Fransız Filozof bazı günler fenerle geziyormuş. Görenler, hayırdır üstat, nedir bu hal? Diyenlere adam arıyorum, diye cevaplıyormuş.
Kaht-ı ricalin (adam yokluğu) zirve yaptığı bu zamanda çok daha fazla hissediliyor. Sosyal devletin şefkat eli, bir devlet halkının (tebasının) hak hukukunu koruyup huzur ve güveni sağlıyorsa vatandaşının gözünde değeri var, kıymetlidir. Ötesinin bir kıymet-i harbiyesi yoktur.
Şehrin göbeğinde pıtırak gibi biten bu pislik yuvaları, geneli yapı denetimli binaların, bahçe olması gerekirken, bu bölümlerin üstü kapatılarak dükkan yapılmış, icra-i faaliyet ediyorlar. Belediye içinde bazı işgüzarlardan da koruma desteği aldıkları için "köpeksiz köy" misali değneksiz geziyorlar, ne ilke ne kural tanıyorlar. Etrafındaki komşuları canından bezdirmişler, bu hane sahipleri burnundan soluyup, patlama noktasına gelmişler. Halk, nerede bu belediye diye sitem ediyor, lakin bir geri dönüşüm (olumlu yönde) görünmüyor.
Öyle gürültü yapıyorlar ki (kompresör, tazikli su sesi ve çalışanların bağırıp çağırmaları) artık çekilmez bir hal almış, yok mu bunları denetleyecek bir cesur yürekli yiğit adam? Neden halkın olumlu taleplerine sırt çeviriyorlar. Hani, konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayan, sözde zabıta müdürleri ve personeli. Eminim ki mevzuata aykırı olarak açılan bu yerlerin, hiç birisinin ruhsatları da yoktur. Hem mıha hem nala çakan bu birimler, derdini anlatan vatandaşa ayrı, oto yıkama sahiplerine ayrı konuşuyorlar. Kimse inanmadığı gibi, onlarda demogoji yapıp, yalan söylediklerinin farkındalar.
Sayın başkanım, halkın büyük bir tevecühüyle başkanlığa geldiniz. Hepimiz destekledik, zat-ı alinizi tebrik ederiz, hayırlı olsun. Talebimiz; bu ucube yuvalarını (halka zarar veren) ivedilikle kapatmanızı istiyoruz, ya da ailelerden uzak olduğu alanlara taşıyıp, yer verme konusunu takdirlerinize bırakıyoruz.
Bu işi birilerine havale ederseniz (başkan yardımcıları, daire amirleri gibi) aynı şekilde devam eder. Umudumuz sizsiniz, kapınız bu garip-gureba takımına açık olsun. Sizleri o makama taşıyan da bunlardır. Zaten, tuzu kuru olan zevat bir telefonla işini hal ediyor.
Bir candır, ya urganda ya yorganda çıkar. Bir kardeşiniz olarak anlattıklarım emir değil bir yarayı dile getirmektir. Haklı olduğunuz bir konuda çekinmeyin ve gereğini yapmaktan korkmayın. Size yalakalık edip, doğru bilgi vermeyenlerden uzak durun. Bu devlet (Belediye Başkanlığı) bu kadar sahipsiz (aciz) olmamalıdır diye düşünüyorum.
Halkın arasına çıkınız soruları, sorunları bizzat yerinde, halkla yüz yüze görüşerek halledin. İşlerinizin yoğun olduğunu iyi biliyoruz. Halka hizmet hakka hizmettir. Yol haritanızın rotası bu olmalı, şüphemiz zaten yoktur. Sizleri tenzih ederim, "korkaklar zafer anıtını dikemezler" diye bir söz vardır. Bu millet sizi seviyor ve yeni hamleler bekliyor. Şehrimiz ve halkımız için göstereceğiniz her bir çaba sizler için bir şereftir. Allah yar ve yardımcınız olsun, çiçeği burnunda başkan. Terazinizin kefesi, kolu kanadı kırık, sizlere ulaşamayan gariban taifesinden yana hep ağır bassın. İnşallah…