5 yIl işyerine hiç uğramadan maaşını alan kamu hizmetlisi..

Yeni idareci, ihtiyaca binaen fark ediyor ve göreve davet ediyor. Gelmeyince gereğini yapıp, il müdürlüğüne bildiriyor. Bankamatik işçisinin 5 yıllık maaşı haksız aldığı tespit edilip yaklaşık 300 bin TL geri ödeme kararıyla birlikte kurumla ilişkisi kesiliyor.

Filim bundan sonrası: İdareciye, sözkonusu hizmetliden başlamak üzere yakınları, siyasiler, sendika, il müdürlüğünden tehditler, telkinler, baskılar ve sonunda müfettiş, soruşturma ve mahkemeler..

Bunlar bir okulda yaşanıyor.. Okulun hizmetlisi 5 yıldır işe gelmeden maaş alıyor. Hem de müdürden fazla. Öyle yoksul bir insan da değil. Tarlaları, arsaları, arabaları olan biri. Sırtı kalın. Siyasetçi akrabaları ve yukarıda saydığımız nüfuzunun uzandığı yerler..

Şimdi herkes böylesi bir yaratığa sahip çıkıp; korumaya, kurtarmaya çalışıyorsa..

Görevini yapmaya çalışan bir idareciyi bu kadar zorluyorsa..

Haktan – hukuktan, helal – haramdan,

Urfa'da eğitimin kalitesinden..

Kamu düzeninden, adaletten, asayişten, düzenden..

Nasıl bahsedeceğiz?

Suçu işleyen kadar; ona göz yuman, koruyan ve kollayanlar da suçlu ve günahkardır.

Akrabalık, hatır-gönül, partidaşlık, üyelik, müntesiplik.. Her ne saik ile olursa olsun bir pisliğe sahip çıkmak, o pisliğe bulaşmak demektir.

Parti, sendika, il müdürlüğü, kaymakamlık.. İş buralara kadar taşınabiliniyorsa yazık bu memlekete yazık..