Birinci cihan savaşından sonra, Osmanlı dağılınca İngiliz ve Fransızlar nerede ise bütün İslam aleminin sınırlarını çizdiler. Müslümanları paramparça ettiler.
    
Türkiye'nin en çok sıkıntı çektiği Amerika ve İsrail, İngiliz, Fransız ve hatta Rusların desteğiyle PKK denilen silahlı bir örgüt kırk yıldan beri bu ülkeye çok büyük zararlar verdi. Her iki taraftan da on binlerce genç hayatını kaybetti. Analar, bacılar ağladı ve halende ağlamaya devam ediyorlar.
     
Kenan Evren döneminde Kürtlere ait bir çok ev yakıldı ve zaten Kemalistlerin bu Ülkede Müslümanlara verdikleri zararın haddi hesabı yok.
     
İşin en ilginç bir tarafı da İngilizler Kürtleri dört parçaya ayırmakla kalmadı.  Türkiye deki devlette hakim olan Yahudiler de hem Kürtleri inkar ettiler ve hem de dillerini yasakladılar. Moiz Kohen denilen Yahudi Türkçülüğün amentüsünü yazdı ve Türkçülüğün önderliğini yaptı.
   
 Bu hadiselerin detayları o kadar çoktur ki ciltler dolusu kitaplara sığmaz.
    
 Amma İngilizlerin yaptıkları bu planın bir parçası olarak Kürtlere şunu söylediler. Türkler sizin haklarınızı gasp etti, hatta topraklarınızı işgal ettiler.
     
Müslüman milletlerin arasını bozmak için inkar ettikleri Kürtlere bu defa güya sahip çıkmaya başladılar.
     
Kürtlerin bir kısmı ve hatta Kürtlerin içine sızmış İsrail, Amerika, İngiliz, Fransız ve hatta belki de Rus ajanlarının yaptıklarını birçokları göremedi, hadiseleri derinden okuyamadı.
    
Halbuki asrımızın en büyük alimi olan Said Nursi (Kürdi)  bu hususta münazarat kitabını yazarak Kürtlere yol göstermişti.
     
Kürtlerin bir kısmı alimlerin değil cahillerin peşinden gitti.
    
Kürtleri paramparça eden ve onları yok sayan Yahudiler ve İngilizlere karşı bazı Kürtler tavır almadılar asıl düşmanlarını görmediler ve hedefi şaşırdılar. Türkiye de Türkleri, Suriye ve Irakta Arapları ve İran'ı suçladılar.
Onun için Bediüzzaman Said Nursi hazretleri İngilizler için İngilizlerin tabirini kullanır.
    
Hatta zamanla okullarda beyinleri Kemalizmle doldurulan bazı Türkler, hatta Kürt ve Araplar bile Kemalizme sahip çıkmaya başladılar.
   
 İsrail'in bir Bakanı bütün dünyaya ilan edercesine Kürtler bizim dostumuzdur diyerek adeta insanların akıllarıyla alay etti. Kürtlerin içine sızmış İsrail ajanları da bu söylemi Kürtlerin içinde rahatlıkla yaydılar ve İsrail taraftarı olduklarını söylediler.
    
Ne acı bir gerçektir ki sarıklı, cübbeli sakallı molla kılıklı bazıları da bu kervana dahil oldu.  
    
Buda yetmedi bazı Kürt görünümlü hainler,  LGBP liği yani Hz. Lut Kavminde cereyan eden (homolugu) en büyük bir günahı da Kürtlerin içine yerleştirmek, aile mefhumunu ortadan kaldırmak için çekinmeden  bu tür söylemlerde bulundular.
     
Dem Partisi de bu rezillere yol verdi ve bu gibi beyanda bulunanların bazılarını aday yaptı.
     
Behey alçaklar! Kürtler ne zamandan beri asrımızın en dehşetli  zalimi  İsrail'in, Siyonizm'in ve LGBP alçaklığının yanında yer aldı. Kendini bilmez bir kaç zibidi bu lekeyi Kürtlere sürmeye yeltense de, göreceksiniz en  yakın bir zamanda aklı başında olan Kürtler en çok bu alçaklara karşı  çıkacak.
     
Kürtlerin adeta mahvolmasına sebep olan İngiliz ve Yahudilere  Kürtler gerekli olan  cevabı verecektir. Selahadini  Eyyubi'nin torunları asla bu alçaklara boyun eğmeyecek ve oyunlarını bozacaktır.
       
Bekleyin görün,
Kalın sağlıcakla.