Şahin Doğan, Urfa'da son yıllarda okumak yazmak deyince ilk akla gelen isimlerden. Okuma macerası çok erken başlamış; biz, en azından ben, onu kitap yazmaya başladıktan sonra tanıdık/tanıdım. İyi ki de tanımışım.
2009'da görev yaparken bir arkadaşı ile yazdığı 'Sorgun Kent Tarihi'ni bir yana bırakırsak, son beş yılda altı kitabı çıktı: Ruhumun masalı Şehr-i Urfa, Entelektüel Yalnızlık, Ezeli Mağluplar, Hakikatin İzinde, Arafta Bir Entelektüel Dücane Cündioğlu ve Korona Günlükleri…
Demek iyice dolmuş, artık taşıyor. İyi de oluyor. Bütün kitaplarını okudum. Son iki kitabını büyük bir incelikle ziyaretime gelip takdim etti, onları da peş peşe okudum.
'Arafta Bir Entelektüel Dücane Cündioğlu'
Kitap 200 sayfa; bunun 120 sayfası Dücane Cündioğlu'nun yazılarından ve kendisiyle yapılmış bir röportajdan oluşuyor. Onu tanımak açısından iyi bir seçilmiş yazılar. Kitabın sonlarında Yusuf Kaplan, Özgür Koca ve Murat Menteş'in Cündioğlu'nu anlattıkları yazıları var. Şahin Doğan'ın Dücane Cündioğlu eleştirisi sadece 50 sayfalık bir yer tutuyor; onlar da çeşitli zamanlarda yazılmış 12 yazıdan oluşuyor. Doğrusu şaşırdım. Bütün kitaplarını okumuş, birçok konuşmasının videosunu izlemiş, dahası onunla ilgili birçok yazıyı okumuş olan Şahin Kardeşimizden, daha geniş, dört başı mamur bir Cündiğoğlu değerlendirmesi beklerdim. Çünkü o, bunu fazlasıyla yapabilecek bir kapasiteye sahip.
Yine de Cündioğlu'nu tanımak açısından önemli bir eser, ilk kitap.
Şahin Doğan'ın, onunla ilgili çok önemli tespitleri var. Bir yandan göklere çıkarırken, bir yandan da çok ağır eleştirilerde bulunuyor. Katılırsınız, katılmazsınız ayrı, ama o samimi düşüncelerini ifade etmiş.
'Serbest, serazat ve parlak bir zihin… Kumaşı sağlam. Tecessüsü geniş. İfadeler narin. Kelimeler oturaklı. Üslup Diri. Sahici entelektüel… Üslupta yakaladığı seviye kıvam itibariyle Türkiye'de Cündioğlu ile yarışabilecek ikinci bir muhafazakar kalem erbabı yok kanaatimizce… Ülkemizin biricik entelektüel siması… Büyük zeka…' Bunlar Cündioğlu için kullandığı nitelemeler.
Ancak öte yandan muhatabını kızdıracak pek çok şey de var kitapta: 'Deyim yerinde ise laf kalabalığı yapıyor… Zahirde çok şey söylüyor ama batında hiçbir şey söylemiyor… Bazen merak ediyorum Cündioğlu ve benzerleri bu ülkenin entelektüelleri mi, bu ülkede mi yaşıyorlar?... Egosantirizm ve megalomanlık Cündioğlu'nda tecessüm etmiş sanki… En büyük meselesi bir meselesinin olmayışı… Yazı sanatında ne kadar iyi ise konuşma sanatında o kadar kötü… Ah ne olurdu biraz ilkelilik, biraz dürüstlük, biraz mütevazılık, biraz tutarlılık gibi erdemler uğrasaymış yamacınıza!...'
Bana göre biraz haksızlık etmiş.
Kitabını bizzat Cündioğlu'na da göndermiş. Dediğine göre kitabı okuduktan sonra kendisine dönmüş ve sadece şöyle demiş: 'Kitabınızı aldım ve mütalaa ettim, iki sözcükten fazlasını hak etmiyor: Çok yazık!'
Bence çok ayıp etmiş. Fakat kitabı okuyunca, doğrusu onun Şahin Doğan'ın eleştirilerinden daha çok, 'bana bu kadarını mı layık gördün' diye rahatsız olduğunu düşündüm.
'Korona Günlükleri'
Korona yasakları ile başlayan ev hapsi sırasında (22 Mart-28 Mayıs 2020) sosyal medyada yayınladığı 63 yazıdan oluşuyor. Çoğunu yayınlandığı zaman okumuştum. Çok yoğun bir ilgi görmüş, çok tartışılmıştı. Erkenden kitaplaştı. Tekrar ve dikkatle okudum.
Yazıların önemli bir bölümünde yazarın, korona ve koronanın kendi özel hayatına etkileri üzerine duygu ve düşünceleri yer alıyor. Onun dışında okumaları ve okuduklarını değerlendirmeleri. Kendisinin de belirttiği gibi okumaları ya edebiyat ya ilahiyat üzerine.
Çok erken yaşlarda başlayan okuma sevdası artarak devam etmiş. Yazılarında bunlardan bir kısmından söz ediyor. Müthiş! İnsan gıpta ediyor. Bu kadar çok okumak, bazılarını defalarca okumak, çok iyi anlamak, analiz etmek ve yazmak, herkesin harcı değil. Bu bakımdan bir önceki kitapta anlattığı Dücane Cündioğlu'na çok benziyor. Üslubu da onun gibi güzel.
Ona benzeyen bir yanı daha var; onun gibi dinden başlamış ve yine onun gibi okudukça kafası karışmış, dinden uzaklaşmasa da o ilk zamanların safiyetini ve onunla beraber huzurunu ve mutluluğunu kaybetmiş. Çünkü, kendisinin de ifade ettiği gibi hakikatin peşinde koşan, sürekli soru soran ve sorularına cevap bulmak adına çok farklı okumalar yapmaktan çekinmeyen birinin kafasının karışmaması mümkün değil. Karışık kafaların huzurlu ve mutlu olması da. Edebiyat bir tarafa ilahiyata dair, bir kısmı eskiden beri tartışılan, bir kısmı yeni yeni gündeme gelen sorular ve bu sorular etrafında oluşan İslamî anlayışlar… Şahin Doğan okuyor, düşünüyor, soruyor ve yazıyor. Yani sorularını kendisine saklamıyor, herkese duyurmak üzere seslendiriyor, yazıyor, yayınlıyor.
Kitabın bir yerinde şöyle diyor: 'Amacım hissiyatımı, düşüncelerimi, tezatlarımı paylaşmak, yani içimi dökmek, müşterisi olsun veya olmasın (…) Dürüstçe, samimice hiçbir yere angaje olmadan sadece hakikati aramak, hakikatin izini sürmek dünyanın en saadetli ama aynı zamanda en meşakkatli eylemi. Müteredditler arar, eminler aramaz. Hayatımda maddi ve manevi çok şey yitirdim ama yitirmediğim, içimde giderek daima canlı kalan bu tereddüt ve hakikati arama arzusu oldu.' (sf.161)
35. Günlükte, (Korona yasakları için) 'Ah keşke bitse! Herkesten çok ben istiyorum. Bir nebze olsun kurtulurum düşünmekten. Aksi halde yazılar çok daha tehlikeli mecralara akacak gibi.' (sf.117) 40. Günlükte ise 'Biliyorum, bunları dediğim için bazı kardeşler çok şaşıracak ve hatta bazıları tekfir kılıcını bileyecek' diyor. (sf. 134)
Bütün bunlar da kendisini, eleştirdiği Dücane Cündioğlu'na biraz daha benzetiyor. Cündioğlu'nu 'Arafta Kalmış Bir Entelektüel' olarak tavsif etmişti. Kitabın bir yerinde 'Cündioğlu bir yerlere gidiyor ama bakalım nerde duracak? diye soruyor. (sf. 128) Birileri de kendisi için benzer nitelendirmelerde bulunuyor. Şimdilik belki. Ama o Cündioğlu gibi 'kararımı verdim' demiyor, arayışa devam ediyor.
Ben bu arayışının onu arzuladığı hakikate ulaştırmasını diliyorum. Kendisinden kısa zamanda yeni eserler bekliyorum. Yakında ününün Urfa sınırlarını aşıp Türkiye'ye ulaşacağını düşünüyor, temenni ediyorum.
Bu kitap, yarın onun biyografisini yazacak olanlar için iyi bir kaynak oluşturacaktır.