Bir hadisinde şöyle buyuruyor Efendimiz: " Biriniz beni çocuklarından, anasından, babasından, ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe gerçek mü'min olamaz." (1)
Bir mü'min Peygamberini sadece anasından, babasından, insanlardan değil; kendi ailesinden, çocuklarından ve servetinden (2)
Hz. Ömer olayında olduğu gibi de canından daha çok sevmelidir. (3)
Hatırlayalım: Bir gün Resul-i Ekrem Efendimiz Hz. Ömer'in elini tutmuştu, bu sevgi karşısında çok mutlu olan Hz. Ömer : -"Ya Resulallah! Seni canım dışında her şeyden daha çok seviyorum " dedi.
Resul-i Ekrem : -" Yoo işte bu olmadı. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, beni canından da çok sevmelisin" buyurdu.
Bunun üzerine Hz.Ömer: -"Ya Resulallah! Ben de Allah'a yemin ederim ki, şu anda sen bana canımdan daha ilerisin." deyince Resulallah Efendimiz: -" Ömer, işte şimdi oldu" buyurdu.(4)
Günümüden bir hatırlatma yapalım: Peygamberinin yukarıdaki veya bir başka hadisi aktarıldığında veya adı geçtiğinde kendinden geçen, seyha atan bir kardeşimiz, geçenlerde Peygamberine ve O'nun eşine dil uzatıldığına ne kadar tepki gösterebildi? Kendi eşine, anasına, babasına veya kendisine sövüldüğünde cinayetler işlenen bir çevre, Peygamberine ve O'nun eşine dil uzatıldığına nasıl bir duruş gösterebildi? Eliyle ? Diliyle? Kalbiyle ?
Birkaç yerde soracak oldum bu tepkisizliğimizi. Ne ilgisi varsa siyaset yapmayalım dediler. Kısa ve öz söyleyelim: "Benim partim, örgütüm, cemaatim veya siyasetim, menfaatim; Allah'ın dininden ve O'na imanımdan; Resulünden ve O'na sevgimden önde geliyorsa bunu adı şirktir." Böyle biline, kimse kendini aldatmasın!
Siyaset yapmıyorum ben. Bir Müslüman olarak hatırlatıyorum. Peygamberimiz : " Müslümanların dertleriyle dertlenmeyen onlardan değildir."(5) "…Bir toplum, kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah onlarda bulunanı değiştirmez." (6) buyuruyor
Siyaset yapmıyorum ben. Biliyorum, kıyamet kopana kadar imanla küfür kavgası devam edecek! Ve hangi taraf daha çok gayret ederse, o kazanacak! Bazen küfür, bazen de hak sahipleri… Bizim görevimiz; elimizle, gücümüz yetmiyorsa dilimizle, ona da gücümüz yetmiyorsa kalbimizle kötülüğe/batıla/küfre karşı mücadelemizi devam ettirmektir, uyarmaktır, taraf olmaktır.
Mutlaka iyiliği emretmeli-kötülüğü engellemeliyiz… Elimizle-dilimizle-kalbimizle… Kalbimizle bile taraf olamıyor muyuz batıla karşı. (O zaman ilk Cuma gecesi camiye gitmeli ve iman yenilemeli, yeniden kelime-i şahadet getirmeli…) Yeniden iman etmeli !
Siyaset yapmıyorum ben. Hepimiz aynı gemide yaşıyoruz. Yoksa, Allah korusun hep beraber boğuluruz. Afganistan, Irak, Suriye, ve diğerlerinde olduğu gibi… Allah Resulü bizi uyarıyor: "Allah'ın yasaklarıyla ilgili sınırları aşmayanlarla, bu sınırlara tecavüz edenlerin durumu şuna benzer. Bir geminin yolcuları kur'a çekerler. Kur'a neticesinde bazıları geminin üst bölümüne,bazıları da alt bölümüne yerleşirler.Ancak altta yolculuk edenler,su almak gerektiğinde yukarıda yolculuk edenler arasından geçip onları rahatsız ediyorlardı.
Bunun üzerine 'Biz geminin kur'a sonucu bize düşen alt bölümünde bir delik açsak da, yukarıdakileri rahatsız etmesek!' dediler. Eğer üstte yolculuk edenler, onların bu isteklerine rıza gösterip de gemide delik açmalarına müsaade ederlerse, hepsi birlikte boğulup helak olurlar. Fakat onlara engel olacak olurlarsa hem kendileri kurtulur, hem de kendileri kurtulmuş olurlar." (7)
Ya birbirimize yardım edecek ve kurtulacağız ya da hep beraber helak olacağız.
Rabbim hepimizi iman bağı ve kardeşliği ile kurtulanlardan, feraset sahibi kullarından, Peygamberi Hz.Muhammed'i (as) canından daha çok seven mü'minlerden eylesin.
1-( Buhari İman, 70 - Buhari İman 8 )
2-(Müslim İman,69-70 )
3-(Buhari,Eyman 3 )
4-( Buhari Eyman ve'n nüzur 3 )
5-(Taberani- El Mucemm'us-Sagir 11, 131/907 )
6-(er-rad 11 )
7-(Buhari,Şehadat 30 )