Toplumun bazı kesimlerinde eskiden beri yaygın.

Hiçbir ölçüsü, sınırı yok.

Zengin, fakir, yaşlı genç birçok erkek, ilk fırsatta ikinci, hatta üçüncü defa evleniyor. Dördüncüyü alan bile var.

Tamamen uçkur meselesi.

Az bir kısmı da çocuk, özellikle de erkek çocuk sahibi olmak için evleniyor.

Bizde bir ara azalır gibi olmuştu.

Suriyeli sığınmacılarla beraber zirve yaptı.

Ve artık sadece eğitimsiz kesimlere mahsus bir uygulama değil

Son zamanlarda okumuş, mevki makam sahibi, tanınmış kimseler arasında da sık sık görülüyor.

Karaköprü'de gizlice evlendği ikinci eşine dayalı döşeli ev alanların sayısı bir hayli imiş.

Öyle isimler duyuyorum ki ne diyeceğimi bilemiyorum.

Aklım bir türlü almıyor.

Sonuç:

Yıkılan yuvalar...

Parçalanan ve birbirine düşman olan aileler...

Perişan kadınlar ve çocuklar...

Artan sefalet...

Yok olan ve aslında hiç olmayan mutluluklar...

Din de, o dinî nikahlar da bütün bunların kılıfı.

Sosyoloji doçenti Mahmut Kaya'nın konuyla ilgili bir kitabı var: "Dünden Bugüne Çok Eşlilik"

Saha araştırması da yapmış. Birçok çok evli erkek ve kadınla yüzyüze görüşmüş.

Geçen gün tekrar konuştum.

"Yüzde 90'ı mutsuz" diyor. Sadece kadınlar değil, erkekler de... Yaptıklarına bin pişman.

Sadece fakirler değil zenginler de...

Çünkü sorun sadece para, mal, mülk değil.

(Lütfen kimse çok istisnai örneklerin arkasına sığınmasın.)

Zaten nasıl mutlu olsunlar ki?

Hangi kadın kabul eder kocasının yeniden evlenmesini?

Hangi kadın üstüne kuma getiren kocayı affeder?

Önceki kadından olan çocuklar babaları hakkında ne düşünür?

Kumalar birbirleri ile ne kadar iyi geçinir?

O adam ilk eşinin ve ondan olan çocuklarının yüzüne nasıl bakar?

Gizlice evlenenler bunun ortaya çıkmayacağını nasıl düşünebilir?

Çıkınca ne hale girer?

O ikinci evlilik bütün bu bedelleri göze almaya değer mi?

Bu nasıl kafadır?

Soru çok.

Cevap bu işi yapanlarda...