"Aynı gökte uçarlar; ama karganın dünyası başka kartalın dünyası başkadır."
(Muhammed İKBAL)
Bakmasını bilince aslında: Arabada giderken, sokakta yürürken ya da yüksek bir yerden yeni kurulmuş bir şehir olan şu Urfa'ya ve "Yeni Türkiye'nin" "Yeni Yüzü" "Yeni Karaköprü'ye" çıplak gözle bakarken gördükleriniz, görebildikleriniz size çok şey anlatır. Akla ziyan çarpıklık ve "Yeni Karaköprü'nün" o güzelim siluetinin 24 yılda nasıl da tarumar edildiği ve tabiatın nasıl katledildiği yeni bir şehir yaratacağız diye nelerden olunduğu ve nasıl aç gözlü bazı insanlar tarafından hem birilerine peşkeş çekildiği ve aynı zamanda kepçenin dolu tarafını da kendi yanlarına döktüklerini gözleriniz kapalı değilse, idrakiniz yerindeyse müşahede edebilirsiniz. Bu apaçık görülür zaten; eğer çorbanın başında oturmuyorsanız ve bir beklentiniz yoksa bunu hem söylersiniz hem de kime dokunursa dokunsun ifade etmekten sakınmazsınız..! Eğer siz doğru karar verdiğinize vicdanen inanıyorsanız ve inandığınız şey sizi vicdanen rahatsız etmiyorsa demektir ki siz AK düşünce sahipsiniz ve yaptıklarınız da Urfa'nı AK icraatıdır.
Belediye Binalarımızın arkasındaki ya da karşısında ki bazı binaların 3 kat, bazılarının 5 kat, bazılarının ise 12 kat olması bu çarpıklığın şehrin ortasında nasıl garip durduğunu anlamak için mühendis ya da mimar olmaya gerek yok. Eğer "Kendi şehrinizin caddelerine, sokaklarına bakarken, dümdüz bir arazide ızgara planı yerine, anlamsız sağa sola kıvrılan sokaklar görüyorsanız, bilin ki o plan yapılırken birileri kendi çıkarları doğrultusunda değişiklik yaptırmıştır. Aynı cadde üzerinde üç katlı bina ile on iki katlı bina yan yana duruyorsa, o fazla katlardan imar yolsuzluğundan başka bir şey çıkmaz."
İşte Haliliye, Eyyübiye, Karaköprü'de ne işe yaradığı kimsenin bilmediği bazı yolların ve üstgeçitlerin vergilerini ödüyor, bu arada hatırlatalım bugün EMLAK vergimizin son günü cezaya düşmemek için, faizle ödememek için, vergimizi en kısa zamanda bugün gidip paşa paşa ödeyelim. Eski adıyla Bölge trafikten yeni adıyla "Çevik Kuvvet Kavşağı'ndan Karaköprü'ye doğru geldiğinizde hep "Sola Dönüş Yasaklı" bir güzergahı takip edersiniz. Eğer sağ tarafa gidiyorsanız yirmiye yakın giriş vardır şehre. Sol tarafta işiniz varsa yandınız. Köprü'de inecekseniz dolmuştan ya da arabanızla sola dönecekseniz ta gidip Belediye'nin önünden ya da mezarlığın önünden dönmek zorundasınız, zaten oda tehlikeli yani "Sola Dönüş Yasaklı" yerden..! Yaya geçmek isterseniz Köprü tarafına, kıvrım kıvrım olmuş bir yoldan yaya geçmek için biraz cambazları oynamanız gerekir; çünkü en yakın üst geçit merkez mezarlıktan biraz sonra..! Belki adamlar KARAKÖPRÜ'nün AK'ıdır; ölülerimize "Fatiha okuyalım diye düşünmüşlerdir" bazı şeyleri oradan geçerken bir sağa bakalım da ibret alalım diye… Şanlıurfa-Diyarbakır yolunun ilk beş kilometresine bir bakın, gördüğünüz manzara Karaköprü'ye girişte bir sinyalizasyon verilmiştir oda yeni yapılan otogarın hayrına..! Ta otobana kadar hiç uyarı ışığı yoktur, onlalar da Allah'a emanet..! Bu yol yıllardır Karaköprü'de yaşayanların, karasıdır ve KARA rüyasıdır..!
Sol tarafta ise hasbel kader bir işiniz olduğunda yollar sizi kırık, dökük ve çukurluğuyla bağrına basar. Derin çukurlu, yarı asfalt, yarı çamur yollardan geçtiğinizde solunuzdaki "Dipsiz" size acı acı gülümser. Evet, burası eskiden insanların ziyaret diye şifa diledikleri yerdir. Biraz daha gittiğinizde yol, üzerinden gidilmekte olan düzlük olmaktan çıkar, köy yolu olur ve size "Başdeğirmen" hoş geldiniz der ve mevsim bahar olmasına rağmen görürsünüz sağınızda, solunuzda koca koca göletlerin varlığını..! Çünkü burası Karaköprü'nün verimli(zengin) bahçelerine (arsalarına) suların dağıldığı yerdir.
Yol, sizi toprak ve taşlarların arabanızın siyah lastiğine verdiği acı seslerle doyumsuz Urfa ve Karaköprü manzarasının bulunduğu yere 3 katlı evlerin ve GAP Anadolu Lisesi'nin bulunduğu yere getirir. Baharın muştusu olan sarı-yeşil çiçekler ve yeşilin bütün tonları hakimdir burada ve bir yayla havasıdır şehrin bu tarafı..! Yeni Karaköprü'nün Yeni Yüzü Yeni TOKİ Maşuktur yani Urfa'nın AK yüzüdür burası ve Yeni adı inşallah "SEYRANTEPE Mahallesi" olacaktır..!
Zaman geçmiştir, bahar gelmiştir memleketimin AK yüzüne, ama halen sol tarafın yolu söz verilmesine rağmen yapılmamıştır ve ağır aksak gidiyordur ikinci otuzbeş..! Mesela okullarda halen internet yoktur...! Bu da Bizim KARA yüzümüzdür belki de..!
Evet, bu zengin topraklardan herkes nasibi kadar hayır görmüştür kimse bunu inkar edemez; ama AK ve karanında karşı karşıya olduğunu da görmüyor değiliz. Ciddi şehirleşme problemiyle karşı karşıya bir Şanlıurfa-Karaköprü bizleri bekliyor ey okuyucu!
Kimseyi ötekileştirmeden, yerel dinamikleri, medenice bir araya getirerek sivil inisiyatifin denetimine açık, şeffaf yönetimle sorunların tek tek çözüleceğine inanıyoruz.
Çünkü umut bu topraklardadır; Yeni Türkiye'dedir ve Yeniden Türkiye'dedir Ey okuyucu..! Umut sol yanınızda, usul usul atan tertemiz AK yüreğinizdedir ve sizi geleceğe taşıyacak gayretinizdedir, halis temiz niyetinizdedir..!
AK ve kara'mız: Urfa'da güzel bir Kitap fuarı açılmasına vesile olanlar, URFA'nın AK yüzleri; ama fuarda Urfalı şair-yazarlara bir stant açmayan yetkililer ise bu şehrin karasıdır.(!)
Şanlıurfa'da bir "Kent Konseyimiz" mevcut ve çalışmalarına devam ediyor. Şanlıurfa Kent Konseyi'mizin yıllardır Sabri DİŞLİ Ağabeyimiz tarafından başarılı bir şekilde Urfa'ya yön veriyor, kafa yoruyor, YOR KAFA'nı programlarıyla-her ne kadar kendi gibi düşünen insanlarla söyleşi yapıyorsa-bile, düşünüyor; düşündüğünü söylüyor. Bu Ağabeylerimiz URFA'nın AK'dır bu güne kadar yaptıkları çalışmalarla..! Ama bu şehre yeni bir kent konseyi Yönetimi Seçtirmeyenler ve seçilmesini erteleyenler Urfa'nın karası'dır. Hep Antep'i örnek gösteririz ve bazıları bundan rahatsız olurlar; yine de söyleyeceğim: Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Kendi Kent konseyiyle çok güzel icraatlar yaptığı için bir "kadın" olmasına rağmen bu bölgenin AK yüzüdür; 26 aydır bir türlü "Şanlıurfa Kent Konseyi" Başkanı seçemeyenler, seçilmesini engelleyenler yada seçimden kaçanlar bu kadim şehrin kara yüzüdür vesselam..!
Selam ve dua ile…
Hoşça kalınız.