(Yeniden Diriliş)
"Târîh tekerrürden ibârettir." Derler. Doğru!
Nereden mi bildim? Takvîmler yazıyor işte
Kavîmler göçü Ön Âsyâ'dan Româ'ya doğru
Başladı mîlâttan sonra 'Üç yüz yetmiş beş'te
Üstünden rüzgâr gibi aktı İtil Nehri'nin
Başbûğu iken Bâlâmîr Türk askerlerinin
Tuna'ya kadar tüm şehîr ve devletlerinin
Oldu hâkimi, gücüne güç kattı, gelişti
Româ İmparatorluğu bölündü ikiye
Mâlî buhrâna girerek bağlandı vergiye
Doğusu kaldı sâdece Româ'dan geriye
Neredeyse tüm dünyânın kaderi değişti
Kâbûsu oldu imparatorluğun Âtîllâ
Avrupâ'da basmadık yer koymadı atıyla
Siyâsî, askerî, içtimâî, dînî yolla
Gösterdi Türk'ün kudretini içte ve dışta
İlkçâğ'da doğdu Âsyâ Hûn imparatorluğu
Âkhûn, Avâr, Göktürk, Hazar, Ûygûr, Tolûnoğlu
Karahân, Gazne, Selçûklu, Harzemşâh Türk kolu
Âltûnordu, Tîmûr, Bâbûr, hepsi devletleşti
Yeniçâğ! Ayak sesleri Konstantinopol'dan
Duyulmuştu. Türk ordusu girmişti dört koldan
Mîlâdî bin dört yüz elli üç; Sûltân Mehmet Hân
Elli üç gün çetîn mücâdeleye girişti
En nihâyet 'Yirmi dokuz mayıs' günü sabâh
Düştü İstânbûl, Fâtih dedi: "Elhamdülillâh!
Zafer islâmındır, mübârek olsun pâyitaht"
Osmânlî Ortaçâğ'da yükselen bir güneşti
Yirminci yüzyılda Osmânlî hasta adamdı
Batı her alanda gelişmiş, güveni tamdı
Karâr verdi müttefikler; netîce i'dâmdı
Avrupâ eski gücüne bir daha yetişti
Ülkeler bundan sonra daha bir asır kadar
Emperyalizmin karânlığında yaşadılar
Modernizm diyerek teâmüller yıktılar
İdeolojiler toplumlar için bitişti
Zamân bize gösterdi; vicdân ne, merhamet ne?
Maskenin ardında sırıtan ne, muhannet ne?
Birliği, uhuvveti satan ne, ihânet ne?
Gördük hepsini doğru-yanlış nasıl çelişti
"Yeni dünyâ düzeni" dediler milenyuma
Maksat insânlığı sürüklemek uçuruma
Küresel güçler mutâbık kalarak duruma
Zihinleri algılarla işgâle girişti
Irakta değil, ilk çeyreğinde bu yüz yılın
Bir akıl aklını alacak küresel aklın
'Birleşik Türk devletleri' geliyor, açılın!
On Beş Temmûz bir mîlât yeniden dirilişti
Lâf değil, çok oldu icrââtlar başlayalı
Şâh Fırât, Fırât Kâlkânı, İdlib, Zeytîn Dâlı
Pençe, Barış Pınârı, Lîbya… Türk iddiâlı
Diplomatik, askerî her sâhada yetişti
Ilık bir ekîm sabâhı bekleyin ve görün
Türk Devleti mezârını hazırlıyor kör'ün
Yirmi Dokuz Ekîm İki Bin Yirmi Üç; o gün
EBEDÎ der: Türkiye Yüzyılı; yükselişte…