Bir ilin, İlçenin veya bölgenin tanıtılması çok külfet gerektirebilir. Lakin bazen tesadüfen, çoğu da araştırmalar neticesinde keşfedilen bulgular, anılan yerlerin tanıtımına ve ekonomisine büyük faydalar sağlayabilir…
Bir yerde; tarihi eserlerin bulunması, yeraltı zenginliklerinin çıkarılması, doğal güzelliklerin keşfedilmesi, farklı özelliklerinin anlaşılması gibi değerler, bu yerlere ilgiyi artırır, tanıtılmasına vesile olur, ekonomisine katkı sunar…
Örneğin, son yıllarda yapılan jeolojik ve arkeolojik araştırmalar sonucunda; Ergani'de Çayönü Tepesi, Şanlıurfa'da Göbeklitepe ve Karahantepe, Çermik'te Kayaaltı Sığınağı gibi yerlerdeki buluntular, hem adı geçen şehirlerin tanıtılmasında büyük katkılar sunmuş, hem de bu yerleşim yerlerine ekonomik fayda sağlamıştır…
Diğer yandan bölgemizin çeşitli yerlerinde keşfedilen petrol yatakları da bulunduğu bölgeye artı değer katmakta ve ülke ekonomisine önemli yararlar sağlamaktadır. Hele günümüzün vazgeçilmez yakıtı olan doğal gaz, bulunduğu bölgeyi ve ülkeyi ihya eder…
Gelelim asıl konumuza…
Yıllar önce şahit olduğum bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Yıl 2001 Şubat ayı idi. O dönemde Çermik Belediyesi Basın Danışmanlığı görevini yürütüyordum. Bir arkadaş bana gelerek, Çermik Çok Proğramlı Lisesi ( ÇPL) bahçesindeki sondaj kuyusundan çıkan suyun yandığını söyledi. İlginç bir haberdi. Gerçekten çok merak ettim. Böyle bir şey olabilir miydi?!..
Haberi getiren arkadaş ile birlikte ÇPL okuluna gittik. Okul Müdüründen izin alarak işin mahiyetini öğrenmek için sondaj kuyusunun yanına vardık. Suyu akıtınca, üst tarafı kireçimsi renkte, altı ise normal su olarak akıyordu. Birlikte gittiğim arkadaş, akan suyun üst kısmına çakmağı tutunca yanmaya başladı. Üstü yandığı halde alt kısmı serin sayılacak ısıdaydı ve kükürt kokusuna benzer kokusu vardı…
Hakikaten doğal bir mucize gibiydi... O sırada okul lojmanında ikamet eden bazı öğretmenler de yanımıza geldiler. Birinden rica ettik tava ve yumurta getirdi. Yanan suyun üzerinde yumurta pişirdik. Bu olayı kameraya çekerek Kanal D'de ve bir çok ulusal ve yerel basında haber yapmıştım. Görüntüler halen arşivimde duruyor…
Gel gör ki, dönemin Kaymakamı bu mucizevi olayı fırsata çevirip, Kaplıcaları ile ünlü Çermik ilçesinin reklamını yapması gerekirken, Okul Müdürünü çağırıp iyice azarlamış, Sondaj kuyusunu da kapattırmıştı…
Bu Suyun, Çermik Kaplıcalarından uzaklığı yaklaşık 700-800 metredir. Kaplıcalar ile ilgisinin bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Yetkililerden, bu olayın araştırılmasını ve yanan suyun analizlerinin yaptırılarak işin özünün meydana çıkarılmasını bekliyoruz. Yanan Su; Çermik için büyük bir şans olabilir…