Projesi bir asır öncesine kadar gitse de; 2011 yılında fiilen icraata konulan Suriye'nin en az üç parçaya bölünmesi planı sonucu, bugün Suriye yedi parçaya bölünmüş durumdadır. Ülkede 800'den fazla yabancı askeri üs bulunmaktadır. Suriye'nin 30 milyona yakın olan nüfusunun büyük kısmı, ontolojik kırılmaya ve asimilasyona uğramıştır. Bu sürecin başlama noktası ise baba Hafız Esad'ın, İsrail'e Dünya'nın Kalbgahı(Heartland) olan Ortadoğu'nun kalp kapağı gibi olan Golan tepelerini vererek, iktidara geldiği Mart 1971 tarihidir.
Londra'da Yahudi işadamlarından 4 milyon dolarlık çek alan, bir ay ortadan kaybolan ve esas soyadı canavar (vahş) olan Nusayri Hafız, onu iktidara taşıyan herkesi öldürmüş, en büyük savaşını Müslümanlarla yapmış ve 40 000 kişilik Hama'yı içindekilerle birlikte, İsrail'e rahmet okutacak kadar, Gazze gibi, haritadan silmiştir. O güne ait tek kare fotoğraf bulunurken, Hafız Esad da oğluna örnek olacak şekilde kimyasal gaz kullanmıştır.
ABD/PYD ve Baas İşbirliğinden Fırat'ın Doğusunda Bölünme Seçimleri
Suriye'yi 55 yıldır Batı (AB/D) adına kontrol altında tutan, %8'lik Nusayri azınlığın kontrolündeki Baas Partisi ve onun yeni versiyonu olan DSG ikilisi, ABD/PYD kontrolündeki Fırat'ın doğusunda Suriye'yi resmen de ikinci Irak'a çevirecek olan Belediye seçimlerinin 11 Haziran'da yapacağını deklere etmiş ve ABD'nin, "Aman Türkiye duymasın. Dikkatli ve akıllı ol" uyarısını dikkate almadığı görülmektedir.
240 günü aşan ve dokuzuncu ayına giren İsrail'in Gazze'deki soykırımında medya, saatte 4 çocuğun ölümüne odaklanmışken, iki gün önce gece saat 2 sularında İsrail'in Halep'e düzenlediği hava saldırılarında en az 20 kişinin öldüğü haberleri öncelikle yabancı medyada paylaşılıyordu. Ancak Suriye hava sahasını kontrol eden Rusya, Ukrayna'da düşman olmasına rağmen burada ABD ile dost olarak çalışırken, Türkiye'nin müdahale etmemesi için Esad, ABD, PYD ve İran'la ortak hareket etmektedir.
Mart 2011 yılında başlayan iç çatışmadan sonra İran, fırsattan istifade Halep dâhil olmak üzere Suriye kırsalında Hama ve Şam'da at oynatmaktadır. Halep'i yıkan, Şam'daki Seyyide Zeynep türbesini askeri kışlaya çeviren İran'a Beşar Esad, Emevi Camii'ne kısıtlama getirerek son 13 yılda ilk kez kısık sesle "one mınute" demiştir. Ancak asıl mesele 30 Mayıs'ta yapılamayan ve 11 Haziran'da PYD-ABD tarafından kontrol edilen bölgede yapılacak belediye meclis seçimleri ve Türkiye'nin buna vereceği askeri tepkidir.
ABD-PYD ikilisi, 15-17 Ağustos 2023 tarihinde Suriye'nin Haseke ilinin Kamışlı ilçesinde ağır Bredly kara ve TOW-Uçaksavar gibi silahlarla bir tatbikat düzenledi. Abdülaziz dağları ve Ömer petrol sahası arasında yapılan tatbikat, PYD'yi bugüne getiren askeri mesaj niteliğindeydi ve esasen ABD, Türkiye'ye karşı bir çatışmada PYD'nin olgunluk seviyesini ölçtü. PYD askeri lideri Mazlum Abdi ile ve eski ABD Savunma Bakanı Cristopher Miller de, Miller şu anda Biden'in ekibinde bulunmaktadır, ortak bir toplantı yaptı. Son bir yılda ABD, askeri başta olmak üzere her konuda PYD'ye destek vermektedir.
Bugün yaklaşık 60 bin kişilik PYD silahlı terör örgütünün yarısından çoğu, maaşa bağlanmış Osmanlı zamanında dahi yağmacılıklarıyla bilinen meşhur çöl bedevilerinden Arap Tayy ve Şemmar aşiretlerinden oluşmaktadır. Bu aşiretler bile geçen son baharda Deyri Zor'da PYD'ye karşı isyan edince ABD, onları havadan bombalamıştır. Gırı Zor kışlasından önce Esed'in kışlalarında eğitim alan, hafif silahları Suriye rejiminden temin eden PYD, Trump tarafından atılan ancak Biden tarafından geri getirilen Irak anayasasının katili Bred McGurk öncülüğünde ABD tarafından 2014 yılından itibaren on binlerce TIR'lık ağır silahlarla Türkiye'ye karşı güçlendirilen Demokratik Suriye Kuvvetler Birliği (DSG) olarak adı değiştirilmiştir. Böylece alfabeden 3 harf daha eksilmiş oldu.
PYD'nin kalesi olan Haseke'de yaşayan yaklaşık 100 bin kişiden 84 bin, Kamışlı'da bulunan 200 bin kişiden ise 135 bin kişinin PYD'den razı olmadıklarını belirten referandumdan sonra, PYD, imzaların ve kâğıtların içinde bulunduğu okulu yakmıştır. Bu örnekler, katlanarak günümüze gelmiştir. Çünkü öğretmen-hoca öldürmek, okul ve cami yakmak PKK'nın genlerinde mevcuttur. Bu örnekleri Diyarbakır Fatih Paşa Camii'nden, Nurettin ve Aybüke öğretmenlerden tanıyoruz.
Daha önce 30 Mayıs'ta yapılacağı belirtilen seçimler bir ay ertelenmiş ve Kuzey ve Doğu Suriye'yi Siyonist Yahudi Boukchin'e göre kantonlara ayıran PYD; Cezire Kantonu, Deyrizor Kantonu, Rakka Kantonu, Fırat Kantonu, Minbic Kantonu, Efrin-Şehba Kantonu ve Tabka Kantonu'nda 6 büyükşehir, 40 şehir ve 105 beldede 6 milyon kişinin yaşadığı bölgede bir erteleme olmazsa haftaya (11 Haziran) Suriye'de PKK terör örgütü 133 yerde sözde yerel seçim yapacak ve Suriye geri dönülemez şekilde Filistin gibi İsrailleşecektir.
Çünkü PYD-DSG ABD adına Bereketli Hilal'i parçalayan mankurt bir örgüttür ve geçen yıl ABD Dışişleri Bakan sözcüsü Mathev Miller tarafından yerinde teftiş edilerek ABD'yle ortak tatbikat yapılmıştır. Projenin mimarı PKK'nın hamisi olan ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Brett McGurk. McGurk, Suriye'de PKK devleti kurdurmayı kendisine "kızıl elma" edinmiş durumda. Mazlum Kobani ile Süleymaniye'yi kontrol eden YNK'li Bafel Talabani arasında ittifak kurdu. Şimdi de PKK devleti için ilk adımını atıyor. 11 Haziran'daki sözde seçimin mimarı da McGurk. Kısaca Bölünmüş Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Bereketli Hilal, fillerin çim sahasında, Halep ve Musul gibi kadim şehirler haritadan silinmiştir.
Esasen konu Irak'ın 2003 yılında işgaline kadar gitmektedir. 1998 yılında PKK'ya yardım ve yataklık yaptığı için, 20 yıllık sabrı taşan Türkiye'nin, Suriye'yi doğrudan savaşla tehdit etmesi üzerine, Bekaa Vadisi'nden çıkarılan PKK, 2003 yılında Suriye İstihbarat kurumu El Muhaberat öncülüğünde PYD'yi Atme cezaevinde kurdu. (Aynı dönemde DAEŞ de Şam'daki, Sayednaya hapishanesinde İran, İsrail, ABD, Fransız ve Suriye İstihbaratı tarafından kurulmuştu.)
2011 yılında Celal Talabani'nin evinde Beşar Esed'in eniştesi askeri istihbarat başkanı Asıf Şevket, Esad'ın güvenlik danışmanı Ali Memlük, İran'ın Ortadoğu komutanı Kasım Süleymani, Murat Karayılan ve Salih Müslim tarafından PYD faal hale getirilirken, 16 demokrat veya muhafazakâr Kürt siyasal hareketi de saf dışı edildi. Burada ana aktör İran'ın Ortadoğu'daki 'Yezid'in kılıcı' 2020 yılında ABD tarafından öldürülen Kasım Süleymani ve Esad'ın Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Memlük idi. Soyadı gibi Esad ailesinin kölesi Memlük, geçen yıl Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la Moskova'da görüşmüştür.
Bu dönemde Suriye nüfusunun en yoksul ve yoksun bölümünü oluşturan Suriye Kürtlerine Hafız Esed döneminde orduya kayıt olma hakkı verilmiş ve müracaat eden Kürt gençleri, kardeş Rıfat Esed'a bağlı 'Özel Kuvvetler Komutanlığı' bünyesinde katil şebihallar olarak Hama şehrinin yok etmekte kullanılmıştır. Şu anki PYD'nin yönetim kademesinde bulunanların çoğunun babaları veya yakın akrabaları, 1982 yılından itibaren Halep, Deyr'üz zor, Rakka, Der'a ve Hama'nın Baas karşıtı Müslüman Kardeşler'ine karşı katliamlar yapmışlardı.
Bölünmüş Ortadoğu Projesi'de (BOP) Yeni ABD Stratejisi
Bugün nasıl ki; İsrail'in Gazze savaşı sebebi sadece 7 Ekim Hamas saldırıları değilse (esas hedef Ben Gurion Kanalı ve IMEC) PYD seçimlerinin sebebi de belediye hizmetleri, değildir. Olsaydı 2015 yılında Sur'da ve 40 il-ilçede çukur çatışmaları olmazdı.
Çünkü PYD, bir zamanların CHP'si gibi müntehibi sani sistemiyle istemediği adamı zaten seçime sokmuyor. Ayrıca Gazze'de Hamas olduğu müddetçe IMEC ne de yeni Süveyş Kanalı açılabilir. Bu nedenle AB/D desteğiyle İsrail, Gazze'de soykırım uygulamaktadır. Irak ve Türkiye için de, PKK/PYD, ABD desteğiyle bölgede olduğu müddetçe Irak Kalkınma Yolu açılamaz.
Efes tatbikatı ve MGK sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kandil'deki terör baronlarının siyaseti dizayn etmesine müsaade etmeyiz. Suriye'de ve Irak'ta terör koridoruna izin vermeyiz" derken; Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de "Milli güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına oldubittiye izin vermeyeceğimizi bir kez daha altını çizerek vurguluyorum" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, "Suriye'de kurulmak istenen yapılanmaya müsaade etmeyeceğiz" dedi.
ABD'nin 7 yıl önce IKBY'ye yaptırdığı referandumun benzerini, Suriye'de de yaptırmasının önemli sebeplerden biri de Türkiye'yi Kürtlerin düşmanı, kendilerini de dostu gibi göstermektir. Oysa bölge halklarını birbirine düşüren ve kendini hakem yapan ABD'nin bu taktiği (İskender ve Aristo'nun klasik oyunu) 2300 yıldır burada oynanmaktadır. Ve artık bu oyuna Kürtler gelmemektedir. Örneğin, ABD'nin PKK'ya yaptırmaya çalıştığı seçime bölgedeki Kürt, Türk ve Arap aşiretlerden de büyük tepki var ve PKK, ENKS dahil Kürt Ulusal Meclisi'nin bürosunu basarak 2 kişiyi öldürdü. Burada ise oy kullanacaklardan tıpkı DEM'de olduğu gibi PKK terör örgütüne yakın olmak ya da hizmet etmek şartı getirilecek (1946 seçimleri gibi CHP'nin açık oy ve gizli sayım ve pusulaların yakılması). Diyarbakır BB Başkanı Osman Baydemir'i sorgulayan PKK'lı temizlikçiyi hatırlayalım ki; Suriye'de Kabileler ve Aşiretler Meclisi dün "Terörden arındırılmış, özgür ve bölünmemiş Suriye'ye doğru" sloganı altında konferans düzenledi. Yayınlanan bildiride Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teşekkür edildi ve seçimlere katılmama çağrısı yapıldı. Bildiride, "Halkımızın sabır göstermesini ve Suriye birliğine zarar veren bu gibi projelere katılım sağlamamalarını saygıyla ve takdirle karşılıyoruz" denildi. Erbil'de ENKS çatısı altında yer alan Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) Genel Sekreteri Muhammed İsmail ise, "Bu tek parti seçimleri. Biz bu seçimlere katılmıyoruz ve bize göre meşru da değildir. Bir parti kendi başına askeri güçleriyle seçim yapıyor. Bu seçimlerin milletimizin içerisindeki durumla hiçbir ilgisi yoktur. Ve milletimize zarar veriyor. Milletimizin meselesi bir partinin seçimi değil" diyor.
Kürtlere baba Esad'tan itibaren her türlü zulmü yapan Baas Rejimi ile ittifak kuran ve bugüne PYD'yi her türlü destekleyen ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel de "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararının öngördüğü gibi Suriye'de düzenlenecek her seçim özgür, şeffaf, kapsayıcı ve adil olmalı. Biz Kuzeydoğu Suriye'de bu tür bir seçimin düzenlenmesi için uygun şartların olmadığını düşünüyoruz. Aynı şekilde biz bu mesajımızı Suriye'nin kuzeydoğusundaki ilgili kişi ve aktörlere de aktardık" dese de bu cevaba PYD'nin fiili sözcüsü/lideri Salih Müslim, "bunun diplomatik söylem ve Türkiye'yi kışkırtmamak amaçlı olduğunu" ifade etmiştir.
Son 20 yılda ikiye bölünen Irak'ta şu anda IKBY de Erbil ve Süleymaniye olarak resmen de ikiye bölünmek üzeredir. Barzani yönetimindeki Erbil, Türkiye'ye yakın dururken Süleymaniye PYD, PKK ve İsrail'e yakın durmaktadır. Buna karşı son iki bir haftada iki kez açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütünün, halk oylaması bahanesiyle ülkemizin ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik mütecaviz eylemlerini yakından takip ediyoruz. Türkiye, Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde bölücü örgütün bir teröristan kurmasına asla izin vermeyecektir. Biz bu hokkabazlıklara kanmayız, prim vermeyiz. Söz konusu ülkemizin toprak bütünlüğü ve milletimizin güvenliği olunca kimseyi dinlemeyiz, hiçbir tehdide boyun eğmeyiz. Oldubittiler karşısında daha evvel ne yapılması gerekiyorsa yaptık, aynı durumla karşılaşmamız halinde harekete geçmekten çekinmeyiz" demiştir.
Kısaca bu seçimlerin yapıl(ma)sa da Türkiye, Irak ve Suriye'nin kuzeyini kontrol altına almalıdır. Çünkü 2000 yıl önce 4. İmparatorunu Fırat'ın doğuna gömen 5. Roma İmparatorunun dediği gibi, "Biz gitmezsek onlar gelir".