Kur'anı Kerim, Peygamberimiz (s.a.v.) efendimizin büyük mucizesidir… Bir Ramazan günü Mekke yakınlarındaki Nur dağında bulunan Hira mağarasında 'Oku' emriyle yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e inmeye başlayan Kerim Kitabımız Kur'an, insanları doğru yola ileten bir hidayet rehberi ve rahmet vesilesidir...
Hayatı anlamlı kılan bugünümüze ve yarınlarımıza dair umutlarımızı diri tutmamızı sağlayan hayat kitabımızdır Kur'an... Sözlerin en güzeli, Allah (c.c.)'nun en büyük hazinesi ve en büyük ikramıdır biz kullarına Kur'an... İnsana, Rabbini, kendisini ve çevresini tanıtan ilahi kılavuzdur Kur'an... Müminin varlığını ve yokluğunu, hüznünü ve mutluluğunu ibadete dönüştüren kulluk kitabıdır Kur'an... Bu kitap, rahmet yüklü mesajlarıyla insanı yüceltmiş, onu şereflendirmiştir. Allah C.C. nice millet ve toplumları bu Kerim Kitap'la aziz kılmıştır. Ona yönelen felah bulmuş ondan yüz çeviren hüsrana uğramıştır…
Yüce kitabımız Kur'an'nı Kerim, insanlık alemini evrensel ilkelerle buluşturmuş, insanlığı yüksek değerlere kavuşturmuştur. Kur'anı Kerim, inmeye başladığı andan itibaren, tüm insanlığı hakka, adalete, merhamete, ahlak ve fazilete çağırmıştır. Bize iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini hayır ile şerri, günah ile sevabı birbirinden ayırmayı öğretmiştir...
Kur'an; aklımızı kalbimizle, ruhumuzu bedenimizle buluşturdu. Bizi tevhide iman etmeye davet etti. Kitabımız Kur'an-ı Kerim bize iyi bir kul olmayı öğretti. Bizim başıboş yaratılmadığımızı, sorumluluk sahibi mükerrem bir varlık olduğumuzu hatırlattı. Bize iyi bir evlat olmayı öğretti. Anne-babaya 'öf' demeyi bile yasakladı….
Eli öpülesi büyüklerimize şefkat göstermeyi öğretti. Sonra iyi bir baba, iyi bir anne olmayı öğretti. İyi bir eş, iyi bir dost, iyi bir komşu hasılı iyi bir insan olmayı öğretti. Yetim yürekleri sevindirmeyi, engelli kardeşlerimizin yüzünü güldürmeyi, gurbet hayatı yaşayan mülteci misafirlerimize sıla sıcaklığı hissettirebilmeyi öğretti…
Öyleyse geliniz rahmet, bereket ve mağfiret iklimi Kur'an ayında kalplerimizi, zihinlerimizi ve yaşantılarımızı Kur'an ile mamur kılalım. Gönüllerimizi bu yüce kitabın mesaj ve anlam dünyasından mahrum bırakmayalım. Resul-i Ekrem (s.a.s)'in 'Kalbinde Kur'andan herhangi bir eser bulunmayan kimse tıpkı harabe bir eve benzer'şeklindeki uyarısını unutmayalım. Kur'an'ın hakikatler dünyasıyla tanışalım…
Ramazan ayında dünya semasına inen Kur'an'ı, gönül semalarımıza indirelim... Allah Resul'ünün sünneti seniyyesi mukabelelerimizle Kur'an aşkımızı ve şuurumuzu bir kez daha pekiştirelim. Unutmayalım ki, bizler Kur'an-ı Kerim'e yöneldikçe o bize bütün kapılarını, ufuklarını cömertçe açacaktır. Bize huzur ve mutluluk veren mana saraylarında ağırlayacaktır...
Hoş geldin ya Şehri Ramazan!..