Bu Çarşamba, TOKİ Başkanı Ergün Turan, Urfa'ya gelerek inşaatı devam eden TOKİ Projelerini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ile birlikte gerçekleştirilen bu ziyaretler sonrasında TOKİ Başkanı Ergün Turan "Şanlıurfa'da 12 bin 435 konut yaptık" açıklamasında bulundu.
Turan açıklamalarına devamla Şanlıurfa'da devam eden projeler ile eski para ile yaklaşık 2 Katrilyonluk yatırım bedeline ulaştıklarını ifade etti.
Bu açıklamaları okuyunca, eyvah! Dedim. Çünkü TOKİ'nin yapmış olduğu birçok konut veya sosyal donatılar bir çok sorun ile boğuşmakta. Bunu TOKİ'nin Karaköprü'de gazeteciler için yapmış olduğu TOKİ Basın Sitesinde bizzat yaşayan mağdurlardan birisiyim.
Tıkalı rögarlar, öylesine konulmuş ve içine birilerinin düşmesine davetiye çıkartan rögar kapakları, akan tabanlar, kırık karo ve fayanslar, elinizde kalan kapı pervazları, bastığınız zaman ayağınızın içine gömüldüğü taban döşemeleri, zırt pırt arızalanan asansörler, patlayan lağımlar, en üst katlara kadar vatandaşın evine giren sıçanlar vs. vs.
Evet sayın TOKİ Başkanı Ergün Turan bize de uğrasaydın! TOKİ Basın Sitesinde yaşanan rezaleti bizzat yerinde görürdün.
Başkan bize de uğrasaydın ya! belki yapımı yılan hikayesine dönen TOKİ Basın Sitesi'nin neden bu kadar uzun sürdüğünü, müteahhit ve taşeronların işi yarım bırakarak neden kaçtığını bize izah ederdin.
Başkan bize de uğrasaydın! Belki mağdur gazetecilerin ve site sakinlerinin " Çimler neden ekilmedi? İstinat duvarlarının demir korkulukları nede yarım bırakıldı. Üstteki iki bloğun çevre duvarı neden yok? TOKİ'nin Kontrol Mühendisleri bütün bu eksiklikleri ve yapım aşamasındaki işçilik hırsızlığını görmedi mi? Gördüler isen neden müdahale etmediler? Bu eksikliklere rağmen TOKİ bu siteyi nasıl teslim aldı? Bu eksiklikler duruyorken bu konutları hak sahiplerine nasıl devredeceksiniz? " gibi bir çok sorusuna belki cevap verirdiniz.
Sayın Ergün Turan, çok beklendiğiniz halde TOKİ Basın Sitesine gelmediniz. Ama makam arabanızla cadde üzerinden geçerek TOKİ Basın sitesine arabanızın içersinden baktığınızı iyi biliyoruz.
Gazetecilerin tepkisinden mi çekindiniz bilmiyorum ama maalesef " terzi kendi söküğünü dikemezmiş" sözünün haklılığını kanıtlarcasına toplumun vicdanı, kulağı, dili olan biz gazeteciler kendi hakkımızı aramaktan aciziz. Aciz olmasak, siz bize bu zulmü yaşatamazdınız.
Aciziz. Çünkü; Urfa'da görev yapan biz gazeteciler birlik olup tepkimizi ortaya koyabilseydik, hiç kimse sanki bu evleri beleş almışız gibi bir algı oluşturamazdı. Biz gazeteciler kendi hakkımızı arama, hukukumuz koruma konusunda aciziz. Aciz olmasaydık, kimse bize bu evleri bir lütufmuş gibi, eksik, yarım yamalak teslim edemezdi.
Bizde eksikli yok mu? Var. Bütün ayrılıklarımıza rağmen, birlik olup, mesela; Cumhurbaşkanımız Urfa'ya geldiğinde halka hitap ederken , biz sahadaki gazeteciler miting esnasında fotoğraf makinelerimizi, kameralarımızı yere bırakıp demokratik sınırlar içerisinde bir protesto gerçekleştirseydik bugün kimse bizi TOKİ Basın Sitesinde kendi kaderimize terk etme cesaretini gösteremezdi.
TOKİ Başkanı sayın Ergün Turan eğer Urfa'da yapacağınız hastane, okul, spor salonları Akabe, Maşuk, Basın Sitesi konutları gibi olacaksa vay halimize.
Biliyorum, konuyu uzattım. Velhasıl-ı kelam; Evet sayın TOKİ Başkanı Ergün Turan bize de uğrasaydın! TOKİ Basın Sitesinde yaşanan rezaleti bizzat yerinde görürdün. Belki biz gazetecilerin de size biri iki çift sözü olurdu.