Yaşadığı onca sıkıntıya göğüs gererek ardında Bosna halkına bir devlet bırakmayı başaran Aliya İzzetbegoviç'in ahrete intikalinin14. yıl dönümü… Gençlerimizin birçoğu onu Yazar-Düşünür kimliğiyle tanıyor. Halkının 'Bilge Kral' unvanıyla onurlandırdığı Aliya, Bosna halkını ateş çemberinden geçiren bir lider. Bosna, 1463 yılında Osmanlı'nın bir parçası oluyor. 1909'da Hıristiyanların isyanlarıyla elden çıkıyor. Dile kolay, 446 yıllık bir mazimiz var.

******

Ömrünü İslam'ın varlığı için mücadeleye adayan bu ihtiyarın hayatını ve şahsiyetini gelecek nesillere misal olarak sunmak bir vecibedir. Çünkü yeni gelen nesiller örnekler görmek isterler ve onlara kendi kahramanlarınızı sunmazsanız, başkaları bu boşluğu kendi örnekleri ile doldurur.

******

Aliya İzetbegoviç, 1925'te bugün Bosna-Hersek'in kuzeybatısında bulunan Bosanski Šamac kasabasında Dünya'ya geldi. Ailesi İslamî duyarlılığa sahip bir aileydi. Saraybosna'da bir Alman lisesinde eğitim gördü. Bilime önem veren ve disiplinle çalışan bir öğrenci olarak tanındı.

******

Lise çağında üstün kabiliyetleriyle ve İslamî konulara olan ilgisiyle öne çıktı. O dönemde bazı arkadaşlarıyla birlikte dinî konuları tartışmak amacıyla Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri bir kulüp kurdu. Bu kulübü kurduğunda henüz 16 yaşındaydı, fakat oldukça etkin ve üretken bir düşünce kabiliyetine sahip olduğu gözleniyordu. Bu yüzden kurduğu kulüp bir düşünce kulübü olmaktan çıkarak eğitim ve hayır faaliyetlerine öncülük etmeye başladı. Ayrıca genç kızlar için de ayrı bir birim oluşturdu. İkinci Dünya Savaşı'nda ihtiyaç sahiplerine yardım etti.

******

İzetbegovi?'in kurduğu Müslüman Gençler Kulübü oldukça önemli faaliyetler gerçekleştirdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında faaliyetleriyle de herkesin dikkatini çeken gözde bir oluşum haline geldi. Ancak bu savaş esnasında tüm Yugoslavya, Almanların işgaline uğramıştı. Savaşta Sırp Çetnikler, Alman askerlerinin de desteğinden yararlanarak Bosna'da 100 bin Müslümanı katletti.

******

13 Ocak 1946'da Yugoslavya yeniden bağımsızlığına kavuştu. Ancak bu bağımsızlık hareketinde Komünist Parti yanlıları önemli bir rol üstlendiklerinden bağımsızlık sonrasında da ülkede yönetimi ele geçirdiler. Ülkenin resmî statüsünü de federal cumhuriyetler birliği olarak belirlediler. Buna göre Yugoslavya altı federal cumhuriyet ile iki özerk bölgeden oluşacak, cumhuriyetlerden biri de Bosna-Hersek Cumhuriyeti olacaktı.

KOMÜNİST REJİM DÖNEMİ

Komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte dinlerin toplumsal hayattaki varlığı giderek azaltıldı. İzetbegoviç, politik İslamı savunduğundan ve ateizme karşı olduğundan komünist yöneticilerin en önemli hedeflerinden biriydi. Bu sebeple 1949'da İslamcılık suçlamasıyla 5 yıl hapse mahkum edildi.

******

İzetbegoviç'in sıkıntıları 1953'te iktidara gelen Tito zamanında daha da arttı. Tito'nun 1974'te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra yönetim din üzerindeki kontrolünü kısmen hafifleterek bazı geleneksel İslamî kurumların yeniden işlev kazanmasına imkan sağladı. Bu yumuşama üzerine bazı camiler ve medreseler yeniden açıldı. Küçük çapta da olsa bir yumuşamayla bazı dinî kurumların yeniden hayata geçirilmesi Müslümanlar arasında hızlı bir İslamî uzlaşıya zemin hazırladı.

******

1980'de Tito ölünce federasyon cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bunun üzerine altı federal eyaletin her birinin cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon cumhurbaşkanlığı yapması üzere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte ülkede kısmen bir demokratikleşme sürecine girilmiş oldu. Çünkü federal eyaletlerde yönetime geçmek isteyenler siyasal partiler vasıtasıyla faaliyetler yürütebiliyorlardı.

******

Buna bağlı olarak hürriyetlerde de bir genişleme oldu. İzetbegoviç'in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983'te 'İslamî Manifesto' adıyla yayınladı. İzetbegoviç'in daha önce 1970'te de bu adla bir kitabı yayınlanmıştı. 1983'te söz konusu kitabın yayınlanması epey bir yankı uyandırdı.

******

Hakim sistem bu gelişmeye tahammül edemeyerek İzetbegoviç'i Avrupa'nın ortasında radikal İslamî bir cumhuriyet kurmak için çalışmakla suçladı ve tutuklattı. İzetbegoviç, mahkeme önüne çıkarılıp 'Hakim sistemi değiştirmek ve Bosna-Hersek'i İslamî devlete dönüştürmek için çalışmak' ile itham edildi ve yargılamadan sonra 14 yıl hapis cezasına mahkûm edildi.

Fakat bu mahkûmiyet onun kitabının bütün Bosna'da duyulmasını ve tesirini göstermesini sağladı. Müslümanlar muhtelif yollarla onun söz konusu kitabını temin etmeye çalışıyorlardı. Kitabın yazarının bu kitaptan dolayı hapiste olması okuyanların ruhlarındaki tesirinin daha da artmasına sebep oluyordu.