Böyle mi olacaktım? Böyle mi bitecektim?
Her gün bir uzvum eksik uyanıyorum güne
Korkmayacak, dört yanımı tekîn bilecektim
Aslanca kükreyecektim itler sürüsüne… 

Tepkisiz, râhat tavrım yüzünden hep bu benim 
Tam takırım, bozulsun istemedim düzenim
Çöküyor, kötüye gidiyormuş gezegenim
Ben mi kurtaracağım dünyamızı? Bana ne?

Ahlâk mı, para mı önemli, kim neye sâhip?
Para; bana hepsinden daha geliyor câzip 
Umurumda değil; başkası sefîl, aç, garîp
Tok kalkarım sabâha kavuşmuşsam bir üne

Fazîlet, erdem, karâkter, bunlar boş mavâllar
Fakir; bilginin yükünü taşıyan hamâllar!
Zengin; benim gibi para, imtiyâz kovalar
Çıkarım için bağlanırım körü körüne

Îcâp ediyorsa kurâllarını yıkacak!
Yukarılara, hep yukarılara çıkacak!
Aşağıda kalanlara tepeden bakacak!
Meğerki bir karınca kadar küçük görüne

Hepsini yaptım bunların, insân mıyım pekî?
Zannediyormuşum kendimi akıllı, zekî
Bir aptal varlıkmışım cemiyet içindeki 
Heyhât! Bîgâne kalmak örfüne, kültürüne…

Katıldım it sürüsüne, dost diye yaslandım
Kükremeyi unuttum, oysaki bir aslandım
İlk zihnimden ısırıldım, ondanmış aldandım
EBEDÎ der: Dönebilir miyim tekrar düne?
(01.07.2024)