Bir hoştur bizim memleket. Doğasıyla, kültürüyle, insanıyla velhasıl her şeyiyle bir hoştur. Yalnız bazen duyarsızlığından mı, yoksa hesapsızlığından mıdır? Nedir? Tepkilerini, reaksiyonlarını geç göstermekte. Bu da telafisi imkansız hatalar veya arızalar doğurmakta.
Son günlerde yerel gündemimizi oluşturan bir konu da Harran Üniversitesinin yeri ve konumuyla ilgili ileri sürülen yeni fikirler. Bazı sivil topum kuruluşları: ''Harran Üniversitesinin mevcut kampüsünün yanlış yere kurulduğunu, bu konumuyla ileride verimli tarım arazilerinin çevrede betonlaşmaya yol açacağını, öğrencilerin uzaklık nedeniyle şehirle bütünleşemediğini ve şehirden kopuk olduklarını vs.'' dile getirmektedirler. Bu tespitleri okuyunca aklıma biraz müstehcen atasözlerimiz geliyor. Fakat tarzım olmadığı için burada yazamıyorum. Biz niye böyleyiz? Diye sormadan da edemiyorum. Yani Şanlıurfalılar olarak hepimizi kastediyorum. Arkadaş, ŞUTİM yapıldı bitti, sonradan yanlış yapılmış eleştirileri başladı. Yeni OTOGAR yapıldı bitti, sonradan yanlış yapılmış eleştirileri başladı. HAVALİMANI yapıldı bitti sonradan yanlış yapılmış eleştirileri başladı. Örnekleri çok: RABİA –TOPÇU meydanı, NOVADA PARK(Eski stadyum) vs. Ankesörlü telefonlar gibi jetonumuz mu geç düşüyor acaba?
Şimdi dönelim gündemdeki konuya. Harran Üniversitesi 1992' de kuruldu. Mevcut Osmanbey kampüsünün oluşumuyla ilgili yer seçimi ve kamulaştırma işlemleri sanırım daha evvelinden başlatıldı. O tarihlerde buranın seçilmesinin yanlış olduğunu, ileride türlü sıkıntıların yaşanacağını tahmin edemeyenler, tahmin edip te engel olamayanlar bu işin vebali altındadır. 25 yıl önce belki Şehir merkezine daha yakın, daha uygun bir yer seçimi yapılabilirdi. Ama artık çok geç. Uzaklık olarak baktığınız zaman evet uzak olabilir. Fakat GAP projesinin tamamlanması ile nüfusu 4.000.000 olarak planlanan bir şehirde 20-25 km. bir uzaklık çok sayılmasa gerek. STK' lar olarak 25 yıl içinde gelip geçen yerel yönetimlere ve hükümetlere, Osmanbey - Şehir merkezi arasındaki ulaşım sorununu çözdürememişseniz hatayı nerede aramak gerektiğini siz söyleyin.
Mevcut durumda, katrilyonlar harcayarak onlarca bina yapılmış, altyapı çekilmiş ve her türlü (ulaşım hariç) ihtiyacı karşılanmış bir kampüsü lağvetmek veya tahliye etmek hangi akla sığar bilemiyorum. Ayrıca, burayı tahliye ettiniz diyelim. Bu bölgede tarım arazilerini koruyabileceğinizi garanti edebiliyor musunuz? Ovadaki tüm betonlaşmayı ortadan kaldırdık, Osmanbey kampüsünü de kaldıracağız derseniz amenna.
Bugünlerde, Sayın Tarım Bakanımızın da dillendirdiği bir TARIM ÜNİVERSİTESİ kurulması konusu gündemde. Ha şu olabilir: Osmanbey Kampüsünü sadece HARRAN TARIM ÜNİVERSİTESİ'ne dönüştürüp, mevcut Üniversitemizi de ŞAİR NABİ ÜNİVERSİTESİ olarak başka bir alana kuralım. Sizce de bu daha mantıklı değil mi? Ayrıca GAP'ın başkenti olarak artık ikinci bir Üniversiteyi hakketmiyor muyuz? Şunu da belirtelim; Tarım Üniversitesi yerine Tarım Fakültesi kurulacaksa eğer, hiç zahmet etmeyin ve bizi kandırmayın. Bizim 1978 yılından beri zaten bir Ziraat Fakültemiz var. Adı ha Ziraat Fakültesi olmuş ha Tarım Fakültesi fark etmez.