Nerede ise iki aya yakın bir zamandan beri aralıksız terörist İsrail tarafından atılan bombaların yaptığı tahribatın sonucu Gazze şehri diye bir şehir kalmadı adeta.
Tarihte belki emsali olmayan bir vahşet. On binlerce insan evsiz barksız. Yiyecek, içecek yok, yatak yorgan da yok. Sokakta kalan on binler. Sokaklarda darmadağın yıkılan binaların enkazı var, o en kazların altında da belki binler yatıyor, ne sokak kalmış. Ne de cadde.
Bebekler, kadınlar, yaşlılar orada yaşayan herkes çaresiz, hem de bütün dünyanın gözleri önünde.
Hele bir düşünelim 26 gün üst üste geceli gündüzlü atılan bombalar insanı uyutur mu hiç? Bir kaç dakika bile gözü kapanır mı insanın? Dünyanın en büyük bir felaketi. Dünya cehennemi adeta Filistin.
Bütün bunlarla beraber Filistinli kardeşlerimizin en büyük arzusu şehit olmak. Aklı yeten çocuklar bile şehit olmanın ne demek olduğunu biliyor. Ölüm anında onların gülümseyen gül gibi yanaklarından anlaşılıyor.
Elbette böyle bir durumda insanlar feryadı figan eder, amma isyan asla! Çünkü iman cihana meydan okuyor!
Ümmet sadece olanları seyrediyor. İşin en acı tarafı da bu olsa gerek. Onlara yardım etmek için bile İsrail'den izin almak gerekiyor.
Hani ya bir de Mescid-i Aksa: Miraç yolculuğunda bütün peygamberlere imamlık yapıp, onların manevi gücünü de arkasına alarak Allah'ın huzuruna giden Hz. Peygamberin o yaptığı manevi yolculuğun ilk durağı.
Mescid-i Aksa da Yehud zalimlerinin eline geçmiş ve İşgal edilmiş. İsrail'in verdiği izinle Müslümanlar o kutsi mekânda ibadet ediyor. İsrail o mekâna istediğini bırakıyor, istemediğini bırakmıyor. İnandığınız Peygamberin namaz kıldığı Mescid-i Aksa benim o kirli çizmelerimin altında diyor İsrail. Burasıda bana ait, istersem hiç birinize burada ibadet ettirmem. Bura da ibadetiniz benim iznime bağlı.
İsrail şunu diyor; İşte ben ve işte siz. Zillet ve meskenet içindesiniz.
İsrail'in yaptığı vahşi katliama karşı protestolar nerede ise her gün yapılıyor. TV Ekranlarında programlar birbirini takip ediyor. Meydanlar da 'Kahrolsun İsrail ve yandaşları' diye insanlar haykırıyor.
Evet, bunar yapılmalı, ancak şunu herkes bilmelidir ki, Amerika'nın Türkiye'de 32 adet üs ve tesisi var. Bunların işlevsiz hale getirilmesi için hükümete çağrıda bulunalım. Bunların yollarını bozalım, elektriklerini keselim Amerikalıların ve batılı yandaşlarının bulunduğu bütün tesisleri birer hapishaneye çevirelim.
Alem'i İslam eğer sadece petrol ambargosunu başta İsrail olmak üzere batılılara uygulasa, emin olun çok kısa bir zamanda bu vahşiler barış barış diye bangır bangır bağırırlar.
Şimdilik böyle bir uygulamayı yapabilsek, harika sonuçlar çıkar.
Kahraman Filistin halkına selam olsun. İsrail kazanmadı. Sizin bu güçlü imanınız, birçok insanların vicdanını harekete geçirdi. Şehitleriniz de dirilenler oldu.
Allah'a emanet olun.