Çağımızda bir şeyin nasıl olduğundan ziyade nasıl göründüğü üzerinde durulmaktadır. Öyle ki; hakikat kimseyi ilgilendirmemekte, aldatan da aldananda işin algılanma biçimiyle ilgilenmektedir.

Öyle algı deyip geçmeyin1 bugün mahallî ve evrensel bütün faaliyetler suni olarak oluşturulan algı üzerinden yürütülmektedir. Gıda maddelerinden giyim kuşama, eğitimden siyasete her şey imaj ve algı operasyonlarıyla şekillenmekte ve yürütülmektedir. Diğer bir ifade ile işin kabuğuna özünden, ambalajına içeriğinden çok daha büyük bir önem arz atfedilmektedir.

Bugün Müslüman halklara yapılan aynıyla budur. Algı operasyonlarıyla geleceğe dair umutları ile dinlerinin arasına duvarlar örülmektedir.

Dinleriyle dünyaları arasında tercih etmeye zorlanmaktadırlar. Daha açık bir ifade ile dinleri ile hayatta kalma arasında tercihe zorlanmaktadırlar.

İslam ile yaşamayı tercih etmeleri halinde büyük zorluklarla karşılaşacakları telkin edilmektedir. İslami yönetim olan Hilafeti tercih ettiklerinde Afganistan, Mısır ve Suriye olduğu gibi askeri müdahalelerle orantısız bir savaşla karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Öyle ki; Müslüman halklar makul davranmaktan alı konularak adata bir cinnet hali ile baş başa bırakılmaktadırlar. Şiddete başvurmaktan başka her yol onlara yasaklanmaktadır.

Ümmet evrensel ölçekte bu denli ağır askeri müdahalelere maruz kalırken, Türkiye gibi ülkelerde de Müslüman halklar algı operasyonlarıyla demokrasiye mahkûm oldukları telkin edilmektedir. Hilafet gibi İslami bir yönetimi ikame etme yolunun uzun ve çetin olduğu, hatta mümkün olmadığı algısı oluşturularak, eldeki mevcut rejim ile idare etmelerinin dışında bir şanslarının olmadığı telkin edilmektedir.

Halk böyle bir algının mağduru olarak sandığa gitmiş ve iki şerden kendine göre ehven olanı tercih etme yoluna gitmiştir.

Eğer algı operasyonu bir büyü ise ve kapitalistler demokrasi adına ona tevessül ediyorlarsa Musa (a.s.)'ın asası niteliğindeki İslami fikirler onun hakkından gelecektir. Bu fikirlerin çatı; her türlü şiddetten uzak nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet projesidir.

Bu algı operasyonların farkına varan her Müslüman'ın Hilafet projesinin halka mal olması için fikri ve siyasi bir çalışma yürütmesi kaçınılmazdır. Ancak bu şekilde Müslüman halklara demokrasiyi dayatan evrensel güçlerin güdümünden kurtulmamız mümkün olacaktır.

Selam ve dua ile!..