HERKES İNGİLİZCE Mİ KONUŞMALI?
Yabancı okullarda zihinlerine çalınan mayadan iyi peynir ya da iyi yoğurt çıkarmayanlar, bu topraklarda hiç bir fikrin temsilcisi değildir.
Onlar, kendileri iyi bilir ki sadece efendilerinin izinde ve yolunda komut bekler.
Kendi öz benliğinden yoksun olan, idrakten nasibini almamış, asrın tasmasız kölesi olan anlayış, kendi ayakları üzerinde duramaz.
Yeryüzünde diller, müntesipleri oldukça vardır. Bir çok dil, konuşanı kalmamışsa da yazılı belgelerde, kitaplarda yer almaktadır.
Bir insanın konuştuğu dili aşağılama, onu yok sayma, varlığını inkâr, kendisine ezberletileni ifade etme yüzyılın zihinlere pranga vuran anlayışının fotoğrafıdır.
Zihin mayası kirli düşünceden beslenen, insanlara rahatı ve huzuru çok gören, inançtan yoksun, holdinglerden maaşını alan, papağanca konuşana sözümüz olmaz, olamaz.
Perde gerisinde bu kuklaları oynatan kuklacılar saklandıkça onlar bilinmemektedir.
Biz gölgelerle uğraşma yerine gölge sahiplerinin bilinmesini istiyoruz.
Ahtapot misali kollarıyla yeryüzünü yedi iklim dört mevsim saran, kendisinden başka söz söyleme yetkisine hiç kimseyi kabul etmeyen, sermayesi buz olup sıcaklıktan korkan bu embesil anlayış, insanlar üzerine saldığı korkularla para kaynaklarıyla irileşen beslemelerini ülke gündeminde yer almak adına harcadıkça, sahiplerinin sesi olanlar, boş durmayacak, daima emre amade olduklarını ifade edecektir.
Bu topraklarda Türkçe, Arapça, Farsça da konuşulur, Kürtçe de.
Sizler, yabancı okullarda İngilizce de öğrendiniz, Almanca da Fransızca da.
Kendi topraklarında kendisine yabancı kılınanlar, daima başkalarının nefesiyle soluklandıkça, efendilerinin sesi olacaktır.
Kimi televizyon programlarında anadilleriyle konuştuğu için engellenen, hakarete uğrayan, beyaz elit etiketlilerce lince maruz bırakılanlara, bunun ardından gelecek toplumsal linçlere, millî birliğe ve beraberliğe tehdit olan bu tür durumlara karşı, tedbir hükümetin iradesindedir.
Bize düşen görev, bu açıklamamızla kamuoyuna doğruyu ifadedir.
Siyasî mecralar ne denli farklı olursa olsun, doğrudan yana olma insanî vasıftır. İnsanlıktan çıkmış olan, insan sûretinde kim ya da kimler olursa duruşumuz hak ve adalet ölçüsünde değişmeyecektir.
Sömürgeci, kanla beslenen her anlayışa karşı DURUŞ, bir erdemdir.
Bu erdeme, asil duruşa sahip olanlara selam olsun!..