Geçen gün, (06.01.2023) Şanlıurfa'da kızımın evindeydim. Bir yaşındaki torunum kendi kendine oynarken, içinde kandil yakıtı (gazyağı benzeri yanıcı sıvı) bulunan şişeyi dolaptan çıkarıp ağzıyla tapasını açmış. Şişedeki yanıcı sıvıyı yutmuş olacak ki figan etmeye başladı. Hemen arabayla, Şanlıurfa'nın ün yapmış özel bir hastanesinin Acil Servisine götürdük. Durumu izah ettik. Acildeki doktor, "biz buna bir şey yapamayız. 500 yataklı araştırma hastanesine götürün" dedi. Telaşla ve Şanlıurfa'nın karmaşık trafiğinden zor bela çıkarak yaklaşık 20 dakikada 500 yataklı hastaneye ulaştırdık.
Can havliyle çocuğu Acil Servise yetiştirdik. Çocuğun kandil yakıtı yuttuğunu, durumunun aciliyetini izah ettik. Nöbetçi pratisyen doktor, "hasta bakıyorum. Sıranızı bekleyin" dedi. Bizim bildiğimiz, aciliyet durumuna göre hastaya bakılır. Neyse bekledik... Çocuk kucağımızda inliyor ve öksürüyor. Kendinden geçmiş halde gözleri dalıyor…
Şükür bir süre sonra sıra bize geldi. Çocuğun kandil yakıtı yuttuğunu, zor nefes aldığını, durmadan ağladığını teferruatıyla anlattık. O da, "ben bir şey yapamam. Çocuk doktorunu aramam lazım" dedi. Tamam arayın dedik. (15-20 dakika daha bekliyoruz) Tabi bize dakikalar saat gibi geliyor. Nöbetçi pratisyen doktor, birkaç telefon trafiğinden sonra bizi kan alma servisine yönlendirdi. Çocuktan üç tüp kan alıp, bize bekleyin dediler. Bekliyoruz… Çocuğun sesi kısıldı. Ağlaması, inlemeğe dönüştü.
Yaklaşık bir saat oldu. Bu defa, "çocuğu ambulansla İl merkezindeki başka bir hastaneye yollayacaklarını, şayet nöroloji uzmanı ve yatma yeri bulunmazsa. Komşu illerden birine sevk edeceklerini söylediler. Yani onu da anlamadık ?!.. Çocuk yanıcı sıvı yutmuş diyoruz, sözde doktor çocuğu nörolojiye yönlendiriyor. Sanırım kendisinin nörolojik bir problemi vardı…
Haydi ona da razıyız... Şimdi de Ambulansı beklemeye başladık… yok!.. Nereden gelecekse bir türlü gelemiyor. Sözde araştırma hastanesi olan 500 yataklı devlet hastanesinde ambulans yok!.. Doktora ambulans nerede kaldı? Dediğimizde, adamın bize hasmı varmış gibi; "sizinle mi uğraşalım! Görüyorsunuz bir sürü hasta var. Niye olay çıkarıyorsunuz" dedi.
Biz de; "ne olayı kardeşim!.. Ambulans nerede kaldı diyoruz! Kabahat mı işledik?.. Madem İlgilenmiyorsunuz, biz de çocuğumuzu başka hastaneye götüreceğiz" dediğimizde de; " yok izin vermem! Dedi… Biz de çocuğu alıp yine Şanlıurfa trafiğinin keşmekeşinde Eyyübiye çocuk hastanesi aciline yetiştirdik. Lakin neredeyse iki saattir çocuğumuz inliyor…
Çok şükür ki buradaki doktor ve hemşireler görevlerini yaparak hemen müdahale ettiler. Kan testi istediler. 500 yataklıda kan verdiğimizi söyledik, Oranın tahlilini kabul etmeyeceklerini, kendilerinin tekrar kan alacaklarını söylediler.
Tekrar üç tüp kan verdikten sonra, serum taktılar… Serumdan sonra çocuk gözünü açtı, kendine geldi ve yemeğini yemeğe başladı…
Ne diyelim?!..
Ülkemiz Hastane yapımında çağ atlamış ama personelini eğitmede sınıfta kalmış!..