Baştan peşinen söyleyeyim lafım dürüst çalışan firmalara değildir.
Hani eskiden bazı hırsızlar kapı kapı dolaşıp size eşya satmaya çalışıp arada fırsat bulup sizi soyarlardı. Artık günümüzde hırsızlık, gasp ve dolandırıcılık çağ atlamaya başladı. Kimileri açlıktan, kimileri zevkten, kimileri de şairin dediği gibi neş'e den mesleklerini icra ediyorlar. Bunlar şimdi bazen de teknolojinin nimetlerinden yararlanmaya başladılar. Şu meşhur Feto, Savcı, Polis ayaklarına yatanların yanında; nostaljik Yeşilçam filmlerinde Sadri Alışık abimizin İstanbul ada vapurlarında jilet satarak enayi kandırması gibi yeni tipler peydahlandı.
Düşünün evinizden oturuyorsunuz, yemekten sonra çay yudumlamaktasınız. Teknolojik bir aletten, telefondan gelen melodik bir sesle irkiliyorsunuz. Eşiniz, dostunuz arayabildiği gibi kötü amaçlı birileri de sizi rahatsız edebiliyor. Telefondaki iç gıcıklayıcı ve tatlı sesli bir afet-i devran size mal çeşitlerini pazarlamaya çalışıyor. Eeeee bu kanunen yasak diyeceksiniz. Doğrudur. Bunlar namusuyla size ürünlerini satmaya çalışanlar. Bu abilere, ablalara lafımız yok. Beğenmezseniz telefonu kapatırsınız olur biter.
Amma birde Urfa tabiri ile öyle Benamuslar türedi ki eyvah ki eyvah. Bunlar beyaz yakalı üçkâğıtçılara rahmet okutan cinsten.
Bunların ilk modeliyle yıllar önce bir evladım sayesinde tanıştım. İsmi lazım değil digital ürün satan(maç belgesel, çoklu kanal…) bu firma yıllık sözleşme ile satışını yaptığı ürünün sözleşmesi bitmesine rağmen elinizde sözleşme örneği yoksa süreyi uzattıkça uzatmaya çalışıyor, üstelik tehditkâr ifadeler kullanıyordu. Bilenler bilir binbir şikâyetler sonucu sözleşmeyi zoraki fesh edebiliyordunuz.
Neyse konumuza dönelim. Adı geçen bu zat-ı muhterem firma daha sonra el değiştirdi ve en sonunda yabancı bir firmaya satıldı. Ama eskilerin tabiri ile kişi fıtratına çeker misali yine yasak olmasına rağmen değişik telefon hatlarından zırt-pırt milleti arayarak faaliyetini sürdürüyordu.
Firma bu kez taktik değiştirdi. Artık nereden bulmuşsa bulmuş bendenizi 0850 numara ile başlayan telefonla rahatsız etme nezaketinde bulundular. İsmimle hitap ederek" Begefendi Telekom ile yaptığınız internet sözleşmenizin süresi dolmuş. Bu nedenle sözleşmenizin yenilenmesi gerekli" Ama biliyorum ki sözleşmenin bitmesine daha çok var. Eeee dedim. "Faturanız 59 TL'den en ucuz tarife olan 129 TL ve yukarısı olmalı"
- İstemiyorum, internetimi iptal ettireceğim dediğimde ağzındaki hıttıyı, affedersiniz baklayı çıkarıverdi.
- Ama tarifenin içinde 60 TL'cik Digital yayın yapan adı sanı meşhur firmanın maç, belgesel, film kanalları da var.
Şimdi kendini ele verdin benamussuz. Önce Telekom adına aradığını belirtiyor, sonra TELEKOM ile beraber firmasına kayıt yaptırmaya çalışıyor. Yemi yutarsanız birazdan telefonunuza gelecek linki hemen tıklayın deniliyor. Linki tıklamazsanız İstanbul 0212 ile başlayan yeni bir telefon numarası sizi arayarak acele linki tıklayın demekte.
Lafı uzatmayalım dostlar. Telekom'u aradığımda böyle bir bağlantılarının olmadığını söylediler. Bir devlet kurumudur elbette kendilerine inanırım. Ama adı geçen Digital firmayı aradığımda hemen inkâr faslına geçiyorlar. Bizim bu adı geçen 0850'li ve 0212'li numaralarla ilgimiz yok, bize bağlı hatlar değil deyip savunmaya geçiyorlar.
Sizin bu yalanlarınıza meşhur artist Kadir abimiz bile İnanmazken dalga geçer gibi yalan söylemekte abes görmüyorsunuz. Ne yani elin adamı sizin hayrınıza milleti arayacak ve sizin reklamınızı yapacak. Vatandaş bunu yiyince üçkâğıt ile size abone yapmaya çalışacak.
Geç bunları efendi geç. Geçti Bor'un pazarı, sür eşşeğini taaa Niğde'ye kadar. Aç gözünü vatandaşım bunlara kanma ve şikâyet et. Bendenizde CİMER'e şikâyette bulundum. Yazımı ihbar kabul eden devletimizin Sayın Savcılarıma da ayrıca duyururum.
Her zaman ki gibi sağlıcakla ve esenlikle kalın, gözünüz açık ve mutlu olun.