Geçenlerde bir köşe yazarı yurtdışı seyahatinde dikkatini çeken durumu anlatıyordu. Bir yabancı ülkede insanlara adres sorarsın, biliyorsa tarif eder kısaca ve biter gider diyordu, ama bilmiyorsa da 'bilmiyorum' der ve özür diler.

Peki bizde?

Bir zihnimizi zorlayalım. Birine adres sorduğumuzda bilip bilmediğini hemen anlarız. Biliyorsa ne ala. Ama bilmiyorsa işimiz zor. Ne hikmetse o kişi bir türlü 'bilmiyorum' demez, diyemez. Kızarır, bozarır, düşünür, taşınır, ağzında geveler ama yine de 'bilmiyorum' demez, demeyi aklından geçirmez.

Neden 'bilmiyorum' demek bu kadar zor gelir bize, anlamak zor gerçekten. Oysa çok kolay bir kelime. Ve bazen hayattaki her şeyi sorunsuz bir şekilde bir çırpıda çözebiliyorsun böyle demekle. Ama biz yine de kendimize yediremiyoruz bunu. Her konu hakkında olur olmaz söyleyecek bir cümlemiz vardır nedense. O konu uzmanlık mı gerektirir, bilgi mi ister hiç umurumuzda değil.

Oysa, 'Bilmiyorum diyebilmek bilgelik ister.' der Fuzuli.

Ama bizde herkes her şeyi biliyor da biliyor…

Yapılan bir araştırmada Almanya'da on kişide bir kişi sorulara cevap veriyor, bizde ise on kişide bir kişi sadece cevap vermiyor. Durum bu kadar da net.

Dini bir mesele olur, herkes uzman kesilir. Yalan, yanlış, hurafe hiç fark etmez. Tıbbi bir mesele olur, durum yine aynı. Ekonomi, siyaset, spor her neyse konu, onun uzmanıyızdır. Cümlelerimizin başına esaslı bir 'bence' de getirir ve başlarız nutuk atmaya. Tutabilene aşk olsun. Oysa niye bu çırpınma, niye insanların aklını karıştırmak için didinip durma.

Ama yok. Herkes kendince bilge, herkes siyasetçi, herkes dış ilişkiler uzmanı, herkes hekim, herkes ekonomist, herkes din alimi sayar işte kendini. Bilmiyorum demek yok, gereksiz konuşmadan feragat etmek yok, susmak yok.

Bir bilgeye sormuşlar, 'Bir insanın akıl düzeyini nereden anlarsınız?'

'Konuşmasından' demiş.

'Ya hiç konuşmazsa?'

Gülümseyerek cevap vermiş bilge: 'O kadar akıllı insan yoktur.'

Akıllı insan olmasak da öyle görünmek çok da zor değil aslında. Ama gelin görün ki aynada görünen başka. Evvela kendimizi de katarak söylemeliyiz ki, gittikçe her şeyi bildiğini sanan, 'bilmiyorum' kelimesini lügatinden çıkaran bir toplum oluverdik.

Çözüm nedir?

'Bilmiyorum.'