Yazımın başında yeni tarım bakanı olan ilimizin medar-ı iftiharı eski belediye başkanımız Sn. Ahmet Eşref Fakıbaba'ya yeni görevinde başarılar diler, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim.
Dostlar yazılarıma dikkat ederseniz genelde şehrimizdeki olumsuzluklara değinip halkın hissiyatına tercüman olmak istiyorum. Malumunuz halkımız konuşur ama ne şikayet eder, ne de sesini toplumsal alanda duyurmaz.
İşte yazımıın konusu da bunlardan biri. Geçenlerde şehrimizin anlı şanlı böyyük marketlerinden birinde(Şimdi moda olmuş bu marketlere Grosss diyorlar. Ne haltsa pek anlamadım) aylık alışverişe gittim. Ondan bir kilo, şundan iki kilo derken bir koli yumurta alayım dedim. İsmi şehrimizi çağrıştırdığından birazda şehrimiz kazansın paramız dışarıya gitmesin diye accıkta ucuz diye (Ahhhh aptal kafam ahhhhh) bu mahalli markayı tercih ettim. Alışverişlerde bendeniz bazı ölçütlere dikkat ederim. Özellikle son kullanım tarihi, fiyatı, tartısı… falan filan. Son kullanma tarihine baktığımda bir aya yakın zaman vardı.
Neyse uzatmayayım koliyi evde açtığımda her yumurtanın üzerinde son kullanma tarihi olacak diye bakanlığın yönetmeliğinin uygulanmadığını fark ettim. Maalesef bu kolinin bütün yumurtalarının üzeri sanki bir sarhoşun kaykıla kaykıla yürümesi gibi tarihler kaymış ve silindiğini, birkaçını zorla okuduğumda geçen ayın tarihinin işlendiğini fark ettim. Daha önce de bu markada da aynı şeyle ilgili şikayet duymuştum. Şimdi firmaya gidip şikayet etsem diyecekler ki niye ucuzunu aldın diye bir de azar işiteceğime ve yeni bir koliyi koltuğuma sıkıştırıp göndereceklerine basında bunu yayınlarsam inşallah bu firma(İsmi bende saklı) belki kendine çeki düzen verir diye düşündüm. Haksız mıyım dostlar.
Dostlar verdiğim örnek sadece bu değil. Maalesef şehrimizdeki bazı firmalar bu yönde çalışıyor. Lütfedip ilk köşe yazım olan 'Büyük marketler, büyük yalanlar' yazımı okursanız ne dediğimi daha iyi anlayacağınızı umarım. Sizinde zaman zaman bunlara rastladığınıza eminim. Geçen bir dostum ağabeyim facebook'ta kasiyer tarafından nasıl dolandırıldığından bahsetmişti. Kasiyer kredi kartıyla alışveriş yapmasına rağmen pos cihazından çıkan kağıdı vermediğinden bahsetti. Dostum bankayı aradığında alışveriş fişi ile pos çıktısının farklı olduğunu belirtmişti. Tabii firmaya gidildiğinde olay özür dilenerek örtbas edilmeye, aradaki farkın ödendiği gibi durumlarla karşılaşıyor. Aslında bunların bir kısmı danışıklı dövüştür. Firma elemanı işten atarsa ben firmayı samimi bulurum. Yoksa firmadan da şüphelenirim. Ne malum aynı eleman yarın çalıştığı işyerini de dolandırmayacak?
Canlar son bir örnekle konuyu kapatacağım. Tatile çıkmadan önce şehrimizde faaliyet gösteren ismi alfabe harfi ve rakamlardan oluşan bir markete gittim. Bu firmanın hilekarlıkları ile ilgili yanlış değilsem ya Bursa ya da Balıkesir'de haber yapıldığını bildiğim için dikkat ederim, inşallah düzelmişlerdir diye. Çoğunlukla ürünleri üst üste olup birçoğunun fiyat etiketi yoktur. Ancak sorarsanız cevap verirler. Çoğumuzda yüklü alışverişlerde de fişleri kontrol etmediğimiz için maalesef çok affedersiniz kazığı biiiiiiip biiiiipleniriz.
Aldığım iki kalem maldan biri ikincisini aldığınızda %50 indirimliydi. Fişe baktığımda fiyat yüksek çıktığı için itiraz ettiğimde tek kalem için fiyatının bu olduğunu, kendisinin dışarıda üniversite okuduğunu, tüketici haklarını iyi bildiğinden bahsetti. Elin oğlu öyle uyanık ki indirimdeki ürünü genelde alt raflara koymakta; kanun gereği iki fiyatı da etikette olması gerekirken asıl fiyatı etiketin üst kısmına yazıp bu fiyatın üzerini bir koruyucu ile kapatmakta. Siz ayakta iken baktığınızda indirimli fiyatı görüp aldanmaktasınız. Vay anam vay, vay üçkağıtçıların kralı firma vay. Tabii ürünü iade ettim. Bir kuruş dahi olsa kazıklanmayı sevmem. Dostlar bu alışverişe ait ürün etiketi ve fişin fotoğrafları elimdedir, arzu edenlere gönderebilirim.
Ya böyle dostlar. Şimdi bu firmalara sorarsanız 'Haşa sümme haşa, biz temiziz' derler. Doğrudur, belki elemanları yapıyordur. Doğrusunu Allah bilir. Ama kuldan bile utanmayıp yalan söyleyenleri görünce mübarek sıcaklarda insanın onlara diyecekleri oluyor, fıttırasım geliyor, onlara sülalesiyle akraba olasım geliyor desem günaha girmiş olur muyum acaba? Aman dostlar siz benim gibi olmayın bu sıcaklarda kendinize hakim olun. Benden söylemesi. Bu konuda şikayetiniz varsa seve seve dinleyip yazıya dökerim. Tabii arada sinkaflı konuşmamak şartıyla.
Canlar yine başınızı ağrıttıysam affola. Kimseye kastımız, garezimiz yoktur. Bendeniz iyinin yanında, kötünün karşısında aciz bir kulum. Kimsenin malında gözümüz yok. Allah onlara daha da versin. Ama kimseyi kandırmamak şartıyla. Kusurumuz olduysa affola. Allaha emanet olun