Sevdiklerimizle beraber olacağımız, dost ve akrabalarımızı ziyaret edeceğimiz ve ihtiyaç sahiplerini hatırlayacağımız bir Kurban Bayramı'na daha kavuşuyoruz. Gurbette yaşayan kardeşlerimiz ve yakınlarımız da bayram tatilini fırsat bilip Sıla-i Rahim yapacaklar. Tatil öncesi ve bitimiyle birlikte yollar kalabalık olacak. Bu nedenle sabır ve selametle yolculuk yapmak çok önemli. Hem kendi canınız hem de trafikteki diğer insanların güvenliği için geç olsun, güvenli olsun yolculuklar.

**
Bu vesileyle Kurbanın manasını ve tarihini bir kez daha anımsayalım. Kurbanın sözlük manası manen 'Yaklaşmak, yakın olmak ve müşavir olmak' manalarına gelir. İslami ıstılahta Allah, (C.C) ibadet niyetiyle belirli bir vakitte hususi bir hayvanı kesmeye kurban denir. Kurban kesmek, akıllı buluğ çağına ermiş, dinen 'Hali vakti yerinde' denilecek kadar mal varlığına sahip ve misafir olmayan Müslümanın yerine getireceği mali bir ibadettir.

**
Kurban, Hz. Âdem ile başlayan tevhid mücadelesinin tarihine ait bir bayramdır. Hz. Musa ve kavmi arasında geçmiş olan Kurban diyaloğu da Kur'an-ı Kerim'de anlatılmıştır. Ayrıca Müslümanlara Hz. İbrahim ile Hz. İsmail Aleyhi selamın teslimiyetini hatırlatır. Kur'an-ı Kerim'de Kurban ile ilgili ayetlere hep birlikte bakalım:

**
Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini gerçeğe uygun olarak anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine, 'Andolsun seni öldüreceğim!' dedi. O da dedi ki: 'Allah ancak takva sahiplerinden (Kurban) kabul eder. (Maide Suresi- 27. Ayet)

**
'(İbrahim) Ey Rabbim! Bana Salihlerden (bir oğul) ihsan et!' Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Oğlu, yanında koşacak çağa gelince: 'Ey oğlum! Ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak, ne düşünürsün?' dedi.
Çocuk da: 'Babacığım sana ne emrediliyorsa yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın' dedi. Ne zaman ki ikisi de bu şekilde Allah'a teslim oldular, İbrahim oğlunu şakağı üzerine yatırdı. Biz de ona şöyle seslendik: 'Ey İbrahim! Rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki, biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.'

'Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı.' (Dedik) ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik. Kendisine sonradan gelenler içinde iyi bir nam bıraktık. (Saffat Suresi 100-108)

**
Dikkat edilirse bu ayetler bize Hz. Adem'in kardeşi tarafından katledilen oğlunun, Hz. İbrahim'in ve Hz. İsmail'in Allah'a teslimiyetinin son derecesini gösterir. Ne mutlu Allah'a verdiği sözde sebat gösterenlere… Buna ek olarak Hz. Musa'nın gerçekleşen bir cinayetin çözümü için Allah tarafından emredilen adak kurbanı ve kavmi ile diyaloğunu da anımsayalım.

**
Bir zaman Mûsa kavmine, 'Allah size bir inek kesmenizi emrediyor' demiş; onlar da 'Bizimle alay mı ediyorsun!' demişlerdi. Mûsa, 'Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım!' dedi. 'Bizim adımıza rabbine dua et de onun ne olduğunu bize açıklasın' dediler.
Mûsa dedi ki: 'Allah şöyle buyuruyor: 'O, yaşlı da değil düve de değil; ikisinin arası bir inek olacak' Haydi size emredileni yapın.' 'Bizim için rabbine dua et de renginin nasıl olacağını bize açıklasın' dediler.

Mûsa, 'O buyuruyor ki: Rengi parlak sarı, bakanların içini açan bir inek olacak' dedi. Yine, 'Bizim için rabbine dua et de onun nasıl bir şey olduğunu bize iyice açıklasın; çünkü bu sığır bize ayırt edilemez geldi; inşallah doğrusunu buluruz' dediler.
Mûsa, 'Rabbim şöyle buyuruyor, dedi: O, henüz boyunduruk altına alınıp yer sürmemiş, ekin sulamamış, serbest dolaşan ve alacası bulunmayan bir inektir.' 'İşte şimdi doğrusunu anlattın' dediler ve ineği (bulup) kestiler, ama az daha (bunu) yapmayacaklardı.
Hani siz bir adam öldürmüştünüz de bu hususta birbirinize düşmüştünüz. Halbuki Allah sakladığınızı ortaya çıkaracaktı. Sonra '(kesilen ineğin) bir parçasıyla ölüye vurun' dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve belki akıllanırsınız diye size ayetlerini gösterir. (Bakara Suresi- 67-73. Ayetler)

**
Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden (kurban) kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu hal de onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik. (Hac-36)

**
Onların ne etleri Allah'a ulaşır ne de kanları; O'na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O'nu tazimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele! (Hac-37)

**
Ayetlerde belirtildiği üzere Kurban, Allah'a yakınlaşmanın ve şükrün bir ifadesidir. Kurban aynı zamanda paylaşmanın, kurban kesmeye gücü yetmeyenlerin gözetildiği sosyal bir olgudur. Kurban dayanışmayı ve kardeşliği sağlar. Lütfen Kurban etlerinizi pay ederken eti buzdolabınıza, kemiği ise ihtiyaç sahiplerine vermeyelim. Allah'ın rızasını kazanacak şekilde bölüştürelim ki kurbanımız yerini bulsun.

**
Maide Suresi- 27. Ayette geçtiği üzere; 'Allah ancak takva sahiplerinden (Kurban) kabul eder.' Bu nedenle küs olanlar bayramları fırsat bilmeli, barışmalı. İnsanlar birbirlerine karşı toleranslı olmalı. Kul hakkına girmemeli, Kalp kırmamalı. Hayat kısa. Bize verilen ömrü Allah'ın rızasını kazanarak yaşamalıyız.

**
Rabbim şimdiden herkesin kurbanını kabul etsin ve bizleri bir sonraki bayrama sağlıkla, sıhhatle kavuştursun. Bu temenniler ile tüm İslam aleminin Kurban Bayramı'nı şimdiden kutlar hayırlı, huzurlu ve savaşsız bir bayram dilerim.

**
Selam ve dua ile. Kalın sağlıcakla…