'Eskileri hatırlıyorum, yenileri unuturken'
Ekşi Elmalar filminde Belediye Reisi Aziz beyin bir repliği. Harran'ı gezdikten sonra aklıma düştü bu replik. ' Eskileri hatırlıyorum, yenileri unuturken'
Neden düştü? Anlatayım;
Geçen Perşembe günü Şanlıurfa Gazeteciler Birliği olarak Harran ilçemize yönelik bir gezi ve inceleme etkinliği düzenledik. Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Oda ( ŞURO) Başkanı Müslüm Çoban, yine ŞURO Eski Başkanı, Turizm İşletmecisi ve Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Meslek Grubu üyesi M. Kamil Türkmen'nin de eşlik ettiği gezide ilk durağımız Harran Kalesi oldu.
Kazılar hız kesmeden sürmeli
Güler yüzü ile bizi ilk karşılayan Harran kalesinde kazı ekibi ile birlikte kazı çalışmalarını yürüten. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölüm ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal hocamız oldu. 2016 yılından bu tarafa Harran Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İl Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu, Harran Kaymakamlığı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi gibi kurumların desteği ile Ulu Cami, höyük kazıları ile birlikte 2019 yılında başlayan Harran İç Kalesinde de kazı ve kurtarma amaçlı restorasyonlar devam ediyor. Üç katlı, yüzlerce odaya sahip kalede hamam kısmını ortaya çıkartan Mehmet Önal hocamız bize güneydoğu kapısında devam eden kazılarda 1050 yılında Numeyri'lerden kalma bir yazıtın bulunduğunu anlattı. Daha önce kalenin Haçlıların işgalinde olduğunu, Zengi'lerin haçlıları Harran'dan, Urfa'dan attığını aktaran hocamız kalenin önemini bize aktarıyor. Zengi'lerin enişteleri olan Selahaddin Eyyübi'nin üç kışını bu sarayda geçirdiğini aktaran hocamız Anadolu'ya ayak basan İslam- Türk medeniyetinin ve bu medeniyetin ürünü olan sanat eserlerinin ortaya çıkartılmasının önemine vurgu yaptı. Geçen yıl verilen destekler ile 12 ay süren kazı çalışmalarının bu yıl pandemi ve iş-kurdan gelen personel desteğinin sekteye uğraması ile kazılarında sekteye uğradığını gözlemliyoruz. Çünkü biz alanı ziyaret ettiğimizde Hocamızında bizzat yer aldığı ve Türk Tarih Kurumunda görevli 3 arkeoloğun olduğu 4-5 kişilik kazı ekibi kendi çabaları ile kazıyı devam ettiriyordu. İşçilerin yaptığı moloz taşıma, merdiven kurma gibi işleri arkeologlar, sanat tarihçileri ve bizzat Kazı Ekibi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal hocamız kazıların durmaması ve bu eserlerin gün yüzüne bir an önce çıkması adına fedakarlıkla yapıyor.
Malazgirt zaferinden önce Türklerin bu coğrafyaya geldiğini, Türk- İslam medeniyetinin eserlerini bu topraklara nakşettiklerini ispat eden, medeniyetimizin mührü olan bu eserlerin gün yüzüne çıkması için bu kazıların bir an önce hız kazanması için ilgili kurumların elini taşın altına atması gerektiğini notlarımız arasına alarak Harran Ulu cami kazı alanına yöneldik.
Ulu Cami'de 850 yıl sonra ilk ezan ne zaman okunacak, ilk namaz ne zaman kılınacak.
Gezi programımızda ikinci durağımız Harran Ulu Cami oluyor. Türk İslam medeniyetinin mührü Harran Ulucami yeniden ihtişamına kavuşuyor. Emeviler döneminde son halife II. Mervan zamanında da bir süre başkent olmuştur. İslam Devri'nin önemli eserlerinden olan Ulu Cami veya Cennet Cami, Harran höyüğünün kuzeydoğu eteğinde yer alır. Caminin doğu cephesi mihrabı, şadırvanı ve minaresinin büyük bir bölümü korunmuştur. 2018 yılından bu tarafa yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları neticesinde Camiinin giriş sütun ve duvarları ile minaresi tekrar restore edilerek yakın zamanda ziyarete açılması planlanıyor.
850 yıl önce Moğol istilası sırasında yakılmış, yıkılmış ve harap edilmiş Harran ulu Camii kazı ve kurtarma restorasyon çalışmalarında artık sona gelinmiş. On yıllardır kartpostallara, fotoğraflara aks eden yıkık minare ve güney tonozlu girişi restore edilmiş. 2018 yılından bu tarafa yürütülen çalışmalar hakkında bizi bilgilendiren Mehmet Önal hocamız Harran'ın Türk- İslam medeniyeti açısından işlenmemiş bir cevher olduğunu belirterek Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu gibi kurumların desteğinin büyük önem arz ettiğini belirterek yerel yönetimlerinde desteğinin önemine işaret ediyor.
Bizlerde daha önce yetkililerin demeçlerine konu olan namazgah yapımı konusunu işlemek ve 850 yıl önce Moğolların istilası sonucu harap olan Harran Ulu Cami'de ne zaman ezan okunacağı ve ne zaman namaz kılınacağını bir ara yetkililere sormak üzere buradaki gezimizi bitirerek ayrılıyoruz
Harran gençlerin heyecanı
ile kalkınacak
Programımız çerçevesinde Harran Kaymakamlığının hayata geçirdiği Kadın Destek Merkezini ziyaret ettik. Seramikten ahşaba kumaşa kadar yapılan oyuncak, el emeği göz nuru eserler Milano Tasarım Haftasında görücüye çıkmış ve tasarım ödülü almış. Yaklaşık 40 Harranlı hanımın emeğini taşıyan bu ürünler hem gelir kapısı hem de Harran'ın tanıtımında önemli unsurlar.
Buradan sonra geçtiğimiz Harran Gastronomi Merkezinde, Şanlıurfa'nın yetiştirmiş olduğu Usta Şeflerden Hatice İnan'ın şefliğini ve sorumluluğunu üstlendiği Harran Gastronomi Merkezinin işlevi hakkında bilgi alma fırsatı bulduk. Hatice Şefin sunumları eşliğindeki yemekte bir araya geldiğimiz Harran Kaymakamımız Ömer Faruk Çelik, proje ekibinden Bircan Karataş, Sacide Öztürk'ten Harran'ın gelişmesi ve tanınırlığının daha da arttırılarak turizmde hak ettiği noktaya gelmesi adına Kaymakam beyin hayata geçirdiği ve geçirmeyi planladığı çalışmaları dinledik.
Dikkatimi çeken; Kaymakam Ömer Faruk Çelik'in ve ekibinin genç olması ve bu gençlik ile sahip oldukları heyecan idi. İnanıyorum ki gerekli destek verilir ise bu ekibin Harran'a olan katkıları Harran'ı hak ettiği noktaya taşıyacaktır.
Harran'da ekşi elmalar
Harran Gastronomi Merkezi ve Gözlemevindeki programımızdan sonra geçtiğimiz Harran Kazı Evi'nde şahit olduklarımız ise yazımıza başlığını verdi. Harran Ören yeri kazılarından çıkan buluntuların tasnif edildiği Harran Kazı Evinin arsasında Prof. Dr. Mehmet Önal hocamızın çabaları ile yaklaşık 300 civarında erik, elma, üzüm asması ekilmiş. Dallarının taşıyamadığı erikleri elmaları görünce işte aklıma Ekşi Elmalar filmindeki Belediye Başkanı Aziz Bey ve Antalyalı Ziraat Mühendisi geldi. Reisin ürün vermediği için bahçesinden kestirdiği ağaçlardan bir fidan alıp memleketi Antalya'da eken ve ekşi elma ağacı yüzlerce elma veren Mühendisin filmin son sahnesinde söyledikleri aklıma geldi. Harran'da artık yıllardır su var. Her bir vatandaşımız bahçesine birer ikişer meyve ağacı ekse, insanlar, kurtlar kuşlar faydalansa diye düşündüm ve Prof. Dr. Mehmet Önal hocamızı o ziraat mühendisin yerine koydum.
Son söz; Siz değerli okuyucularımızı sıkmamak adına bu gezi ve inceleme etkinliğine ilişkin gözlemlerimi uzatmayacağım. Bu geziyi bir ön inceleme olarak değerlendirip Harran'daki çalışmaları tek tek haber ve inceleme yazısı olarak kaleme almak ve sunmak istediğimi belirteyim.