Türkiye olarak yaşadığımız -başta terör belası olmak üzere- o kadar yoğun gelişmeler var ki; 40 gün sonraki genel seçimler üzerine yeterince yoğunlaşıp, konuşamıyoruz. Yada seçimleri de yaşanan bütün gelişmelerin bir parçası olarak görüp, hesabın -kayıt dışı- tarafında tutuyoruz.(!)
Öyle ya; içerideki gezi-cemaat-pkk/kck ile başlatılan ve bir kısım medya/sermaye güçleriyle desteklenen 'hareket' ile; coğrafyamızın dört bir yanında ortaya konan terörle maskelenmiş vekalet savaşlarıyla sürdürülen yeni paylaşım kavgalarını birbirinden ne kadar ayırabiliriz?
İçerisi ile dışarısı, içerdekiler ile dışarıdakiler ne kadarda 'bir' olmuşlar, görmemek için kör olmak bile yetmez. Çünkü 'ateşleri' sınırlarımızı da aşıp artık 'bize' de dokunuyor! Katliamlar, kan, gözyaşı, sürgün, kaçış, çığlık, öfke ve feryatlar artık arşa dayandı!..
Seçim ve sonucunda oluşmasını temenni ettiğimiz, AK Parti'nin tek başına iktidarı bütün bu savaşları bitirecek mi?
Hayır.. Ama en azından 'bize' zaman kazandıracak.
Anadolu insanının emperyalizme karşı direncini ortaya koyacak.
Milletine yaslanmış devletin gücünü ve bağımsız iradesini gösterecek.
Türkiye'de 'Hakk'ın sahiplenildiğini, uğrunda milletin bütün unsurlarıyla bir araya gelindiğini gösterecek.
Coğrafyamızdaki ayrıştırıp-savaştırarak İslam dünyasını topyekün çökertme planlarını, emperyalistlerin başlarına geçirerek; yeniden kardeşlikte buluşmanın - yeni bir dünya inşa etmenin azmini, kararlılığını gösterecektir inşallah.
Adalet, barış, kardeşlik, gelişmişlik, demokrasi, hürriyet 'hepimizin' ortak talebi.
Yani zaman AKP'nin değil, AK Parti'nin zamanı.
Ey Ankara'dakiler!
Adam olun, Allah'tan korkun! Şeytanın pisliklerinden uzak durun..