2011 yılında Suriye'de Baas Rejiminin yıllar boyu süren zulmüne ve Esed yönetimine karşı başlatılan direniş sonrasında çıkan iç savaş artık 5 yılını devirmek üzere. Ulular arası güçlerin de piyonları ile birlikte sahaya inmesi ile artık Suriye ve Ortadoğu sorunu artık daha çok açmaz haline geldi.
Ama bu açmazdan en çok etkilenen ülke Türkiye oldu maalesef. Suriye iç savaşından kaçan yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli kendisini Türkiye'nin şefkatli kucağına attı. 5 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Suriyeli kardeşleri için yaklaşık 25 Milyar dolar para harcadı ve harcamaya da devam ediyor. Bunun yanı sıra Türk halkı etnik kimliğine ve inancına bakmadan bütün bu insanları bağrına bastı aşını, ekmeğini paylaştı.
Özellikle Şanlıurfa kent merkezi, ilçeleri ve köyleri ile Türkiye'nin en çok Suriyeli muhaciri misafir eden ili oldu ve olmaya da devam ediyor.
Şimdi bu bilgilerin ışığında sözü bugün ( dün) başlayan ve 22 ülkeden 400 misafirin katılacağı 4 günlük Uluslar arası Göç Zirvesine getireceğim ve yabancı konuklara şunları sormak isterim;Afganistan, Irak, Arakan, Filistin.. ve son 5 yıldır Suriye'de çoluk çocuk milyonlarca insan katledilirken ve katledilmeye devam ederken..
Amerika ve Batı ülkeleri gibi mensubu olduğunuz ülkelerin hükümetleri, sözcüleri insan hakları diye yırtınırken…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümet, bakanlıkları, belediyeleri, STK ları milleti ile bu insanlara bağrını açıp sadece bütçesinden 5 yılda 20-25 milyar dolar para harcadığında ve harcamaya devam ederken..
Ey yabancılar ve Şanlıurfa'ya gelen yabancı misafirler siz neredeydiniz ?
Biraz geç kalmadınız mı?
Hala neyi bekliyorsunuz bu sorunun ve vahşetin çözümü için?
Suriyelilerin en yetişmiş kesimini; doktorunu, mühendisini, profesörünü aldınız. Artık yeter geri kalanlar ölsün de petrol olsun diye mi bekliyorsunuz?
Yoksa ülkelerinize akan mülteci göçü artık sizi rahatsız ediyor da bu insanların ülkenize gelmesini engellemek için mi bu tür çalışmalara katılıp bize akıl vermek için mi geldiniz?
Biz Osmanlı bakiyesi bir Cumhuriyetiz ve bölgenin tüm hakları ile kardeşlik ve gönül bağımız var. Biz kendi yaramızı sararız merak etmeyin.
Merak etmeyin bu aziz millet ekmeğini, aşını bu mazlum insanlarla paylaştı, onlara kucak açtı. Devletimiz tüm imkanlarını seferber etti. STK'larımız her gün sahada yardım dağıtmaya devam ediyor.
Haaa eğer akıl vermek için geldiyseniz, kusura bakmayın, biraz geç kalmadınız mı?
(Bizim hatalarımızı da inşallah başka bir yazıda ele alacağım)