Bilmekteyiz, ilmin ve irfanın yaşı yoktur.
Bilgi her zaman için önemlidir.
İlim ve irfan sahibi, erdemlilik taşır
Hayatta kimi zaman kitap kapağı açmamış kimseden erdemli sòzler dinlersiniz, yüz kitaba bedel.
Bazen binlerce kitap okumuş olan birisinin okuduklarının bir kıymeti olmadığına tanıklık edersiniz, bir cümlesiyle.
Dün bilgili olan ve ilmiyle irfanıyla saygı görenler, muhterem olanlar vardı, bu gün rahmetle anılan.
Dün bıraktıkları eserlerle bu gün yaşayanlar var.
Dün söyledikleriyle bugüne aydinlık verenler az değil.
Bu gün neden böyleyiz?
Yola çıkanlar, neden kabul görmüyor?
Okuduklarını, yaşadıklarıyla harmanlamıyor mu?
İlim ve irfan, üzerlerindeki zırhtan dolayı yürekleriyle beyinleri arasında barikat mı, oluşturur?
Bakıyoruz ki üniversiteler oldukça çok.
Her alanın uzmanı olduğuna dair belgesini elinde bulunduran ve işine ehil olduğunu belgelendirenler ordu neferi sayısınca.
Yaptıkları köprü, sel baskınına dayanmıyor.
Bir depremde binalar yerle yek-sân, secdeye kapanmış.
Yollar, her sene asfaltlanıp durulur.
Tarım arazileri betonlaştırılır.
Su kaynaklarına yakın binâlar inşâ edilir.
Diğer canlıların yaşam alanları, hayvanat bahçelerine indirgenir.
Kuşları, eşeği, atı, kediyi, keçiyi, koyunu, deveyi bu yerlerde görmek mümkün.
Hiç kimse kendi söküğünü dikmeyi aklına getirmiyor.
Herkes hesap uzmanı, ne kazanacağı peşinde, kaybedilecek olanları düşünmüyor.
Öğreten de öğrenen de gaye olarak maddî menfaate dayalı iki yüzlü anlayışın esiri.
Hayatın bir çok alanında manzara farksız.
Altmışında kalkıp akademisyencilik mi oynayalım?
Üniversiteden mezun olduk sene önce.
Niyetimiz yok, dört duvar, tek oda içine hapsolmaya ve iki yüz kitaptan yola çıkarak, " Aydın" rolünü oynamaya.
İşimiz şehir.
Tarih, coğrafya, mimarî, musıkî, edebiyat, kültür, sanat,...
Aklınıza şehirle insanla ilgili ne gelirse.
Biz dünün insanının izindeyiz.
Bugünkülerin çoğu üretmekten aciz, tüketmekten nemalanan öğreticiler.
Başkasının fikrinin zekatıyla etrafa palyaço kılıklı anlayışların papaganı olmaktan öte hiç.
Kimseyi tenkid etmiyor, eleştirmiyoruz, doğrusu.
Ruhunda malzemesi eksik olanın bedeninde mükemmellik düşünülemez
Hep ruh malzemesinden çalına çalına ruhsuzlaştırılan cemiyet, şuursuz kalabalıklar topluluğu haline gelince, ahvâlin tercümanıdır.
Bizim ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ anlayışımız, aklın idrakine zorla giydirilmeye çalışılan deli gömleğinin kabulüne redd, bu doğrultuda bir tavra "hayır"diyebilmenin adıdır.
Altmışında, yetmışinde dansa davet edenlerin mülevves düşünce sahibi olduklarını saklayanlara yedimizde neysek yetmişimizde dahi değışmeyeceğimizi ifade etmenin kimseyi kıracağını sanmıyoruz...
Herkes, aynaya bakarken yüzünü görür, maskeli ve makyaj?ı olanlar hariç!..
Herkes birbirini tanıyor ve biliyor, zaten.