Türkiye, Rusya ve İran Astana sürecinde bir kaç kez bir araya geldi. Suriye'nin toprak bütünlüğü öncelikli olarak gündem oldu. Gerek Rusya ve gerekse İran bu toplantıları adeta ciddiye almadı ve ıskaladı, eğer Astana süreci başarılı olsaydı bu gün karşımızda bambaşka bir Suriye olacaktı .Başta Amerika olmak üzere, bir çok batılı ülkeler Suriye'nin oluşumunda devre dışı kalacaklardı.

Türkiye defalarca Esat la işbirliğini talep etti. Esad bunu hep ret etti. Eğer Esad bu teklifi kabul etseydi, hem Suriye Esad'tan ve hem de Esad'ın yaptığı zulümden kurtulamaz ve Suriye hapishanelerde yaşanan felaket ve vahşet gün yüzüne çıkmazdı..

Hani İbrahim Hakkı hazretleri şöyle demişti.

"Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler" 

Türkiye'nin Esad'la yan yana gelmemesi bambaşka hayırlara vesile oldu. 

Özgür Suriye Ordusunun başta Halep olmak üzere, Hama Humus, Başkent Şam, Tel Rıfat, Münbiç , Deyrizor, hava alanları ve daha bir çok yerlerde çok kısa bir sürede şaşırtıcı ve elde ettiği başarılar asla küçümsenemez. Çok iyi bir eğitim almış bir ordu var artık.

Esad Suriye den kaçtı, halk özgür, Esad Rusya ya sığınarak mülteci oldu.

Bunu gören Amerika'nın Dış İşleri Bakanı apar topar Türkiye ye geldi. Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan bununla sarayda değil, hava alanında görüştü , Yahudi olan bu yetkiliye adeta değer verilmedi.

Ertesi gün Amerika Dış İşleri Bakanı Türkiye'nin Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan ile Cuma günü görüştü. Sayın Hakan Fidan Amerika Dış İşleri Bakanına güle güle zaten kısa bir müddet sonra göreviniz sona eriyor size gelecek olan hayatınızda başarılar dilerim diye uğurladı.

Cumartesi günü alel acele Ürdün' de yine Başta Türkiye, Amerika ve İngiltere, Almanya, Fransa ve daha bir çok batılı ülkelerle birlikte Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn ,BAE ve daha başkalarıyla bir araya geldiler.

Amerika ve batılılar adeta bir sancıya tutulmuşlardı.

Başta Amerika ve batılı ülkeler Suriye'nin yeni yönetimi ile temasta bulunmak için adeta sıraya girdiler, bu kadar İlginin elbette ciddi sebepleri vardı.

Çünkü; Suriye artık Türkiye ile iş birliği yaparak en güvenilir ve büyük müttefiki olmuştu. Dün Suriye den kaçan Beşar Esad la bir araya gelemeyen Türkiye, Suriye'nin başkenti olan Şam da muhteşem bir gösteri yapmış, İbrahim Kalın Emevi camisinde namaz kılmış ve Suriye halkı da, Türkiye ye karşı büyük bir sevinç gösterisi yapmıştı.

Ürdün de yapılan toplantıda başta Türkiye olmak üzere Amerika ve bir çok batılı ve bazı Müslüman Arap ülkeleri ile birlikte imzaladıkları bir bildi yayınladılar.

Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacak. hiç bir terörist örgüte yer verilmeyecek, hiç bir din ve mezhep ayrılığı yapılmamak ve daha bir çok maddelerde antlaşma sağlandı.

İyi de şimdiye kadar PYD her türlü ve karşılıksız destek veren Amerika bu örgütün mensuplarını nereye koyacaktı. Bu gelişmelerden sonra Amerika'nın PYD ye bir yer bulması gerekirdi, orta da bıraksa rezili rüsva olacaktı. Bunları Amerika ya götürebilir di ama Amerika bunu asla yapmaz, başka bir yere yama yapmak gerekirdi.

Bekleyelim görelim evet" Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler" hakikati bir kez daha ortaya çıktı.

Bazı muhalefet mensupları da tıpkı Amerika ve İsrail'in görüşünü dile getiriyor ve adeta onların sözcülüğünü yapıyordu.

Bazı hadiseler ya bizzat veya sonucu itibarıyla güzeldir.

Ma ele değil
Kalın sağlıcakla.