Bayım, ömrüm sayılı ve çok yaşlıyım.
Bayım, bizim çocuklarımıza anlattığımız masallarla şarkılar, eskiden bizimdi.
Onların yediğini, içtiğini anneleri hazırlardı.
Dedeleri, neneleri onları hayata hazırlardı.
Çocukların bizim olmaktan çıkması, sizin çabalarınızla açıktan olmadı.
Şimdi yaptığınız içeceklerle yiyeceklerle doyuyorlar, diktiğiniz kumaşından çaldığınız giyecekleri giyiyorlar, ayakkabılarınızla dolaşıyorlar, çektiğiniz filmleri seyrediyorlar, sizin istediğiniz gibi nereye saldırmaları gerekiyorsa emre amade ruh hâli içinde bir uyarıyla emre seferber.
Onlara göre özgürlük sizde.
İnsanlık sizde.
Barışın özü sizde.
Mutluluk sizde.
Kötülüklerden uzaksınız.
Hep başkaları kötü.
Her bir şeyi yaptınız da dile de ihanetiniz gecikmedi.
Okullarda kendi diliniz...
Kitaplar sizden iyi bahseder.
Dilinizi bilmeyen, başka bir ülkede meramını anlatamaz.
İsimleri aynı kalmadı, çocukların.
Bir bir tarihinden, kültüründen, toprağından koptu da koptu.
Hepsi sizin âşığınız kesildi.
Çocukların çocukları büyüdü.
Torunları oldu, çocukların.
Artık, masraf etmenize gerek yoktu, onlar sizden bir parça.
Sadece renkleri farklı.
Yeme-içme-giyme-konuşma-gezme ne derseniz tıpkı siz.
İşyerlerinizde sizin dilinizle tabelalar, yemeklerin ismi dilinizce, inançları dininizce...
Siz istediğiniz kadar dışlayın, sizden kopamazlar.
Bayım, biliyorum, siz olmadan muallakta sanırlar kendilerini.
Düşerlerse kuyularda kaybolacaklarını sanırlar.
Sizin için bulunmaz hazindirler.
Ürettiğiniz her şeyi tüketirler.
Kazançlarını size verirler, aldıkları mal ve hizmet karşılığı.
Onlara bankalar açtınız, kredi vermek için.
Ev aldılar, araba aldılar, yeni eve yeni eşyalar olmazsa olmaz...
Bayım, banka ne?
Kredi kime?
Muz cumhuriyeti mi, her ülke sizin için?
Size karşı çıkana, cezasını neden bizden biri vermeye kendisini yetkili görüyor?
Bayım soruların cevaplarını siz de bilirsiniz?
Ömür kısa, hayat hikâyem son buldu, bulacak!..
Kediye aslanı boğdurma gibi bir çelişki.
Bayım biraz önce kartoon film çalışmalarınızdan söz açmıştık.
Tavşanı insana rol model kıldınız, çocukken kuşağımız.
Hem bayım, şu çiftliklerin vahşi inek çobanlarını bize alkışlattınız, çocukken.
Şerifleri adalet dağıtıcısı...
Asiler, yerli halk.
Kimse sormadı, bayım?
-Ne işiniz vardı, orada?
Şimdikiler de soramıyor, doğrusu.
Televizyonlar sizin, gazeteler sizin, dergiler sizin.
Sizin olmasa da parası sizden çıkar.
Parası sizden çıkmasa da reklam gelirleri size bağlı.
Bayım ev sahibi de hırsız da birbirinden haberdar.