Son günlerde Korona Virüs nedeniyle hayatımıza getirilen önemli kısıtlamaların bazıları Pazartesi gününden itibaren yavaş yavaş kaldırılıyor. İnsanların toplu olarak bulundukları AVM'lerin ve kuaför salonlarının belirli standartlarla açılması, 65 yaş üstü ve 15 yaş altı vatandaşların belirli saatler içerisinde sokağa çıkabilmeleri, yaşanan normalleşme sürecinin ilk adımları olarak nitelendirilebilir.
**
Fakat bu durum bizleri sevindirdiği kadar endişeye de sevk ediyor. Maalesef bazı vatandaşlar bu normalleşmeye geçiş sürecini farklı algılayarak, hastalığın tamamen geçmediğini, tehlikenin devam ettiğini unutmuş görünüyor.
**
Sokağa çıkma kısıtlamasının olmadığı zaman dilimlerinde sokağa maskesiz çıkılması, alışveriş merkezlerinde oluşan uzun ve mesafesiz kuyruklar, dikkate alınmayan sosyal mesafe kuralı, Ramazan hasebiyle yasak olmasına rağmen dost ve akrabalarla yapılan toplu iftar programları bizleri hastalığın ikinci dalgasının gelebileceği konusunda korkutuyor.
**
Yaşanan on binlerce ölüme rağmen bu süreci ciddiye almayıp 'Bana bir şey olmaz' zihniyeti yine kendini hissettiren bir etken. Kendi canınızı önemsemiyor olabilirsiniz peki çevrenizde canı kıymetli tek bir yakınınız, değer verdiğiniz kimse yok mu?
**
Bu öyle bir hastalık ki cenazenize bile kimseyi yaklaştırmışor. Nefes alamıyor ve boğularak can veriyor insanlar. Geldiğimiz nokta da vatandaş olarak görev bizlere düşüyor. Koyulan kuralları, rehavete kapılmadan kendimiz ve sevdiklerimiz için uygulamamız gerekiyor.
**
Şahsen bu normalleşmeye geçişin ilk denemeleri olan bu serbestliğin; salgının ikinci bir dalga oluşturup oluşturmayacağını göstereceğini düşünüyorum. Yani bu kısa süreli bir test süresi olabilir. Vaka sayıları yeniden artış gösterirse, yapılacak ve insanımızın anladığı en iyi çare mecburen kısıtlama olacak. Bu yüzden kurallara uymaktan vazgeçmeyelim. Selam ve dua ile…
Kalın sağlıcakla…