ŞEHİR İNSAN NOTLARI
Şehir, beton binalar ve yaşayan ölüler mezarlığı.
Tüketimin kamçılandığı avm anlayışı, birer mutluluk hapishanesi.
Dünya cinnet etiketli tedavi reçeteleri arasında boğuluyor.
Her yerde kirlilik.
Su kirletildi.
Toprak zehirlendi.
Yeşile hayat hakkı tanınmıyor.
Canlılar bir bir eksiliyor, hayattan.
Her yer betonarme hayalet binalar.
Mutluluk içinde olanlar birer figüran.
Herkes rolünü oynayıp fazla yaşamak ister, gibi.
(...)
Bir çocuğun eli sımsıkı.
Gevşiyor, baktıkça.
Mini minacık avucu açılıyor.
Bir lokma ekmek.
Kasılan vücut...
Ve hareketsizlik.
Anne yanı başında.
Bir eli üzerinde çocuğunun, alnı kıpkırmızı, gözü açık, ten kafesi paramparça.
(...)
Şehirde toz duman.
Yapılar yerle bir.
Demir kuşların insanı çıldırtan sesleri.
Caddelerde, sokaklarda insan yok.
Olanlar, birer cesed.
(...)
Hayatı noktalananla noktalayan kim?
Hangi vicdan kabul eder, bu vahşeti?
Çaresizlik kollarda kement.
Bir damla sımsıcak gözyaşı iniyor, yanağından sokak kedisinin.
Çırpınıyor, kendince gözleri açık, çenesi kitli.
(...)
Fotoğrafı çeken ödüllere boğuluyor, televizyonlarla gazeteler ve...
Bir çocuk, beş-altı yaşında.
Akbabalar yanı başında.
Fotoğraflayanı hatırlıyoruz.
İntiharı da akıllarda...
Ölen insandı.
(...)
Pankartlar, sloganlar, yürüyüşler...
Kedilerin de yaşama hakkı var!..
Onlar birer canlı.
Yaşama hakkı kutsal.
(...)
İnsan ölüme aşinadır, bu çağda bayım.
(...)
Vahşeti gözüyle görür, sebebini düşünmez.
Bayım, siz tatilinizi nerede geçirirsiniz, kışın?
Siz yazın ince, yumuşak kumun olduğu kumsallarda bol D vitaminini depolarken,...
Tarlada, bağda, bahçede, çölde çalışırız, kış mevsiminde bahara çıkmak için.
(...)
Ötesi mi, bayım?
-"Ötesini söylemeyeceğim.
(...)
Çok söz biriktirdim, konuşma heybemde. Dilsizlik şeytandandır, biliyorum.
Asra and olsun, insanım ben.