HER ŞEHİR MEDENİYET MERKEZİ İMİŞ!..

Yıllardır şehir şehir gezer, dolaşırız.
Her şehir, birbirinden koparılmış gibi.
Seksen bir ilin ayrı şehir mutfağı olmuş. Dünün ilçesinin mutfağı şehir mutfağı olmuş!..

Biz, mutfakları bölge mutfağı biliriz. Biliriz de bu tanıtım günlerinde böyle değil imiş.
Çoğu İstanbul'da yapılan şehir günlerinde her şehir standı kurulur.
Kapalı alanda o şehirde en çok üretilen gıda ürünleri getirilir, bir kısmı ilçe belediye ya da kaymakamlık stantlarında tadımlık sunulur.
O şehrin peyniri, pekmezi, cevizi Allah ne verdiyse, salçası, meyvesi, biberi, turşusu, tatlı çeşitleri,..
Davul-zurna eşliğinde müzik coşkusu ile oyun oynayanlar...
Resmen panayır...
Memleket hasretiyle gelenler, burada buluşuyor.
Dut kurusu mu?
Var, olmaz mı?
Leblebi mi?
Sadesinden tuzlusuna, kavrulmuşundan haşlanmışına...
Birbirinden farklı ekmek çeşitleri...
Her şey var, doğrusu.
Genelde üç-dört gün devam eden bu tanıtım günleri için hazırlıklar, bir şehrin tanıtımı bittikten sonra başlar.
Hummalı çalışma meyvesini verir.
Beş-altı ay içinde hazırlanan çalışmalar için şehre varanlar, kendilerine ayrılan stantları düzenler.
İkramlar, içecekler, broşürler, anahtarlıklar, balonlar...
Fon olarak kullanılan manzara kareleri büyütülmüş.
Büyükşehir Belediyesi bu işin motor gücü...
O şehrin sembolü kediyse, horozsa, boğaysa, tespihse, kavurmaysa, leblebiyse, fasulyeyse, her neyse...
Maketler büyükçe...
Tanıtım kitapları prestij ve bakmalık.
Bir kaç yazar ve şair, küçücük alanda görücüye çıkmış gibi.
Önlerinde kitaplaşan çalışmaları...
Açılışın ilk gününde konuşmalar, alkışlar...
O şehrin belediyesiyle belediye başkanıyla aynı partinin milletvekilleri bir arada, ilçelerde de aynı belediyeler.

Eğer düzenleyen iktidar yanlısı belediye ise değişen durum yok, buna kaymakamlıklar dahil.

Herkes şehrini medeniyetin kalbi ve merkezi olarak gösterir, nutuklar ve nutuklar...
Seksen bir şehri birer medeniyet merkezi olur mu?

Bu tanıtım günlerinde olur...
Saz âşıkları, şairler, ağzı laf yapanlar, fıkra anlatanlar,...
Milletvekilleri ve etrafında hemşehrileri...
Stantlara ziyaretler...
Her stantta yüzler mütebessim ve fotoğraf çekimi kadar bir sürede.

Gönül isterdi ki birer büyükçe magaza sepeti ya da tekerlekli araba tıka basa doldurulsun, parasını ziyaret edenler ödesin.

Yazarlara kitap imzalatanların çoğu, zamanla yarışta. Kitabı geride olan görevli alır ve hemen gider.

Sonrası mı yetmemiş gibi toplu fotoğraflar...

Kimse aç kalmaz, bu iyi düşünülmüştür.
Hava limanı ya da geniş alana sahip mekânda kapalı mekân dışında içecek, yiyecek ve ihtiyaç malzemeleri için kiralanmış yerler vardır, metrekaresine göre.

Müdavimleri şehir şehir değişen bu mekânları işletenler kolay kolay değişmez.

Kebapçısı, işkembecisi, şirdancısı, çorbacısı,..
Baharatçısı, nanecisi, limoncusu,
Ciğercisi, paçacısı, kavurmacısı, pilavcısı,..
El ürünleri, takılar, bereler,...
Bu esnafın derdi var, anlatılır gibi değil.
Hangi şehrin tanıtım günleri ise o şehrin adına tabela değiştirmek zorunda.
Onun için İstanbul gibi bir şehirde tanıtım günlerini hangi şehirlerin yapacağı ihtimaline karşı yapıştırma şehir isimleri tabela ölçüleriyle uyumlu.
Eskiyi sök, yenisini yapıştır...
O şehrin ismini tabelada görürsünüz de gitmez misiniz?
Aslında o iş yeri sahipleri İstanbul'a yerleşmiş civar şehirlerden.
Ekmek parası, işte.
Her şey güzel de sadece iki-üç ilçesi olan bir şehrin tanıtım günleri olsa ne olur?
Sanırız, bir şehrin iki ilçesi var.
Gelen ziyaretçi azsa ikramlar doygun olur, çoğu esnaf az personelle çalışır.
Kapalı mekân daraltılır.
Ne değişmez, bilir misiniz?

Bu tür yeni şehirler de medeniyet merkezi olarak ifade edilir.

O şehrin mutfağı, tarihi, tarihi eserleri, müziği,..
Kimseler, sorup soruşturmaz.
Son günde hemen hemen herkes yorgun.
O şehrin tanıtımı hakkıyla yapılmıştır.
Şarkıcı-türkücü-çalgıcı ücretini almış, çalışan personel yevmiye sahibi.
Kapalı mekânda bir kaç stanttan oluşan ilçe belediyeleri ve kaymakamlıkları toparlanmış, şehirden gelen esnaf ürünlerde son gün indirimi ile stok eritme telaşında.

Mekânın sabit işletmecileri mi?
Onlar tabela hazırlıklarında.
Hangi şehrin tanıtım günleri varsa...
Diyarbakır Kadayıfçısı,
Erzurum Peynircisi,
Afyon Lokumcusu
Kars Balcısı,
Anzer Balı,
Aydın İncir Reçeli,

....
İstanbul'da Ankara, Ankara'da İstanbul Günleri yapılmaz, yalnız.
Garibim şehirler...

Böyle tanıtımlarla şehir mi tanıtılır?

Maksat ekonomiye katkı ise kendi şehrinde tanıtımını yap.

Birkaç katkı sunan bul.

Siz hava yollarına, otellere, organizasyonlara vereceğiniz meblağ ile kendi şehrinizde ve bölgenizde bu işi amasız, fakatsız, lakinsiz yapabilirsiniz...

Ekmek arası köfte piyaz dağıtırsanız ne olur?

Kalkıp Hamsi Şöleni yapacak işiniz olmaz.
Kış ortasında Karpuz günleri olmaz.