Yeni okula başlayan bir çocuğa soralım ilk okulu bitirince ne yapmak istiyorsun. Ortaokulu bitireyim, ortaokulu bitiren birisine soralım bundan sonra ne yapmak istiyorsun çoğunluğun vereceği cevap liseyi bitirmek isterim der..
Bu defa gençlere liseyi bitirdiniz sonra ne yapmak istiyorsunuz , bazıları doktor, bazıları mühendis, bazıları öğretmen, bazıları ticaret, bazıları sanatkar olmak ister, elhasıl liste uzayıp gider.
Birde baba ve annelere soralım siz evlendiniz, bundan sonra ne yapmak istiyorsunuz. Onlarda çocuklarımızı okutalım iyi bir yere gelsinler, bizde işlerimizi düzeltelim, güzel bir ev alalım, birde arabamız olsun iyide bir gelirimiz olsun bu listede uzayıp gider.
Hangi meslek grubuna sorarsınız sorun üç aşağı beş yukarı aynı cevapları alırsınız. Çünkü her insan bulunduğu yerden daha yükseğe çıkmak ister, insanda akıl olduğu için geçmiş zaten geçmiştir, geleceğe dair ümitleri ise çoktur ve sonsuzdur.
Ancak bu sonsuz istek ve arzulara bu alem cevap vermemektedir. Bir yerde her şey bıçak keser gibi hayat kesintiye uğrar.
Hele ihtiyarlık başa çökünce dünyevi bütün ümitler suya düşer,
O zaman ihtiyarlara da şöyle bir soru soralım, bundan sonra ne yapmak istiyorsun. Cevabı enteresandır, mecalim kalmadı, gözlerim iyi görmüyor, dizlerimde derman yok, bir çok hastalık bana musallat oldu, Urfa'nın tabiriyle canımın cengine düştüm der.
Gençliğinde bu dünyaya keyf ve zevk için geldim diyenlerin hiç birisi o gençlik döneminde yaptıklarını istese de yapamaz.
Şimdi bir sorumuz daha var. Birisine desek ki kabre girdikten sonra ne yapmayı düşünüyorsun?
Bu öyle bir sorudur ki adamın kafasına kocaman taşların yağması gibi rahatsızlık verir ve beyninde adeta şimşekler çakar. İster istemez bu sual etrafında dolaşıp durur.
Onun için Kur'anı Kerim ve Hz. Muhammeddin (a.s.m.) öğretileri ölümü çok zikrediniz derken. bu dünyada yanlış yapmamayı ve geleceğe yatırım yapmayı öğütlemiştir. İbadetle hayatını bezemek haram ve helal çizgilerine dikkat etmek için hayatı iman ve ibadetle taçlandırmak gerekir.
Sahi ben öldükten sonra sonsuz istek ve arzularımı nasıl gerçekleştirebilirim diye bir soru daha akla geldiğinde , bu duygular fıtri olarak bende var, bundan kaçış ta yok, diyen birisinin Kur'ana yönelmekten başka çaresi olabilir mi?
Her keste geleceğe dair sonsuz ümitler vardır, bu ümidin çaresi nedir sorusuna, bütün ümitler dünyada biter amma, ahirette devam edecektir demekten başka hangi cevap verilebilir..
Bu ümitleri veren aynı zamanda bu ümitlerin cevap bulacağı ahireti de yaratan olacaktır.
Dünyanın bütün feylesofları, dahiler, siyasileri her kim varsa toplansa bu cevaptan başka asla başka bir cevap bulamazlar.
Tuli emel sayfası ölümle son bulmaktadır.
Kalın sağlıcakla.