Başıboş sokak köpekleri ülkede büyük bir problem haline geldi. Dört milyon köpeğe bakmak kimin haddine, bu problem hayatımızı artık gün geçtikçe çekilmez hale getiriyor.
Birçok insanımız bu köpeklerin saldırısına uğradı ve hayatını kaybetti. Köpeklere çarpmamak için sağa sola savrulan üç binden fazla trafik kazası oldu. Bu kazaları geçirenlerin ödediği bedel asla küçümsenemez. Birçoğu yaralandı, belki hayatını kaybetti sayıyı bilmiyorum amma, vasıta sahiplerinin uğradığı maddi zararın haddi hesabı yok.
Öyle bir hale getirildi ki, hayvan hakları diye diye köpekler nerede ise mukaddes, insanlar değersiz oldu. Hindistan'da ineklerin dokunulmazlığı vardır, inek zararsız ve faydalı bir hayvandır, insanlara zarar veren, birçok vahşi köpekler ise ülkemizde adeta mukaddes ve dokunulmaz oldu.
Sokakta bazıları tarafından köpek okşamaları başını alıp gitti. Büyükler ve çocuklar köpeklerin başını okşayarak, bazıları da kucağına alarak güya hayvansever olduklarını göstermeye çalıştı.
İnsanlarımız yakın bir zamanda caddelere ve sokaklara bu köpekler yüzünden çıkamaz hale gelecek, çocuklarımız okula giderken büyük bir korku ve telaş içinde olacaktır.
Köpeklerle karşılaşmamak için cadde ve sokaklarda elimizden gelen çabayı göstereceğiz.
Yakın zamanda belki çoğumuzun elinde kendimizi köpeklerden korumak için kocaman sopalar olacak. Köpeklerden kendimizi koruduk diye mahkemelik olabiliriz ve bunlara da hazırlıklı olmalıyız.
Başıboş köpekler bu haliyle sürüler halinde her tarafta olacak. Hatta ormanlarda bile avlanmalarına şahit olacağız. Daha şimdiden birçok dünya ülkesinde başıboş köpeklerden bahsediliyor ve Türkiye'ye sakın gitmeyin diyorlar. İnsanlardan zarar görenler güvenlik kuvvetlerini çağırırlar, güvenlik kuvvetleri en kısa zamanda gelir ve olaya müdahale eder.
Köpeklerin saldırısında kime müracaat edeceğiz ve kimi çağıracağız? Şayet oradan geçen insanlar varsa bazıları yardıma koşacaklar. Halimiz bu, çaremizi bilen varsa beriye gelsin.
İnsanlar gibi köpeklere verilecek bir ceza yasasıda yok. Çünkü köpekler yargılanamaz, mahkeme kurup ifadeleri de alınamaz. Bu haliyle köpeklerin insanlara verdiği zarar karşılıksız kalıyor, köpek kimden korkacak ve kimden çekinecek? Zaten böyle bir akli melekesi de yok.
Haydi bakalım dört milyon köpeği hem besleyin ve hem de onların barınması için tedbirler alın. Birde bunları kısırlaştırmak için hastaneler inşa edin ve doktor bulun. Bu kafayla, bu gidişle işimiz çok zordur elbette.
Şunu açıkça ifade edeyim ki, tüm belediyelerin başı bu köpekler yüzünden büyük bir derde girdi ve daha da girecek. Avustralya'da birçok deve öldürüldü. Nedeni ise çok su içtikleri içindi, kimse bu ülkeye neden bu develeri öldürüyorsun demedi. Ama konu köpek ve ülkemiz olunca işin rengi değişir.
Bence şöyle bir şey yapabiliriz. Dişi ve erkek köpekleri ayıralım, onları yan yana getirmeyelim, zaten bir müddet sonra doğum yapamadıklarından dolayı sayıları kendiliğinden azalmış olur.
Birde şu köpekseverlerle ilgili bir yasa çıkarmak gerekiyor. Yapılanlara itiraz eden olursa herbirinin evine bir kaç köpek bırakalım ve onları o köpeklerden sorumlu tutalım. Taşın altına onlarda ellerini koysunlar, görelim.
Bu gidişle çok yakın bir zamanda domuz, ayı ve kurt sürülerini şehirlerde görürsek hiç şaşmayalım.
Haydi kalın sağlıcakla.