Estergon Kalesi ile ilgili sinema flimleri şimdi çekilebilir mi?
Bilmiyoruz, doğrusu.
Her şey tamam da bu Estergon nereden çıktı?
Bu yazı, Estergon'un hikâyesi değil, sinema ve arka plânında yer alan bir eleştiri yazısı.
Yeşilçam filmlerinin tarih konulu olanlarını seyre dalarken tuhaflıklara tanıklık etmemek olmaz.
Padişahı veya yaşlı akılmendleri takma sakalla çıkartmaları bir nebze anlaşılır. Nihayetinde sinema filmi.
Makara düzeneğiyle kalenin burcundan öbür tarafa yol alana da rastladık.
Dinî filmler ap ayrı fecaat.
Mısır'dayız...
Firavun dönemi.
Anlatılan Hz. Yusuf'un hayatı.
Elbette mekân bir zindan.
Nereden bulmuşlarsa Mısırlı kıyafetleri, acemî terzinin elinden çıkmış.
Hz. Muhammed( s.a.v)''e dair salavat-ı şerif sesleri fonda, ağlayan yaşlı adam.
Hz. Yusuf ile Peygamberimiz arasında kaç yüz yıl vardır?
Yapımcı ancak istismarı bilir, senarist alacağı parayla meşgul.
Yakın zamandaki bir sinema filminde su üzerinde yüzen gümüşî boyalı tahta kılınçlar, unutulmuş değil.
Tarihî yapıda kalorifer petekleri.
Kahramanın kolunda saat...
Hoş, Avrupaî flimlerin tarihî olanlarında otomobil mi yok, uçak mı görünmez.
Bu kadar kusur, hoş karşılana.
Akma Tuna Estergon'un Fethi 1972 Yapımı.
Başrol oyuncularını belirtmeyelim, araştıran öğrenir.
Çal Hasan'ın yavuklusu dikkat çekti.
Devir Kanunî Sultan Süleyman Dönemi.
Muhakkak 2. Rol oyuncusu...
Hanımın tırnaklari ojeli, bir bir.
Yeşilçam bir dönem seyirciyi tarihî filmlere yöneltmişti.
Hayalî kahramanlar bitip tükenmiyordu.
Karaoğlan, Tarkan, Fatihin Fedaisi çizgi romandan sinemada can bulmuştu.
Her şey, imkâna göre.
Kanunî Döneminde tırnak ojesini hoş mu görelim?
Yoksa bu tür filmlerle seyirciyi şahlandıran, coşturan, senaryosu masabaşı yazılan, tarihten habersiz olanların fantezilerini kabul mu edelim?
Bu artık tekevizyon dizilerinde daha bir belirginleşti.
Tarih soslu hamaset dolu televizyon dizilerinde kıran kırana bir savaş var.
Dün Hollywood'un gerçekleştirdiği "Sinema" adı altındaki kovboy flimlerini aratmayacak kahramanlık efsaneleri bugün bizde zirveye oturdu, gibi.
Senaristlerin zihni zirr û zeber ettiği dizilerde akla ve hayale gelmeyen savaş hileleri, kadınların kurnazlığı ile süslenince tahtın ve kadının ön plânda olması söz konusu.
Masum Kızılderililerin hunharca katledildiği ve bize kovboyların alkışlatıldığı dönem, geride kaldı.
Vahşî batının işgal ettiği topraklarını savunan Yerlilerin uğradığı soy kırım sonrası çağdaşlıkta öncülüğü kimseye kaptırmayanlara sorulmaz mı, şu soru:
- Afrikalı mazlumların orada ne işi vardı?
Aynı soruyu başka coğrafyalar için de sorulmaz mı?
Yaşadığımız dönemde işgal edilen coğrafyalar ve dökülen kanlar, yakılıp yıkılan ocaklar, ..
Yeşilçam şimdi var mı?
Yokla var arası.
Varla yok ortası.
Tarihî filmlerde zindana günlerce tıkılmış kahraman, her sahnede sinek kaydı traşlı.
Kimi şehirlerle ilgili film arşivleri oluştururken bu tür eksiklikler, bahsetmediğimiz noktalar yanında oldukça masum durur.
Yeşilçam, para basan sektördü.
1972 ve bu gün...
Ne hikmetse kahramanlarımız kolay yoldan saraya girebiliyor, mahrem mekânlarda görünüyor.
Tek başına tekfurları, kralları ortadan kaldırıp yenilerine taç takabiliyor.
Genelde kralın kızına âşık olup, kendisini müslüman edebiliyor.
Garip ve tuhaf!..
Aynı oyuncular, salon filmlerinin de oyuncusu.
Seyirci şaşırsa da kahramanları alkışlıyor.
Malkoçoğlu, Fatihin Fedaisi, Karaoğlan Tarkan, Kara Pençe, Battal Gazi ve bir çok hayalî kahraman.
Bu filmlerin çekimi kötü mü olmuş?