Etrafımızda nice gönlü kırık insan var.

Akrabamız, komşumuz, mesai arkadaşımız.

Hemen şuracıkta.

Birileri kırdı, ses çıkarmadık.

Belki de biz kırdık.

Bizim bir yanlışımızdan dolayı kırıldılar.

Ya da ihmalimiz yüzünden.

Üstelik iyi insanlar. Kibar, nazik...

Öyle oldukları için belli etmediler.

Ve kırılmaya devam ediyorlar.

Ya da biz kırmaya veya ihmal etmeye devam ediyoruz.

Düşünebiliyor musunuz?

Hiç farkında değiliz.

Fark etmemek mazeret mi?

Belki daha duyarlı olsak fark edebilirdik.

Kolayca 'nahif' deyip geçiyoruz.

Hatta kendimizi yoklarsak biraz da küçümseyerek, dalga geçerek...

Öyle olmayı bir zayıflık, hatta bir suçmuş gibi görerek...

Onlar da öyle olmasaydı; öyle oldukları için biraz da hak ediyorlar diye düşünerek...

Ve çiğneyip geçiyoruz.

O iyilik dolu, zarif, güzel insanlara gösterdiğimiz bu muameleye bakar mısınız?

Ne kadar kaba, ne kadar hoyratça?

Hatırlatayım dedim.

Ne diyordu Mevlana?

'Demedim mi kırma beni.

Demedim mi yüreğimde Allah var!'