Âh vefâsız yâr senden ne kâr ettim
Dertlerim söyledim dilde zâr ettim
Bana yalânlar anlatan diline bak!
Cân verirdim saçının bir teline
Yok olurdum elim değse eline
Akıp giden gözlerimin seline bak!
Hasretinden perme perîşân oldum
Yemyeşil bir daldım kurudum kaldım
Hâydi! Durma, kınaları eline yak!
Attın pârelerimi bir meçhûle
Getirdin beni en tanınmaz hâle
Beni bu duruma koyan hâline bak!
EBEDÎ der: Merhametin yok mudur?
Biraz nazar etsen bana çok mudur?
Beni yoldan (baştan) çıkaran o teline bak!
(2008)
VEFÂSIZ ÇIKTIN SEN ZÂLİM
Nedir kastın sol yanıma?
Hüzün çöktü her ânıma
Bir kibrit çaktın cânıma
Vefâsız çıktın sen zâlim
İstediğin oldu işte
Bedduâmı aldın işte
Şu kalbimi en sonunda
Bin parçaya böldün işte
Oysa seni ne sevmiştim
Dünya âleme övmüştüm
Sen her şeyimsin demiştim
Vefâsız çıktın sen zâlim
Yıktın şu gönül sarâyım
EBEDÎ der: Âvâreyim
Hangi gönüle gireyim?
Vefâsız çıktın sen zâlim
(2008)
GELMESEN DE OLUR
Ne bir dostum ne bir komşum halim hâtırımı sorar
Senden uzak bu diyârda yaşamışım neye yarar
Beni bir günden bir güne sormasan da olur olur
Hasretinle yanıp ağladığım yıllar oldu cânım
Gittiğin günden beri kucağım bomboş kaldı cânım
Beni nazlı ellerinle sarmasan da olur olur
Senin sevdân şu serimde ne ateşler yaktı bilsen
Bahâr seli gibi çâğlayan gözyaşlarımı silsen
Akan gözyaşlarıma yol olmasan da olur olur
EBEDÎ der: Dertlerimi bilmem nasıl anlatayım
Hâlden anlar kimsem yok ki hangi başa dert yanayım
Ömrümün şu son deminde gelmesen de olur olur
(2008)