine Bizans'la anlaşarak Türk topraklarına girerler. Türkiye Selçukluları İznik'te yaptıkları savaşı kaybedince Başkentleri İznik'i Bizans'a teslim ederler. Nasılsa sonra sizden geri alırız düşüncesi ile.
Haçlı ordusu sayı üstünlüğünün yanında askeri açıdan da üstündür. Elbiselerinden tutun atlarına kadar kalın zırhlarla kaplıdırlar. Zırhların sadece boyun kısmında bir parmaklık boşluk vardır. Selçuklu Sultanın isteği ile bazı Türk Beylikleri birleşerek kalabalık haçlı ordusuna karşı gerilla taktikleri uygularlar. Haçlılara gece baskınları yaparlar, konakladıkları yerlerde büyük ateşler yakar ve sabaha kadar gürültü yaparlar.
Bu yetmez geçtikleri yerlerdeki kuyuları, dereleri zehirlerler, köprüleri yıkarlar, yiyecek ambarlarını ve tarlaları yakarlar. Haçlı ordusu açlıktan ölen arkadaşlarının cesetlerini bile yerler. İnanmayan Steven Runciman'ın 'Haçlı Seferleri' kitabına bakabilirler. Neticede 40 bine yakın haçlı keferesi ancak Anadolu cehennemini aşarak Ortadoğu'ya varır. Yani toplam 700 binlik haçlı müsveddesinin 40 bini.
Atalarımızın azmini gördük mü arkadaşlar. Burası Anadolu buradan çıkış yok, geldikleri gibi gidemezler. Bir de günümüzde Türk ordusunun Afrin Harekatını düşünün aynı benzerlikler yok mu? Bin bir zorluğa rağmen kahraman Mehmetçikler bir destan yazıyor.
Gelelim arta kalan Türk kılıç artığı Haçlılara. Hemen başta Kudüs olmak üzere Urfa'dan Mısır sınırlarına kadar hakim olurlar, bölgede Urfa dahil bir çok bir Haçlı Kontluğu kurarlar. Kudüs alınınca bütün Müslümanlar ve Yahudilerin yanında Ortodoks Hıristiyanlar bile katledilir. Bölgede uzun yıllar terör estirirler.
Düşünebiliyor musunuz 40 bin kişi bunu yapar. Ama atalarımız Türklerin mücadelesini unutmayın.
Peki, koca İslam coğrafyası nasıl oldu da haçlılara teslim oldu. 40 bin veled-i zina bunu nasıl yapar? İslam coğrafyası günümüzdeki gibi parçalanmıştır. Bağdat'ta bir halife, Mısır'da ayrı bir halife ve Endülüs'te(İspanya) bir diğer halife. Demek ki balık baştan kokuyor. Bölgedeki Türk ve Arap Müslüman devletleri birbirleri ile savaşıyor.
Aralarındaki mücadelelerde haçlılardan yardım almaktalar. Müslümanlar kafirlerin yardımı ile birbirlerini boğazlamakta. Akan Müslüman kanı. Kazanan kim peki? Tabi ki daima haçlılar, kefereler.
Dostlar bir de günümüze bakalım dostlar. ABD'nin emrindeki sözde Müslüman Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri gibi devletler, dünyanın en kapitalist devleti Amerika'ya hizmet eden Marksist-Sosyalist düşünceye sahip PKK gibi bir örgüt, Müslüman kanı dökmekten çekinmeyen Şii İran ve yandaşları, Filistin'deki zulme sesini çıkarmayan İslam devletleri, birçok gruba ayrılmış Suriye'deki gruplar, haçlıların ve Siyonistlerin kurduğu sözde halifenin emrindeki DEAŞ örgütü… say babam say. Oh ne ala.
Dostlar 900 yıl önceki durum şimdi de aynı değil mi? Bu coğrafya ne zaman Osmanlı halifesinden bin bir entrika ile ayrıldı o günden günümüze kan ve gözyaşı durmadı.
Demek ki neymiş dostlar tarih tekrarlanıyormuş. Biz geçmişimizden ders çıkarmazsak bu belalar daha çoooook başımıza gelecek. Okullarda tarih konuları ezberden ziyade olaylardan ders çıkarılacak şekilde anlatılmazsa tarih yine tekrarlanacak. Masal dönemi bitmeli dostlar.
Eeeeeee peki bunun kurtuluşu yok mu? Başını kuma gömen Müslümanlar oldukça Selahattin-i Eyyubi'yi ve zamanın Eyyubisini çok bekleriz. Sehahattin-i Eyyubi mezarından kalksa önce bizi yok eder. İnanın haçlı döneminden daha berbat bir durumdayız. Zaman birleşme ve dayanışma zamanıdır. İslam dünyasını kurtaracak tek çare budur.
Sürç-i lisan ettiysek affola. Devekuşu gibi kafası kumda, poposu dışarıda avcıya hedef olma dönemi bitmeli be dostlar. Allaha emanet olun.
