Medeniyet: düşünce, bilim, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük bir gelişme göstermiş, dolayısıyla yaşama biçiminde gerekli bir düzeye erişmiş ülke, topluluk olarak tanımlanıyor sözlükte…
**
Günümüzde özellikle gençlerimizin özenerek baktığı, oralarda yaşamak için can attığı, çağdaşlığın ve medeniyetin zirvesi olarak tanımladıkları ülkeler hakkında, hepimizin bildiği ancak göz ardı ettiği gerçeklerden bahsetmek istiyorum.
**
Dillerinde ki özgürlük naralarıyla gittikleri yerlere ölümden başka bir şey götürmeyen, yaptıkları katliamlardan dahi 'Kahramanlık destanı' haliyle Hollwood üzerinden milyar dolarlar kazanan 'Büyük Medeniyetler' var bu dünyada.
**
Peki, kendi kanlı tarihlerinden utanmadan bizleri (Müslümanları) katil ve barbar olarak yaftalayan Batı, 'Çağdaş' olma yolunda dünden bugüne nasıl bir yol kat etmiş! Belirtmek isterim ki yazının devamında değineceklerimiz bu tarihin denizde damlalık kısmı olacak.
İspanyol ve Amerikalıların Yerlilere Uyguladığı Soykırım
1492 yılında Kristof Kolomb'un ayak bastığı Amerika kıtasında, nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içerisinde 28 bine indi. Sadece bu örnek bile 'Soykırım' kelimesinin ne anlama geldiğini açıklamak için yeterlidir.
Norveçlilerin Tater'lere (Göçer) Uyguladığı Soykırım
Norveçliler 1920-30 yılları arasında çıkardıkları yasalarla Nordik ırkının saflığını korumak için etnik grup olan Tater (Göçerler) kızlarını zorla kısırlaştırdılar. Kısırlaştırmaya itiraz etmeye kalkanların üzerinde insülin ve elektroşok yöntemleri uygulandı.
İngilizlerin Avustralyalı Yerlilere Uyguladığı Soykırım
İngiltere Krallığı 1788-1938 tarihleri arasında sömürge amacıyla gittikleri Avustralya'da yerleşik yerli halk Aborjinleri sistematik olarak yok etti. İngilizler yöntem olarak salgın hastalığı tercih etti ve bununla da yetinmeyip zehirli besinler verdikleri 750 bin siyah derili aborjinin sayısını 31 bine düşürdü.
Almanların Batı Afrika'da Namibyalılara Uyguladığı Soykırım
Almanlar 1891 yılında hammadde ve işgücü ihtiyaçlarını karşılamak için Güney Batı Afrika (Namibya)'ya sömürge kurmak amacıyla çıktılar. Bölgedeki çok zengin altın ve zümrüt madenlerini ele geçirmek için yerel Herero ve Nama halklarını yok etmeye karar verdiler. Sistematik soykırım ve işkencelerin ardından yaklaşık 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ kalabildi.
Almanların Yahudi ve Çingenelere Uyguladığı Soykırım
Almanlar 1933-45 yılları arasında Büyük Alman İmparatorluğu'nu kurmak ve mükemmel Alman ırkını yaratmak hedefiyle diğer milletlerden veya etnik gruplardan 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, toplama kamplarında fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek katletti. Alman yönetimi öncelikle kendilerinden olmadığına inandığı bütün ırkları tespit edip harflerle sınıflandırdı. Bu kampanya uyarınca Çingenelerin yüzde 94'ü kısırlaştırdı. İkinci hedef grup olarak Yahudiler seçildi. Gerek Almanya gerekse de Almanların işgal ettiği diğer ülkelerde yasayan milyonlarca Yahudi sistematik bir biçimde vurularak, asılarak, yakılarak ve zehirlenerek öldürüldü.( Ne acıdır ki zulme ve katliama uğramış bu millet bugün aynı acıyı Filistin halkına yaşatıyor)
Amerikalı ve İngilizlerin Almanlara Uyguladığı Soykırım
Amerikalılar ve İngilizler Almanların savaşı kaybetmelerinin ardından, Dresden kentine sığınan Alman göçmenlerin üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağdırdı. Savunmasız insanların sığındığı Dresden kentine intikam amacıyla uygulanan bombardıman sırasında 3 bin 900 ton tahrip gücü yüksek bomba ve 200 bin napalm bombası atıldı. Bu yok etme harekatında çoğunluğu çocuk ve kadınların oluşturduğu 200 bin kişi öldü. Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombaları sonucu 135 bin kişinin öldüğü gerçeği Dresden'e uygulanan soykırımın büyüklüğünü gözler önüne serdi.
Danimarkalıların Alman Mültecilere Uyguladığı Soykırım
İkinci Dünya Savası'nın bitiminde Sovyet Ordusu'nun Alman topraklarına doğru ilerlemesinden kaçan 250 bin Alman mülteci Danimarka'ya sığındı. Üçte birini 15 yaşından küçük çocukların oluşturduğu Almanlar tel örgülerle çevrili toplama kamplarına alındılar. Binlerce çocuk ve yetişkin tifüs, bağırsak iltihabı, ishal sonucu yaşamlarını kaybettiler.
Rumların Kıbrıs'ta Türklere Uyguladığı Soykırım
İngilizler 1912-1974 döneminde Kıbrıs adası üzerindeki egemenliklerini sağlamak amacıyla Rumlar'ın ENOSIS'i gerçekleştirmelerine göz yumup Türklere karşı saldırı başlattırdılar. 1912'de adada yasayan Rumlar Kıbrıs'ın 35 ayrı noktasında Türklere ait is-yerleri, camii ve evleri yakıp yıkmaya insanları katletmeye başladılar. 1952 yılında EOKA adli terör örgütü kuruldu. EOKA sistematik bir biçimde başlattığı saldırılarda 100 Türk'ü, 100 İngiliz vatandaşını öldürerek 30 Türk köyünü yaktı. 1963 yılında EOKA'cılar yeni bir etnik temizleme planını devreye soktular, bu saldırılarda 500 Türk öldürüldü, 130 Türk köyü yakıldı, 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kaldı.