Diyarbekir dedikleri, ulu bir şehir
İçinden Cennet'e, akar bir nehir
Bu şehri anlatmak, dile zor gelir
Yaşamak lazımdır, Diyarbekir'i
 
Tarihin deryasına, dalar gidersin
Kanatlanıp kuş gibi, uçmak istersin
Bu rüya, bu hayal, hiç tükenmesin
Yaşamak lazımdır, Diyarbêkir'i
 
Burada dil susar, gözler konuşur
Baykuş dilini yutar, bülbül ötüşür
Her güzellik bu diyara yakışır
Yaşamak lazımdır, Diyarbêkir'i
 
Resul'ler Resul'ünün duasını aldı,
Halid Bin Velide, amade oldu,
Yüzlerce sahabe, burada kaldı. 
Yaşamak lazımdır, Diyarbekir'i
 
Onlarca medeniyete, beşiklik etti
Nice koca çınarlar, devrilip gitti
Geçen zaman, taşları da eritti
Yaşamak lazımdır, Diyarbekir'i
 
Nerde Süleyman Nazif? Hani Tarancı?
Ahmet Arif gitti, oldu yabancı
Sezai Karakoç, içimde sancı
Yaşamak lazımdır, Diyarbekir'i

Surlar tarihi anlatır, Ongözlü dinler
Mardin kapı, gazi köşküne İner
Keçi Burcu şahlanır, Evseller siner
Yaşamak lazımdır Diyarbekir'i
 
Dünyanın incisi, Amed'dir adı
Karpuzu özeldir, bulunmaz tadı
Bu şehrin hasreti, bağrımda kaldı
Yaşamak lazımdır, Diyarbekir'i
 
Diyarbekir benim kardaş, Diyarbekir sensin
Kem göz ile bakanlara, batan dikensin
Sana cefa gelir ise, bana da gelsin
Yaşamak Lazımdır Diyarbekir'i
 
Elele vererek, kenetlenelim
Sevgiye, dostluğa, göğüs gerelim
Cananımız için, canı verelim
Yaşamak lazımdır, Diyarbekir'î