Bugün sizinle uzun zamandır gündemi meşgul eden Palu ailesi ile ilgili konuşmak istiyorum. Ama düşündüğünüz gibi olaylar hakkında değil olayların yankıları hakkında hasbihal etmek istiyorum.

Yaşananlar gerçekten insanlık dışı nereden bakılırsa bakılsın tutulacak tek bir noktası yok. Neresine yanansın insan bir caninin tüm aileyi yok etmesine mi o ailenin hipnotize olmuş gibi her söylenileni ki bunlar tam bir vahşet emir telakki etmelerine mi? Yoksa açıkçası benim en çok yandığımda adaletin sonradan itiraz etseler de verilen ifadeler olmasına rağmen yetersiz kalması. Unutulmaması gereken bir noktada siyasilerin bu olayı ortaya çıkaran televizyon programını günah keçisi ilan etmeleri.

Aslında yargının yetersiz hatta yanlış yaptığı ilk olay değil. Polislerimiz canlarını dişlerine takıp suçluları yakalayıp adalete teslim ederken aynı uğraşı yargı da görememek insanı üzüyor. O kadar çok örnek var ki bilmiyorum hatırlar mısınız babasının annesinden intikam almak için öldürdüğü sonrada arayıp haber verdiği yavrucağı.

Hani daha öncede çocuğu gazla zehirlemeye çalışmıştı annesi polislerle son anda kurtarmıştı buna rağmen yargı çocuğuyla görüşebilmesi için karar çıkarmıştı.Peki sonuç daha dünyayı tanımadan ölüp giden bir melek.Ya da sokakta 4-5 yaşında ki ufacık bir çocuğu taciz eden bir sapığı kamera görüntülerine rağmen serbest bırakan hakim sonra halkın tepkisi yüzünden tekrar içeri alınmıştı.Ya babasının ödevlerini yapmıyor diye döverek öldürdüğü evladımız ki o mahlukat önce karısına da şiddet uyguluyormuş ve yinede velayet babaya veriliyor.

Şimdi soruyorum size bu ve bunun sayılmayacak kadar verdikleri yanlış kararlar ile bir çok canın yitip gitmesine neden olan bu hakimler in cezaları ne oldu? Öldürenler kadar onlarda suçlu değil midir? Acaba gece başlarını yastığa koyduklarında vicdanları rahat bırakıyor mu? Neyse uzatmak istemiyorum buradan söylemek istediğim tek şey inşallah adalet sadece kelime olarak varlığını sürdürmeye devam etmez.