Kitap okumak önemli ise, kitap okumayı sevdirmek de önemli.

Kim yapacak?

Evde, anne, baba, abi, abla.

Okulda öğretmen ve idareci.

İlde valilik, kaymakamlık ve belediyeler başta olmak üzere herkes.

Fuar açmak önemli.

İnternetten satın alanlar giderek artıyor ama çok sayıda kitabı bir arada görme, dokunma, yazarlarla tanışma imkanı verdiği için fuarlar hâlâ önemli.

Anne babaların çocuklarıyla fuara gelmesi takdire değer.

Büyükşehir Belediyesi'nin dezavantajlı bölgelerden taşıdığı 10 bin kadar öğrenciye kitap alması için 50'şer liralık kupon dağıttığını duydum. O da güzel.

Şu anda ortam öğrencilerle kanlı canlı.

Valiliğin bir süredir sürdürdüğü "Urfa Okuyor" kampanyasını da önemsiyorum.

Büyükşehir başta olmak üzere bazı belediyelerin kitap basıp dağıtması da çok iyi.

Fakat sanki daha çok şeyler yapmak lazım.

Olabildiği kadar çok çocuğu, genci kitapla buluşturmak gerek.

Ücretsiz kitap dağıtmak önemli ama ücretsiz olanın değeri maalesef düşüyor.

Kitaba ulaşmak bir şey. Fakat onu oku(t)mak daha önemli bir şey.

Ne kadar çok kitap okunursa toplum o kadar bilinçlenecek.

Bu işlere daha çok kafa yormak lazım.

Her konuda olduğu gibi bu konuda da en etkili yol, büyüklerin örnek olması.

Evde anne, baba, okulda öğretmen, ilde ilçelerde yöneticilerin okuması, elinde kitap olması, konuşmasında kitaba vurgu yapması...

Fakat en önemlisi de bilgisi görgüsü ile okuduğunu ispat etmesi.

Bir de tabii okuyanlara hak ettiği değeri vermesi.

Marifet-iltifat meselesi yani.