Hayatta neyin ne zaman olacağını bilmek zor, olabileceklere dair fikir yürütmek kolay değil.
İnsan, kendince bazı konularda yapılabilecek hesaplamalar yapmalı, yine.
İyi ki ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz. Bilseydik, her yer darmadağın, hayat alt-üst olurdu.
Biz bu hâl üzere yaşamakta, ömrümüzü tamamlamaktayız.
Ülkede ve dünyada olanla bitenden ilgisiz değiliz. Alakasız olanın el üstünde tutulduğu bir çok zaman yaşadık. Sebebi işin ehline verilmemesi.
Bunu düzeltmek için önce insanlar düzeltilmeli.
İnsanımız değerlerine o denli düşman kılınmış ki gerçek düşmana gerek kalmıyor.
Ayak topu cemaatleri, statlarda tuttukları takımlarına bağlılığının yarısını değerlerine ayırsa, hangi ülkedeyseniz o ülkenin ekonomisi de düzelir, kaynakları da zenginleşir.
Genç kuşağın olanla bitenden ilgisizliği, orta kuşağın bir önceki kuşağın fikirlerinin iğdiş edilmesiyle izah edilebilir.
Unutulmamalı ki büyük br bahçeyi tarûmar eden küçük böceklerin, artan asalakların çalışkanlığıdır.
Hem böceklerle asalakların kaynağı belli hem zehri satanların.
Dahası, Ahvâl ne kadar vahîm ise yine umudu eksilmemeli, insanın.
Her insan olan insan, " Varım" dedikçe, gayesi kötülük olan göz kapakları uykusuz ve yorgun kalanların varlığı azalacaktır.
Bir şey bozulmadıkça tamiri mümkün değildir. Bozulmayan bi şeyin ıslâhı yapılmadıkça, başkasına hareket alanı doğar.
Başkasına ait olanla gelen geçici mutluluk, toplumları yok olmaya sürükler.
Hiçbir toplum, tarihinden inancından ve geleneğinden kopamaz.
Yarın, dünden bu güne gelenin tekrar yaşam alanı bulacak zamandır."