Siz, " Medrese" dediğiniz zaman, akla dünün üniversitelerinin gelmesi lazım.

Nihayetinde itiraz sesleri yükselir, bakarsınız.

Medreselerin üniversite olmadığını sananlarin sayıca çokluğuna bakmayın.

Dünün hekimleri nerede yetişti?

Cebir ve geometri, hendese, mühendisleri yok muydu?

" Medrese", sadece din âlimi yetiştirmez, gök bilimi insan da yetiştirir.

" İbni Sina", medreseden yetişmedi mi?

Ünlü kadılar/hakimler yok muydu, dünde?

Medreseler, dün nüfusa göre yirmi civarindaydı. Bölgenin tümüne her alanda ihtiyaç duyulan öğretmeni, doktoru, hakimi gönderen vasfa sahipti.

Bu gün sadece taş duvarlar var, ağzı olup dili dönmeyen.

Mesele medreselerin izahını yapmak değil, doğrusu.

Kimi medreselerin günümüzdeki durumu...

Kimsenin el atmaya meyletmediği çarpık uygulamalar.

Bu hususları ele almak istedik, makalede.

Siz, medresenin müdavîmi öğrencilerin kaldığı yerleri ortadan kaldırırsanız, amacı dışında kullanırsanız ne olur?

Siz, cami olarak inşâ edilmiş tarihî yapıların kapısının kilitli, cemaatinin olmadığını belirterek, yanı başındaki cami varlığını gösterip kendinizi savunabilir misiniz, yetkili olarak?

Cami, nasıl olur da inşaat malzemesi deposu yapılır, göz göre göre?

Hanefî Cami açık nasılsa...

Şafiî Cami Cemaati olmadığı için depo mu olmalı?

Yan yana iki cami olmaz mı, İstanbul'da?

Hem, camiler mezheplere göre mi yapılır?

Cuma Namazı dışında ayrı imamla kılınan namaz olamaz mı, farklı camilerde?

Ulu Cami, Ali Paşa Cami, Fatih Paşa Cami halen birer Şafiî Cami ile beraber aynı mekânda çift camilere sahip.

Fatih Paşa Cami yanındaki Şafi Cami- Medresesi ilginç.

Medrese ve cami kapalı.

Hela olarak akdedilen öğrenci hücreleri...

Ali Paşa Cami Medresesi, huzurevinden sonra atıl.

Ulu Cami Mesudiye Medresesi, Ziya Gökalp Yazma Eserler Kütüphanesi...

Peki, medresenin bunca öğrencisi nerede kalmış?

Kaldıkları yer, tekke helâ konumunda.

Sincariye Medresesi, atıl duruyor, doğrusu.

Hücreler, medrese içinde.

Hem Sincariye hem Mesudiye açık alanı bulunan medreseler.

Birinin eklentisi hela yapılmış, birinde de öğrenci kalma yerleri( Hücreler) varken abdest alacak bir yer yok. Restorasyon yapanlar, bunu göz ardı etmiş, arkeologlar koskoca medresenin eklentisi olması gereken hela kısmını yok bilmiş. Nasılsa Ulu Cami Mesudiye Medresesi'nin helâ bilinen açık avlulu öğrenci hücrelerini göstermiş.

Nebî Cami, helaları da medrese eklentisi.

Medrese ortadan kaldırılınca öğrenci kalır mı?

Koskoca Şafî Cami, cadde ortasından kaldırıldığında ses ve seda çıkarılmamış.

Tek başına kalan minaresi, ustalıkla Akkoyunlu Mescidi'ne taşınmış.

Nakipoğlu Cami Medresesinin giriş kapısında kitabe var, medrese yerinde yeller esiyor.

Medrese yıkılsa neyse...

Karşımızda hela var.

Dahası birçok medrese kayıp.

Kimi medreseler, farklı isimler taşır.

Salos Cami Medresesi yok, yani.

Evlere şenlik bir durum, manzara.

Kimseler bunca sempozyum düzenler, durur.

Bir akademisyen bu duruma el atmaz mı?

Şafiî Camiî ve Mesudiye Medresesi bakîyesi alanlar, helâ olarak kullanılıyor, Fatih Paşa yanındaki medrese eklentisi dahil.

Bu helâlara girerken mimarîye ne demeli?

Bu alanlar hem helâ olacak hem de turizm düşünülerek antika taklidi zincir uzantılı, sarkmalı aydınlatma lambalar kullanılacak.

Evlere şenlik bir durum!..

Bu şehirde madem ki medreseler tarihî bir yapı özelliğindedir, o zaman asĺına yakın işleve sahip kılınmalı.

Bu medreselerden Muslihü'd-dinî Larî atıl duruyor, Husrev Paşa aynı, gözden ırak.

Allah korusun, medreselerden fazla müdahale edilmeyenler bu ikisi mi kaldı?

Yetkililer, bu medreselerin ne zaman helâ haline getirildiğini araştırsa...

Tescili yapılan yapılar içinde bu alanların olup olmadığını sorgulasa...

Sıradan, ilimle medreseyle alakası olmayan birilerini getirip bahse konu alanlar hakkındaki görüşleri alınsa...

Mesudiye eklentisi ile Sincariye Medresesi arasındaki mimarî ortaklığı görse...

Siz, bir hamamı işlerliğini kaybettiği için kültür ve sanat merkezi, sergi salonu yapabilirsiniz, lokantaya da çevirebilirsiniz.

Mülkiyeti size ait ise, ne yaparsanız yapabilirsiniz mi?

Tarihî yapılara, tescillendikten sonra bir çivi çakamazsınız, müdahale etmeniz, eklenti yapmanız mümkün mü?

Yapabiliyorsanız, bu işte maharet sahibisiniz, demek ki!..

Hanlar, eskisi gibi kullanılmaz, biliriz.

Ticarî amaçlı kullanım ile ekonomiye getiri olarak otelden caffeye, lokantaya kadar uzanan geniş bir seçenek söz konusu.

Şehrimizde bu hanların durumu, restore edilenler için böyle. Yıkık olanlar, olduya- bittiye getirilip pasaj yapılanlar hariç.

Gün ortası yıktırılan Suveyka Hamamı nerede?

Hamamlar, cami ve medrese yakınında yapılır, genelde.

Melik Ahmed Paşa Cami bitişiğindeki hamam, gün ortası yıkılmadı mı, daha dün gibi zamanda?

Dağkapı Dörtyol'da Şafiî Cami yıktırılınca Suveyka Hamamı'na sıra gelmiş.

Ortada kalan minare için hafıza kaybı, yer değişikliğiyle sağlanmış.

Sadece bu mu?

Turistik tesis yapılmak istenen Mervanî Mescidi (Camıî) ve Sultan Sa's'a Kabri ve Cami, Hz. Süleyman Cami yanindaki Hamza Beg Cami için çok yazdık.

Mervanî Camiî, açıldı.

İkide bir restore edilip durulur.

Sultan Sa's'a Kabri için yapılanları sahiplenenler, medresenin ve mescidin asıl kareleri dururken, nedense ciddîyetten uzak kaldı.

Hamza Beg Cami baķîyesi belediyenin iş güzarlığı ile yıkıma uğratıldı.

Fotograflarını çektirdiğimiz yapının hakkında makalelerimiz kitaplarda durur.

ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Tespitlerimiz, bu ilklerle sınırlı değil.

Soran, soruşturan olmayınca medrese helâ kalır, bize düşen sadece yazmak ve üzülmek düşer.

Belki geçmişte kalan geçmişte kalmıştır.

İyi ve güzelde helaya çevrilen medreselerin alanlarında abdest alan namaza cami içinde durur.

Belirttiğimiz hususlar, doğru kabullenilmezse cevabını insaf ehli kalemlerin yazdığı kitaplardan veririz.

Belirtelim ki ismimizin önünde akademik unvan yok.

Bu husus üniversitenin çalışanlarından sorulsun.

Olmadıysa kaynaklar konuşur.