Mehmet DİKEÇ

İslam coğrafyasında bazı kavramların yerli yerince oturtulamaması ve yanlış algılanması neticesinde,hem Müslümanlar hemde yeryüzü ifsat edilebiliniyor.Allah insanoğlunu 'eşrefi mahluk 'olarak yaratmış ve bu yüce değer üzere onu yeryüzünün halifesi olarak seçmiştir.Yarattığı insanı,yeryüzünde nasıl davranacağına dair,Peygamberler aracığı ile ona davranış ilkelerini kitapla tebliğ etmiştir.Allah(c.c) hazretleri yeryüzünün ifsat olmaması için insana şu uyarılarda bulunarak,sakınmasını ve haddi aşıp sapıtmaması için ikaz etmiştir.' Ey iman edenler! Allah ve Peygamber'i sizi, size hayat verip canlandıracak şeylere çağırdığı zaman icabet edin. Bilin ki Allah kişi ile onun kalbi arasına girer. Siz O'nun huzurunda mutlaka toplanacaksınız.'Enfal-24.'Ey müminler! hak üzere durup adaleti yerine getirmeğe çalışan hakimler ve Allah için doğru söyleyen şahidiler olun. Velev ki şahitliğiniz, nefsinizin yahut ana ve babanızla yakın akrabanızın aleyhinde olsun' Nisa-135. 'Ey iman edenler, adil şahitler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adil olun. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. ' Maide Suresi-8

İnsan oğlunun ve özelde iman edenlerin hakkı üstün tutma ,adil şahitlik yapma, doğruyu söyleme,Allaha ve Resulüne uyma konusundaki hassasiyet ve takva üzeri olma konusundaki uyarılar,bizlerin yaşam ilkelerimizi belirlemektedir.Ve bu konuda hassasiyet gösterilmemesi sonucunda yeryüzünün nasıl ifsad olacağı ve hayatın nasıl yaşanılmaz hale geleceği konusunda uyarılar bulunmaktadır.Allah iman edenleri uyarmakta ve iman üzere yürümelerini istemektedir.'Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.'Ali-İmran-102.

Allah açık bir şekilde insanları nelere dikkat edip itaat ve biat etmelerini isterken,insanların,bunun aksine nasıl yaşam sergiledikleri ve yeryüzünü nasıl yaşanmaz hale getirdikleri görülmektedir.Allah sadece bana kulluk edin ve benden korkun derken,bazı zavallı mahluklar kendilerini adeta ilahi bir makamda zan ederek,insanların kendilerine kul ve köle olmalarını istemektedirler.Ellerine fırsat geçtiğinde,kalplerinde zerre miktar merhamet ve insanlık olmayan bu şahıslar,maalesef yaşadıkları yeri ve bölgeyi yaşanmaz hale getirmektedirler.Elerine yetki geçtiğinde ister vekil olsun,ister müdür olsun,ister başkan olsun ,ister şeyh,vali ve yöneticilik geçtiğinde,Allah'ı ve ahiret gününü unutan bu şahıslar elbette hesap gününde yaptıklarının hesabını Allah vereceklerdir.Allah her canlının yapıp ettiğini hesap gününde önüne koyacaktır.Kimin haklı kimin haksız,kimin zalim,kimin mazlum,kimin hain,kimin haktan yana olduğunu ona belgeleriyle gösterecektir.Hiç kimse ama hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır.Belki bugün elinde yetki ve sopa bulunanlar haklı ve güçlü olabilirler.Ancak hesap sahibi,güç ve kudreti elinde bulunduran Allah,onların o gün yaptıklarının bedelini onlara ödetecektir.

İnanan ve inandığını iddia eden her mümin yeryüzünde hakkı üstün tutmakla mükelleftir.Şarlatanların,dini eğip bükenlerin,şeytanla işbirliği yapıp insanları din adına sömürenlerin maskeleri,insanların omuzları üzerinde dokunulmazlık zırhına bürünmeye çalışan din tüccarlarının maskesi yatsıya kadardır.Allah dinini hakkıyla yaşayan,haktan,adaletten,mazlumdan ve insani erdemlerden yana olanların yüzünü elbette ağartacaktır.Allaha inanan ve iman eden Müslümanlar,Allahtan başka hiç kimsenin önünde eğilmez ve kimseye itaat etmez ve biat etmezler. Onlar hiç kimseye akıllarını ve imanlarını kiraya vermezler.Onlar sadece Allaha kul olurlar ve yalnızca ona itaat eder ve ibadet ederler.Vesselam