2014 yılından beri İHH'nın öncülüğünde Ramazan ayının 15. günü, 'Dünya Yetimler Günü' olarak anılıyor. Her yıl dünyada yüzbinlerce çocuk savaş, açlık, yoksulluk ve hastalık gibi nedenlerden dolayı yetim kalıyor.

**
Bugün UNİCEF raporlarına göre dünyada 400 milyon yetim çocuk var. Bu bahsedilen sayılar kayda girebilen resmi rakamlar. Acı olan yönü ise kayda girmeyen rakamlarla bu sayının 3 katını aşıyor olması. Türkiye ve birkaç ülke dışında tüm dünya bu yavrulara kör-sağır.

**
Hayat bizler için bile yeterince zorken, sahipsiz bıraktığımız milyonlarca çocuğun karşılaştıkları zorlukları ve kötülükleri insan olanın aklı almıyor. Arkamızı döndüğümüz ve görmezden geldiğimiz bu çocuklar organ mafyası, fuhuş çeteleri, insan kaçakçıları ve daha birçok karanlık tehlike için bir kaynak haline geliyor.

**
Bizler ise 'Hak Din ve son Din olan İslamiyet' in kendisi de yetim olan son Peygamberi Muhammed Aleyhi selamın Ümmetiyiz. Bizim inancımızda yetimin çok ayrı ve önemli bir yeri vardır. Yetimlerin inancımızdaki yerini ifade eden bazı Ayetler şu şekilde:

**
Allah'a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez. (Nisa - 36)

**
Hani, biz İsrailoğulları'ndan, 'Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz' diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz. (Bakara - 83)

**
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz (den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. (Bakara - 177)

**
Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: 'Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir.' (Bakara - 215)

**
Dünya ve ahiret hakkında düşünesiniz diye böyle yapıyor. Bir de sana yetimleri soruyorlar. De ki: 'Onların durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlara karışıp (birlikte yaşar) sanız (sakıncası yok). (Onlar da) sizin kardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu yapıcı olandan ayırır. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Bakara - 220)

**
Kur'an-ı Kerim'de yukarda yazılanların dışında da birçok ayette belirtildiği üzere yetim ve öksüz çocuklara bakmak, onlarla ilgilenmek anne-baba eksikliğini hissettirmemek, mahrum oldukları şefkat ve merhamet duygularından onları yoksun bırakmamak toplum olarak bizim en hassas olduğumuz meselelerden biridir ve öyle de olmalı.

**
Belaların, musibetlerin, hastalık ve afetlerin bizleri derinden sarsmaya başladığı şu zamanlarda iyiliğe, yardıma daha çok yönelelim.
Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…