Kurulduğu günden beri destanlar yazıp gündem belirleyen, hakka hakkaniyete riayet eden, memur ve tüm emeklilerin gönlünde taht kuran, Türkiye'nin saygın sivil toplum örgütleri arasındaki seçkin yerini alan Memur-Sen'in bir üyesi olmaktan gururluyum. Allah Rahmet etsin inşallah. Merhum kurucu genel başkanımız, Mehmet Akif İnan'a ve bu anlamda Memur Sen'in kuruşlundan bu zamana kadar emek veren kurulmasına vesile olup özveri ile çalışan, emek sarf eden gerek genel, gerekse taşrada sivil toplum örgütlerinin sesi değil, sözünün yükselmesi için çaba sarf eden, gönüllü kahramanlara şükranlarımı sunuyorum. Başta merhum Serdar GÜLLÜOĞLU kardeşimiz olmak üzere aramızda olamayıp, rahmetli olan kardeşlerimize de Allah'tan Rahmet diliyorum.
Memur-Sen denilince akla gelen ilk isim şüphesiz merhum kurucu genel başkanımız ve hemşehrimiz eğitimci, yazar, şair ve edebiyatçı Mehmet Akif İNAN dır. Memur sen'i, Siyonizm'in korkulu rüyası olan Milli görüş lideri merhum Rahmetli Necmeddin ERBAKAN hoca ve şimdiki vekil olan eski Hak iş genel başkanı Sayın Salim USLU'NUN tavsiyeleri doğrultusunda çevresindeki arkadaşları ile birlikte Milletin, kamu çalışanlarının, sivil toplumun ve kimsesizlerin kimsesi ve sesi haline gelecek olan Memur Sendikaları Konfederasyonu'nun temelleri 1992 yılında atıldı. Mehmet Akif İNAN Genel Başkanlığında 14 Şubat 1992 yılında idealist eğitimciler tarafından kurulan Eğitim-Bir-Sen, yeni sendikaların kurulmasına öncülük etti.
İlk olarak İstanbul'da Bem-Bir-Sen ve Birlik Haber-Sen, Ankara'da Sağlık-Sen'in kuruluşu gerçekleştirildi. Bu sendikaları yeni sendikalar (iş kolları) takip etti. Memur Sendikaları Konfederasyonu'nun(Memur-Sen'in) kuruluşu 9 Haziran 1995'te Mehmet Akif İnan'ın Genel Başkanlığında, Türkiye'de önemli bir güç ve milletin umudu haline gelecek olan Memur-Sen'in kurucular kurulu, sivil toplumun önemine inanmış 29 kurucu üye ile birlikte kuruldu.
TÜZÜK: Amaçları; Memur Sen özelde; üyelerinin ortak ekonomik, sosyal, kültürel, özlük, mesleki, hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi, genelde ise; ülkemizde cereyan eden her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı çıkmayı temel amaç sayar. Bu amaçların gerçekleştirilmesinde evrensel insan haklarına ve Anayasaya dayanan demokratik, sosyal hak, adalet ve hukuk devleti anlayışı içinde çalışmayı amaç edinmiştir.
Gelinen noktada ise gurur vericidir. Şu an 3.kez Eğitim Bir-Sen genel başkanlığına, 2. kez de Memur-Sen genel başkanlığına seçilip genel başkanlık görevini yürüten adam gibi adam, Sayın Ahmet GÜNDOĞDU'yu da anmak, hakkını vermek gerekir. Rahmetli Akif İnan'ın daveti ile başlayan bir süreç belki de bu süreç sendikayı ileriye en iyiye taşıyacak ve ülkenin geleceğinde, söz sahibi, sorunlarında çözüm sunacak bir 'lideri' telakki ederek kendisini davet etmiştir. Eğitim Bir Sen'in yönetim kurulu üyeliği ile başlayan bu meşakkatli süreçte 'emanetin' emin ellere geçmesini sağlamıştır.
Sayın GÜNDOĞDU bu kutsal yolculuğuna başlarken öyle bir zaman ki kendi deyimi ile 'taşların bağlandığı köpeklerin serbest bırakıldığı bir dönemde, Sayın Gündoğdu maharetli ekibi ile birlikte kısa zamanda çok büyük başarılar elde ederek sendikamızı (memur-sen) tek yetkili sendika yapmayı başarmış, ülkemizin demokratikleşmesi sürecinde önemli katkılarda bulunmuştur. Hemen şunu belirteyim her dönemde genel merkez yönetiminde mutlaka Urfalı kardeşlerimiz mevcut olmuşlardır bunların başını kurucu genel başkanımızdan sonra şahsen çok değer verdiğim önemli işlerimde istişare ettiğim aile dostum Sayın 'Ahmet KAYTAN'DIR. 'İnan et öle ve 3 Z formülü' Zerafet, Ziyaret, Ziyafet'lafları çok meşhurdur. Gerek Urfa'da gerekse Türkiye'nin değişik illerinde farklı görevlerde bulunmuş en son Ankara'daki görevinden önce memur sen Urfa il temsilciliğinde bulunmuştur. Sayın Ahmet KAYTAN ve şu an vekil olan Sayın Mahmut KAÇAR ile takip etmiştir. Sayın KAÇAR'DA Urfa'da değişik görevlerden sonra Sağlık Sen Genel Merkez yönetim kurulu üyeliğinin ardından genel başkanlığını yaptığı sendikasını yetkili sendika yaparak 2. kez genel başkanlığa seçildikten sonra 2011 genel seçimlerinde Ş.Urfa vekili olarak şu an mecliste Urfa için başarılı çalışmalar yapmaktadır.
Sözde sendika liderleri beşli çete ismi ile anılırken, Sayın genel başkanın gerçek sendikacılık anlayışı ile emek vermesi, hakkı haykırması, mazlumun yanında yer alması ve ortak akılla hareket etmesi takdire şayandır. Çünkü bizler inanıyoruz ki sivil toplum kuruluşları toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır. Bir ülkede sivil toplum örgütleri zayıf yada yoksa o ülkede demokrasiden ve insan haklarında söz edilemez. Bu anlamda her vatandaş mutlaka bir sivil toplum örgütüne üye olmalı ki, darbeciliğin, hukuksuzluğun ve bunların değirmenine su taşıyanların değil, sivil halkın sesin gür çıkması dileklerimle...