Döviz kuru ve altın alıp başını giderken, birikimlerini üretime destek olacak şekilde değerlendirmek isteyen vatandaşların tek limanı borsa Cuma günü çöktü. Güne normal bir seyirle başlayan hisseler değer kazanarak ivmelenmeye devam ederken, günü yüzde 9, dan fazla kayıpla kapattı.
**
Peki, ne oldu? Borsa neden çöktü? Normal bir açıklaması yok. Okların gösterdiği tek adres ise ekonomik saldırı. Uluslararası önde gelen 5 finans kuruluşunun elinde bulundurduğu dolar tahvili 17 trilyon dolar.
**
Meseleyi daha iyi anlamak adına örnek verecek olursak, bu karanlık kuruluşların elinde tuttuğu dövizin karşılığı nakit para, dünya piyasalarında bulunmuyor. Hepsi birden yatırımlarını nakite çevirmek isterse, FED veya Amerikan Merkez Bankası Dolar basmak zorunda kalır.
**
Cuma gününde yaşanan bu olay artık her şeyi daha görünür kılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Küresel bir ekonomik savaşın daha yoğunluklu aşamalarına maruz bırakılıyor. Daha önce İstanbul ve Ankara'da gerçekleştirilen terör saldırılarının, her gün ülkeyi yasa boğan şehit cenazelerinin, darbe girişimlerinin yerini bu saldırı metodu aldı.
**
Daha önce denenmeyen bir yöntem değildi. Demokrat Parti'den bu yana etkili sonuçlar veren, ister darbe ile ister seçimle gelen tüm iktidarlar üzerinde kullanılan bir kart bu. Yazının ortasında bahsettiğim sermayenin büyüklüğünü düşününce korkunç manzarayı daha iyi anlayabiliyoruz.
**
Sistemin kurucuları ile sistem dahilinde nasıl mücadele edilebilir? Belki de tarihimizin en zorlu mücadelesini veriyoruz. Çözüm nedir? Teslim olmak mı? Şartları kabul etmek mi? İktidar değişimi mi? İşin acı tarafı muhalefet de bu kartı iktidarın gidişi için tek yol olarak görüyor ve bu savaşta kendi ülkesine karşı kurulan küresel ittifaka dahil oluyor.
**
Tarih ne diyor? İktidar değişince aynı saldırı ile nasıl baş edeceksiniz? Cevap yok… Ne olacaksa bugün olsun. Çocuklarımız sıkıntı çekeceğine bizler çekelim ve onlara huzurlu, güçlü bir Türkiye bırakalım. Benim bir vatandaş olarak meseleye bakışım budur.
Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…
